ABD ve Yunanistan’ın ilmek ilmek, hemen dibimize yaptığı yığınağa geçen yıldan beri sıkça dikkat çektik.
Konu Erdoğan’ın gündemine ise geçtiğimiz Temmuz sonunda girdi. Bir Cuma namazı çıkışında gazetecilerin, ABD’nin Dedeağaç’a zırhlı araç sevkiyatı yapmasıyla ilgili gelişmeleri hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
“Bu 2014 yılından beri Amerika’nın Dedeağaç’taki aslında bir planlı programıdır. Dolayısıyla yani burada anormal bir gelişme söz konusu değil. Bu kendisinin bu planlı attığı adımı da bizler de yakından takip ediyoruz. Yunanistan-Amerika ilişkilerini zaten biliyorsunuz, fakat bizler de burada üzerimize düşen neyse bunu her zaman yapıyoruz. Tedbirse tedbir. Bunlar da zaten her zaman bizim için alınan veya atılan adımlardır.”
Temmuz ayı itibariyle Erdoğan, ABD yığınağının “planlı bir program” olduğunu düşünüyor, “Anormallik yok.” diyordu.
3 ay sonra ise fikri veya bilgisi değişmiş olmalı ki; Biden’la görüştüğü G-20 Zirvesi dönüşünde yine gazetecilerin sorusu üzerine bu defa şu açıklamayı yaptı:
“Sayın Biden’a da Macron’a da bu konuyu söyledik. Dedik ki; ‘Bu Dedeağaç olayı nedir? Burada böyle bir üssün kurulması bizi, halkımızı ciddi manada rahatsız ediyor.’ Bununla ilgili olarak da Macron sahiplenemedi ve Rafale ile ilgili de ‘Onların parası var’ dedi. Dedim ki; bak seni aldatıyorlar, bunların parası falan yok. Sadece Batı’ya 400 milyar avro borcu olduğunu biliyorum. ‘Paraları var’ dedi. Her şey para! Tabii bir de üs meselesi var. Ama bu gelişmelerle ilgili bizim bütün derdimiz Türkiye olarak biz güçlü olacağız.”
10 Günde Verilen Sinyaller
Erdoğan’ın bu sözlerinin üzerinden geçen 10 günde neler oldu; ona da bakalım.
ABD’nin, Yunanistan’la yaptığı 5 yıllık savunma anlaşmasının ardından Batı Trakya’daki askeri varlığını artırma çalışmalarına hız verdiği, bu kapsamda Dedeağaç Limanı’na 120 saldırı helikopteri, bin yeni askeri araç ve 3 bine yakın personel nakledeceği bildirildi.
Bunun için Dedeağaç Limanı’nda incelemelerde bulunan ABD’nin Atina Büyükelçisi Geoffrey Pyatt, tarihin en büyük askeri teçhizatının Dedeağaç Limanı ve üs bölgesine yapılacağını belirttikten sonra şu bilgileri verdi:
“Burada inen askeri araç ve personelin bir bölümü Batı Trakya’da kalırken, bir bölümü tren ve TIR’larla Bulgaristan ile Romanya ve diğer Avrupa ülkelerine sevk edilecek. Bulgaristan ve Romanya’nın Dedeağaç arasındaki demiryolu bağlantısı olması nedeniyle artık Boğazlar devre dışı bırakılmıştır. Buraya gelen daha önceki askeri teçhizatın bir bölümü yine Avrupa’daki ülkelere nakletmiştik. Savunma anlaşmasının kuralları gereği Yunanistan ile askeri alandaki işbirliğimizi hızla geliştiriyoruz.”
Yine Büyükelçi Pyatt, Selanik’teki bir panelde yaptığı konuşmada, Yunanistan’la yaptıkları savunma işbirliği anlaşmasının daha doruğa çıkmadığını vurgulayıp, “ABD ile Yunanistan’ın, Doğu Makedonya ve Trakya’daki ortaklık ilişkisi, Türkiye için tehdit oluşturmuyor” dedi.
Dışişleri Bakanı Kim?
Bu arada Ankara, örneğin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ne yapıyordu diye soracak olursanız;
Alanya HEP Üniversitesi Nimet ve Abdurrahman Alettinoğlu Yerleşkesi B Blok’unun temel atma töreninde, “Türkiye’nin yabancı öğrenci sayısı bakımından ilk 10’a girmesi” ve “253 dış temsilcilikle dünyada en geniş 5’inci diplomatik ağa sahip olmasıyla” övünüyor, üniversitelerimizi daha da ileri taşımamız gerektiğini anlatırken de 16’ıncı yüzyılda Alanya’da yükseköğretim düzeyinde eğitim veren 16 tane medrese bulunduğunu vurguluyordu!..
