Ortalama ABD Doları kuru, 2011 yılında 1,67 iken 2021’de 10 lirayı zorluyor. 16 Ocak 2008-13 Kasım 2021 arasında geçen yaklaşık on üç yılda ise yüzde 871,05 arttı.
Türkiye’nin dolarla serüveni hiç bitmiyor ve dolar bir türlü gereken seviyelere düşmüyor.
Bundan yaklaşık on üç yıl önce, 16 Ocak 2008 tarihinde 1 lira 14,49 kuruşa kadar inen ABD Doları, 13 Kasım 2021 günü saat 18.00 itibarıyla Merkez Bankası kuru 9 lira 92,83 kuruş idi.
Merkez Bankası’nda, 15 Ocak 2008 tarihinde 1 lira 14 kuruşa kadar inen, 13 Kasım 2021 tarihinde 9 lira 93,49’e kadar çıktı. Serbest piyasada, 12 Kasım 2021 gecesi 10 lira 02 kuruşu gören dolar kuru bu yılın rekorunu kırdı.
I. Dünya Savaşı öncesinde 22,5 kuruştan işlem gören ABD Doları, paradan sıfır atılmasaydı, bugün 9 milyon 920 bin 830 lira olacaktı.
ABD Doları, Merkez Bankası döviz kuru, 13 Kasım 2021 itibarıyla son bir yılda yüzde 33,64, son iki yılda yüzde 66,89, son üç yılda yüzde 89,96, son dört yılda yüzde 250,12, son beş yılda yüzde 282,10, 16 Ocak 2008-13 Kasım 2021 arasında geçen yaklaşık on üç yılda ise yüzde 871,05 arttı.
Kronik bir şekilde dış ticaret ve dolayısıyla cari işlemler açığı veren Türkiye’de her zaman ABD Doları, Alman Markı, İngiliz Sterlini, Fransız Frangı gibi önemli para birimleri hayati oldu. Avro’nun ortaya çıkmasıyla Alman Markı ve Fransız Frangı gibi para birimleri tarihe karışsa da onların yerini Avro aldı. I. Dünya Savaşı öncesinde İstanbul Borsası’nda İngiliz Sterlini 110, ABD Doları 22,5, Fransız Frangı ise 4,37 kuruştan işlem görüyordu. I. Dünya Savaşı’nın sonunda ABD Doları 1,07 liraya çıktı.
Cumhuriyetin ilk döneminde kur rejimi
Referans para olarak 1923-1950 arasında İngiliz Sterlini, daha sonra ABD Doları kullanıldı.
Cumhuriyet kurulduğunda 1,67 Türk Lirası (TL) olan ABD Doları, dünya ekonomik krizinin başladığı 1929 yılında 2,08, 1930’da 2,12 liraya çıktı. Dolar, 1934-1938 yılları arasında 1,26 TL oldu.
Döviz piyasalarının doğrudan denetlenmesi amacıyla, 25 Şubat 1930’da 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu (TPKK) çıkarıldı. Ardından alınan kararların denetimi için 11 Haziran 1930’da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kuruldu.
7 Eylül 1946 devalüasyonu
İlk devalüasyon 7 Eylül 1946’da yapıldı ve 1 ABD Doları 1,30 TL iken 2,80 TL’ye çıktı. Bu devalüasyon, II. Dünya Savaşı sonrasının şartlarına ve yeni ekonomi politikalarına uyum sağlanması için yapıldı.
Döviz sıkıntısının olmadığı bir ortamda yapılmış olması, bu devalüasyonu diğerlerinden ayırır. Bu devalüasyonla ithalat artışını sınırlı tutmak ve ihraç mallarının dolar cinsinden fiyatını düşürerek, ihracatı artırmak amaçlanıyordu. Hükümetin, biriktirdiği altın ve dövizin değerini yükselterek iç borçların gerçek değerini düşürmek eğiliminde olması ve Uluslararası Para Fonu’na (IMF) üyelik sonucu devalüasyon yetkisinin kısıtlanacak olması da bu devalüasyon kararında etkili oldu.
Türkiye, 19 Şubat 1947’de Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’na üye oldu ve ayarlanabilir sabit döviz kuru politikası uygulamaya başladı.
Ve IMF sahneye adım atıyor
Temmuz 1944’te ABD’nin New Hampshire eyaletindeki Carroll kasabasının bir bölümü olan Bretton Woods’ta toplanan Birleşmiş Milletler Para ve Finans Konferansı’nda imzalanan “Uluslararası Para Anlaşması” ile uluslararası ödemelerde kullanılacak yeni bir sistem getirildi. Sovyetler Birliği liderliğindeki Doğu Bloku ülkeleri dışındaki 44 ülkeden 730 delegenin katıldığı anlaşmayla katılan ülkeler için doları esas alan sabit kur sistemi benimsendi.
Uluslararası para sisteminin kurallarını belirleyen bu anlaşma, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) kurulmasına da karar verdi.
ABD Doları altın ile dönüştürülebilirliğini koruyan tek ulusal para olarak kaldı. Anlaşma ile 1 ons altın 35 ABD Doları ya da 1 ABD Doları 0,88867 gram altın olarak saptandı ve ABD, dışarıdan talep olması durumunda doları bu parite üzerinden altına çevirmeyi kabul etti. Anlaşma, ancak çok özel ve düzeltilmesi olanaksız parasal dengesizliklerde herhangi bir ülkeye, parasının dolara karşısındaki değerini en çok yüzde 10 oranında değiştirme olanağı tanıdı. Bu oranın üzerinde devalüasyon veya revalüasyon yapmak için IMF’den izin alma zorunluluğu getirildi.
Bretton Woods’la getirilen bu sistem, 15 Ağustos 1971 tarihine kadar devam etti. ABD, bu tarihte sistemin kendisine yüklediği görevleri yerine getiremeyeceğini gördü ve parasının altına dönüştürülebilirliğini kaldırdı.
4 Ağustos 1958 ve 9 Ağustos 1970 devalüasyonları
7 Eylül 1946 tarihinde 2,80 liraya çıkan ABD Doları kuru, 4 Ağustos 1958’e kadar, yaklaşık 12 yıl bu kurda devam etti. 4 Ağustos 1958 tarihinde devalüasyona gidildi ve ABD Doları, Türk Lirası karşısında 2,80 liradan 9 liraya yükseltildi. Devalüasyonun ardından çok sayıda ürüne yüksek oranlı zam yapılmasıyla ekonomide sıkıntılar baş gösterdi.
Yine sabit kurun bir sonucu olarak Türkiye 1970’te de döviz krizine girdi. ABD Doları, 9 Ağustos 1970’de alınan devalüasyon kararıyla 9 liradan 15 liraya çıkarıldı.
Türkiye, devalüasyon ve yüksek enflasyon kıskacına da girdi ve uzun süre ta 2000’li yıllara kadar yüksek enflasyon cenderesinden çıkamadı.
Hiper enflasyonlar: 1 Dolar 4,2 trilyon Alman Markı
Hiper enflasyon, 1923 yılında Almanya, 1944’te Macaristan ve Yunanistan’da, 1949’da Tayvan’da, 1994’te Yugoslavya’da, 2008’de Zimbabve’de görüldü. Aylık enflasyon, Tayvan’da yüzde 2 bin 178, Yunanistan’da yüzde 13 bin 800, Almanya’da yüzde 29 bin 500 olurken, Yugoslavya’da yüzde 313 milyon, Zimbabve’de yüzde 79,6 milyar, Macaristan’da yüzde 41,9 katrilyona kadar yükseldi. Tabii bu kadar yüksek enflasyonlar beraberinde devalüasyonları getirdi.
Örneğin Almanya’da 1920 Aralık ayında 1 dolar 73 Alman Papiermark iken, 1923 Aralık ayında ise 4,2 trilyon Alman Papiermark’a çıktı.
1970’ler ve enflasyon dönemi
Türkiye’de yüzde 60-70’lerde istikrarlı bir seyir izleyen yüksek enflasyon yaşanması ekonomi literatüründe istisnai bir örnek. 2001 krizinden sonra enflasyonu geleceğe yansıtmayan ekonomi politikası izlenmesi sonucu, büyük sıkıntılar çekilerek, enflasyon tek haneli rakamlara indirilmişti. ABD Doları, 1970’li yılların, istikrarsız yıllarında, 21 Eylül 1977’de 19 liraya, 1 Mart 1978’de 25 liraya, 10 Haziran 1979’da bazı mallarda 35 liraya bazılarında 47,10 liraya çıktı. Tabii bu devalüasyon bile neredeyse tüm ihracatını petrol ithal etmeye harcayan, dışa kapalı olduğu için döviz kazanamayan bir ekonomi için yeterli olmadı.