Gel de CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in bu törenden bir gün önce, TBMM Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken yaptığı “Sayın Bakan, en uzun Dışişleri Bakanlığı yapmış birisiniz, ama döneminiz maalesef bakanlığın dış politikadaki ağırlığının yok olduğu bir dönem olarak anılacak. Tekgörevi mesaj iletmek olan haberleşme kuruluna döndü.Dışişleri Bakanlığı’nı siz mi yürütüyorsunuz, yoksa Savunma Bakanı mı yürütüyor, yoksa İbrahim Kalın mı yürütüyor, yoksa Fahrettin Altun mu; belli değil.” şeklindeki eleştirilere hak verme!..
Ve Akar Konuştu
Dedeağaç konusuna dönersek; Savunma Bakanı Hulusi Akar önce Van, ardından Azerbaycan’a gittiği beraberindeki gazeteciler Tunca Bengin ile Fatih Çekirge’ye konuştu.
Bengin’in aktardığına göre Akar, “ABD bize karşı orada değil. Şu anda gördüğümüz bunların tatbikat amaçlı gelişmeler olduğu. Takip ediyoruz.”, Çekirge’nin aktardığına göre de, “ABD Dedeağaç’a birtakım kuvvetler getiriyor. Biz de bunu tatbikat olarak görüyoruz. Takip ediyoruz.” dedi.
Döndük mü en başa; yani Erdoğan’ın Temmuz’daki, “Bu 2014 yılından beri Amerika’nın Dedeağaç’taki aslında bir planlı programıdır. Dolayısıyla yani burada anormal bir gelişme söz konusu değil. Bu kendisinin bu planlı attığı adımı da bizler de yakından takip ediyoruz.” sözlerine!
Bu kadar yığınağa rağmen mademki hâlâ ABD’nin yaptığı “tatbikat” olarak değerlendiriliyordu; öyleyse Erdoğan G-20 Zirvesi’nde Biden’a ve Macron’a neden, “Bu Dedeağaç olayı nedir?” diye sorup, “Burada böyle bir üssün kurulması bizi, halkımızı ciddi manada rahatsız ediyor.” uyarısında bulundu?
Dedeağaç’ta Ne Mi Oluyor?
Görünen o ki; Ankara, Dedeağaç’ta ne olduğunu bilmiyor veya bilmek, görmek ve de itiraf etmek istemiyor.
Ancak bilen ve görenler var.
Kim mi?
Bursa Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği. Dernek Temsilcisi ve Bursa Osmangazi Belediye Meclis Üyesi İsmail Hayat, geçtiğimiz günlerde Belediye Meclis toplantısında, ABD’nin Dedeağaç’ta üs kurma çalışmalarına karşı bir kınama metni okuyup kelimesi kelimesine şu tespitleri yaptı:
“Yunanistan’da önceden 5 ayrı askeri üssü bulunan ABD’nin son hamlesi, maalesef Türkiye’ye sadece 40 kilometre uzaklıkta olan Dedeağaç bölgesine askeri üs kurması ve büyük bir askeri sevkiyat düzenlemesi oldu. Batı Trakya’nın en önemli bölgelerinden olan Dedeağaç bölgesinin seçilmesiyle Lozan Barış Antlaşması’ndaki bu bölgelerin silahsız kalması yükümlülüğü Yunanistan ve ABD tarafından çiğneniyor… Maksat, Türkiye ve Yunanistan arasında Lozan ile şartları belli olan, ancak Yunanistan devletinin hiçbir zaman uygulamadığı Batı Trakya konusuna ABD’yi de dahil etmek, Güney Kıbrıs ve İsrail enerji kaynaklarının Avrupa’ya arzını güvenceye almak, Boğazlar ile Ege’yi gözlem altına almaya çalışmak, Dedeağaç, Bulgaristan ve Romanya üzerinden yeni bir hat oluşturarak, Boğazların stratejik değerini düşürmeye çalışmaktır. Bu sebeplerin ışığında ABD ve Yunanistan’ın bu bölgeye kuracağı üssün hem Türkiye, hem de Batı Trakya Türklerine olumsuz sonuçları olacaktır. Böylece Lozan Barış Antlaşması’nı açık bir şekilde hiçe sayan ABD ve Yunanistan, Batı Trakya Türklerinin Lozan’dan kaynaklanan haklarını ihlal ve işgâl etmeye devam edecektir.”
Ve kınama metni ile bu açıklamalara, Osmangazi Belediye Meclisi’ndeki tüm siyasi partiler de destek verdi.
Ankara, Savunma ile Dışişleri’ni Osmangazi’ye bıraksa, daha mı iyi olacak ne?!