24 Ocak 1980 ve günlük devalüasyonlar dönemi
Sonuçta, 1980’li yıllara Türkiye, 24 Ocak Kararlarıyla başladı. 10 Haziran 1979 devalüasyonu ile 47,10 liraya çıkan ABD Doları kuru, 24 Ocak 1980’de 70 liraya yükseltildi.
1 Mayıs 1981 tarihinden itibaren günlük kur ayarlaması veya günlük devalüasyon sistemine geçildi. 1 ABD Doları döviz alış kurunda, ilk kez, 5 Mayıs 1981’de 100 lirayı, 22 Mart 1983’de 200 lirayı, 13 Ocak 1984’de 300 lirayı, 18 Eylül 1984’de 400 lirayı, 9 Nisan 1985’de 500 lirayı, 22 Aralık 1987’de 1000 lirayı, 28 Kasım 1991’de 5 bin lirayı, 20 Mayıs 1993’de 10 bin lirayı geçti.
29 Aralık 1983’te Türk Parası Kıymetinin Korunması Hakkında 28 sayılı Karar ve 7 Temmuz 1984’te yürürlüğe giren 30 sayılı Karar’la kambiyo rejimi, büyük ölçüde serbestleştirildi.
1988 yılı Ağustos ayında mali piyasalarda yapılan bir değişiklikle döviz kurlarının piyasa koşulları altında tespiti sistemine geçildi. Bu amaçla Merkez Bankası bünyesinde Döviz ve Efektif Piyasaları kuruldu. 11 Ağustos 1989 tarihli 32 Sayılı Karar, tam konvertibiliteye geçiş kararı olarak da kabul edilir.
Ağustos 1988’den itibaren günlük döviz kurları bankalar, özel finans kurumları ve yetkili müesseseler ve Merkez Bankası Döviz ve Efektif Piyasaları Müdürlüğü’nün katıldığı bir alım-satım seansı olan günlük kur belirlenmeye başlandı.
5 Nisan 1994 ve kur sepeti
5 Nisan 1994’te kararlarından önce 22 bin 616,68 lira olan ABD Doları döviz alış kuru, 5 Nisan kararlarıyla 7 Nisan 1994’te ise 39 bin 853,13 liraya çıktı. 16 Ekim 1995’te 50 bin lirayı aşan ABD Doları, 25 Kasım 1996’da 100 bin lira sınırını geçti. ABD Doları, 19 Kasım 1999’da 500 bin lira düzeyini aştı.
Merkez Bankası, 5 Nisan 1994 tarihinden itibaren döviz kurlarının bankalar, yetkili müesseseler, özel finans kurumları ve PTT’ce piyasa kuralları dahilinde serbestçe belirlenebileceğine karar verdi ve “gösterge niteliğinde” kurlar ilan edilmeye başlandı. Kur politikası, enflasyonun düşürülmesinde nominal çapa olarak kullanıldı. 1995 yılı başında IMF ile bir stand-by anlaşması imzalandı ve yapılan anlaşma çerçevesinde, 1 ABD Doları ve 1,5 Alman Markı olarak tanımlanan kur sepetinin aylık değerinin, öngörülen aylık enflasyon oranları kadar artırılması kararı alındı.
2001 krizi ve doların 1 milyon lirayı aşması
2000 yılı başında IMF ile stand-by anlaşması imzalanarak üç yıllık bir program uygulamaya konuldu.
Merkez Bankası, 1 ABD Doları+1,5 Alman Markı’ndan oluşan döviz sepetinin 2000 yılı için hedeflenen yüzde 20 toptan eşya fiyatları enflasyon oranı kadar artacağını ilan etti. Taahhüdünü yerine getirmek için, bu hedefe uygun günlük sepet değerlerinin alacağı değeri tespit etti. Sepet değerlerinin tutturulabilmesi için döviz piyasalarında ilan edilen sepet değerleri üzerinden, döviz alımı ve satımı yapacağını da duyurdu.
2001 Kasım krizinden sonra kur sepeti uygulaması devam ettirildi. 19 Şubat 2001’de dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile dönemin Başbakanı Bülent Ecevit arasında ortaya çıkan siyasi kriz, önceden ilan edilen kur sepeti sisteminin devam ettirilemeyeceğini gösterdi. Hükümet, 21 Şubat 2001 gecesi döviz kurlarını dalgalanmaya bıraktı. Temmuz 2001’de bant sistemine geçileceği açıklandı, ancak gerçekleştirilemedi.
Merkez Bankası döviz alış kuruyla 21 Şubat 2001 tarihinde 1 ABD Doları 685 bin 391 lirayken, 22 Şubat 2001’de 957 bin 879 liraya, 23 Şubat 2001’de ise 1 milyon lirayı aşarak 1 milyon 72 bin 988 TL’ye yükseldi. Daha sonra 9 Mart 2001’de 887 bin 605 liraya düşse de 3 Nisan 2001’de 1 milyon 232 bin 604 liraya, 1 Kasım 2001’de 1 milyon 565 bin 645 liraya, 24 Mart 2003’te 1 milyon 746 bin 390 liraya kadar çıktı. 2001 yıl ortalaması 1 milyon 225 bin 411,8207 olan Dolar kuru, 2002 yılında 1 milyon 505 bin 839,5257 lira, 2003 yılında 1 milyon 493 bin 67,76 lira oldu.
Paradan 6 sıfır atılıyor
Türk Lirası’ndan 6 sıfır atıldı ve adı Yeni Türk Lirası (YTL) olarak belirlenen para, 1 Ocak 2005 tarihinde tedavüle girdi. 31 Aralık 2004 tarihini 1 milyon 342 bin 100 liradan kapatan dolar döviz satış kuru, 1 Ocak 2005’te 1,3421 YTL oldu.
16 Ocak 2008’de ABD Doları 1,1449’a kadar düştü
2005’te 1,3408, 2006’da 1,4311, 2007’de 1,3015 olan ortalama dolar döviz alış kuru, 2008’de 1,2929’a indi. Hatta 16 Ocak 2008’de 1,1449’a kadar düştü. 2009 yılında Türk Lirası’ndaki “Yeni” ibaresi kaldırıldı. Dolar, 2009 yılında ortalama olarak 1,5471 TL’ye çıktı, 2010 yılında 1,5004 TL’ye indi.
Dolar, 7 yılda 2 liradan 10 liraya
Ortalama ABD Doları kuru, 2011 yılında 1,67, 2012 yılında 1,7925 oldu. 2013 yılının ikinci yarısından itibaren yeniden yükselişe geçen ABD Doları kuru, 27 Ağustos 2013 tarihinde 2 TL’yi aşarak 2,0225’e yükseldi. 17 Aralık 2013’te 2,0372 olan dolar kuru, 17 Aralık süreciyle birlikte yeniden yükselişe geçti ve 2013 yılını 2,1304 TL’den kapattı. Dolar kuru, sermaye çıkışının etkisiyle 24 Ocak 2014’te döviz alış kurunda 2,3142, 28 Ocak 2014’te 2,3428’e kadar çıktı. Döviz satış kurunda ise sırasıyla 2,3184 ve 2,3470 rakamlarını gördü. Bunun üzerine 28 Ocak 2014’te Merkez Bankası’nın müdahalesi geldi.
ABD Doları, 7 Eylül 2015 tarihinde 3,034 ile ilk kez 3 lirayı aştı. 4 Nisan 2018’de 4,0148’e çıkan ve ilk kez 4 lirayı geçen ABD Doları, bu tarihten sonra hızla yükselmeye başladı. Dolar, 12 Ağustos 2018’de serbest piyasada 7 lira 22 kuruşa çıkarak rekor kırdı. ABD Doları, 13 Ağustos 2018’de Merkez Bankası’nda ise 6 lira 89,22 ile en üst düzeye çıktı. Aynı zamanda Dolar, Merkez Bankası’nda ilk kez bu tarihte 6 lirayı aşmış oldu.
2020 Mayıs’ında 7 lira sınırını aşan dolar Kasım ayında yeni bir rekor kırarak 8 lira 47,65 seviyesini gördü ve yılı 7 lira 35,37 seviyesinde kapattı.
2021 yılındaki en düşük seviyesi 6 lira 92,75 olan dolar daha sonra tırmanışa geçerek Mart’ta 7 lira, Nisan’da 8 lira oldu ve Ekim ayında 9 lira seviyesiyle yeni rekora ulaştı. Serbest piyasada 10 lirayı görse de Merkez Bankası satışındaki en yüksek seviye 9 lira 93,43 oldu.
Kaynak:AjansBizim -Metin Türkyılmaz