MİT tarafından yakalanarak Türkiye’ye getirilen FETÖ’nün kritik isimlerinden Orta Asya Sorumlusu Orhan İnandı’nın ifadesindeki verdiği Kazakistan’daki FETÖ’cülerin, İyi Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun kurucusu ve yöneticisi olduğu KATİAD ile ilişkileri dikkat çekti.
MİT tarafından yakalanarak Türkiye’ye getirilen Orhan İnandı, savcılık ifadesinde örgüt hakkında önemli itiraflarda bulundu.
Aydınlık’tan Ercan Küçük’ün haberine göre; İnandı’nın anlattığı Kazakistan örgütlenmesi, İyi Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun FETÖ’cü kurum ve kişilerle ilişkilerini yeniden gündeme getirdi.
2017’den itibaren ‘Orta Asya İmamlığı’ görevine atanan İnandı, görev kapsamında Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Tacikistan’dan sorumlu olduğunu açıklayarak, “Geçmiş dönemden günümüze kadar olan süreç içerisinde çalıştığınız kurumlarda, özel hayatınızda, bulunduğunuz ortamlarda tanıdığınız/bildiğiniz bu örgüt üyesi/yöneticisi ya da sempatizanı şahıs ya da şahıslar var mıdır? Tanıdığınız örgüt mensuplarını isimleri ve örgütsel konumları ile birlikte anlatınız.” sorusu soruldu.
İnandı bu soruya verdiği yanıtta FETÖ’nün Kazakistan örgütlenmesi hakkında da bilgiler verdi.
İnandı’nın verdiği ifadede geçen bazı kişi ve kuruluşlarla İyi Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun ilişkisi dikkat çekiyor.
Kavuncu, İnandı’nın ‘Hizmet hareketine ait’ dediği üniversiteyi övüyor, FETÖ’cü isimlerle aynı dernekte yöneticilik yapıyor.
İşte İnandı’nın ifadesinde geçen kurum ve kişilerle Kavuncu’nun ilişkileri:
MEHMET MESUT ATA: İnandı, Ata hakkında şu sözleri kullanıyor: “Hakkında ifademin akışında beyanda bulundum, ‘Kazakistan Ülke İmamı’dır, İngiltere ülkesinde ikamet etmektedir.”
FETÖ’nün Kazakistan Sorumlusu Mehmet Mesut Ata, Kavuncu’nun kuruculuğunu ve yöneticiliğini yaptığı Kazak Türk İş Adamları Derneği (KATİAD)’nin yemeğiyle gündeme gelmişti. Derneğin 23 Temmuz 2014 tarihinde “Bugün Yönetim Kurulu Üyemiz Ataner Demirel ve Oruç Kavuncu beyin davetindeyiz. G-Balıkta enfes deniz ürünleri lezzetiyle iftarımızı açtık.” ifadeleriyle paylaştığı, aralarında Ata’nın da bulunduğu yemekte yer alan isimler şunlardı:
Buğra Kavuncu’nun babası Orhan Kavuncu, Buğra Kavuncu’nun dayısı ve FETÖ tutuklusu Enver Altaylı, Bank Asya kurucu ortağı ve Galaksi şirketlerinin sahibi Mehmet Artukaslan, Oruç Burak Kavuncu, Kazakistan Zaman Gazetesi Başyazarı ve KATİAD Genel Sekreteri Ahmet Alyaz.
MEHMET ARTUKARSLAN: İnandı, ifadesinde, yukarıda geçen yemekte yer alan Mehmet Artukaslan hakkında şöyle diyor: “Kazakistan’da esnaftır. Kırgızistan’da bir şubesi bulunmaktadır. Kazakistan ülkesine himmet verdiğini biliyorum.”
VEYSEL ARTUKARSLAN: İnandı, Veysel Artukaslan için şu cümleleri kullanıyor: “Kazakistan’da esnaftır. Kırgızistan’da bir şubesi bulunmaktadır. Kazakistan ülkesine himmet verdiğini biliyorum.”
Veysel Artukaslan, Buğra Kavuncu ile aynı dönemde KATİAD’da yöneticilik yaptı. Haziran 2010’da FETÖ’den kapanan Cihan Haber Ajansı (CHA) kaynaklı haberlerde, Almatı’da Kazakistan Türk İşadamları Derneği (KATİAD) olağan Genel Kurul toplantısı yapıldığı belirtiliyor. Genel Başkan Zeki Pilge’nin sağlık sorunları nedeniyle katılamadığı Genel Kurul’da KATİAD Genel Sekreteri Özel Oral faaliyet raporunu, KATİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılarından Veysel Artukaslan da mali raporu üyelere sundu. O toplantının açılış konuşmasını dönemin KATİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Buğra Kavuncu yaptı. İki ülke arasındaki ilişkilere dikkat çeken Kavuncu, 2009 yılının sıkıntılı bir yıl olduğunu ifade etti, bu dönemde işsizlik oranlarının arttığını ve bazı şirketlerin kapandığını belirterek 2010 yılından ümitli olduklarını söyledi.
Veysel Artukaslan 2016’da KATİAD Genel Başkanlığına seçildi. Yukarıda geçen KATİAD yemeği Artukaslan’ın yönetiminde düzenlenmişti ve o yemekte Kazakistan Zaman Gazetesi Başyazarı Ahmet Alyaz da yer aldı.
FETÖ ÜNİVERSİTESİNE DESTEK
ALİ KOÇAK: İnandı, Ali Koçak’la ilgili şu cümleleri kullanıyor: “Kazakistan ülkesinde hizmet hareketine ait olan Süleyman Demirel Üniversitesi’nde çalışmaktadır, ülkeler arası ziyaret programlarından bu şahsı tanımaktayım (İdari İşlerden Sorumlu Rektör Yardımcısı).”
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ), 17 Aralık 1996’da FETÖ’nün Kazakistan’daki kuruluşlarından Kazak-Türk Eğitim Vakfı (KATEV) tarafından kuruldu. Anadolu Ajansı’nın yaptığı haberlere göre KATEV, KATİAD tarafından destekleniyor.
Kavuncu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın kendisini FETÖ’cülükle suçlamasının ardından yaptığı açıklamalarda “2007-2010 arasında 3 yıl Yönetim Kurulu üyeliği yapmıştım. Sonra da ayrıldım Kazakistan’dan. Benim bulunduğum yıllarda bu dernek hiçbir şekilde hiçbir örgütün, hiçbir tarikatın, hiçbir cemaatin yönlendirdiği bir dernek değildi. 2010’dan önce o örgüte sempati duyan insanların olduğu ortamlarda hepimiz bulunduk. Ben hiçbir zaman sempati duymadım. Fetullah Gülen örgüt elebaşını hiç görmedim. Pensilvanya’ya gitmedim. Abant toplantılarına katılmadım. Okullarına dershanelerine gitmedim. Bağışta da bulunmadım.” ifadelerini kullandı.
Ancak yine CHA kaynaklı bir habere göre SDÜ, 2010 yılı Şubat ayında Almatı’da tanıtım toplantısı düzenledi. Toplantının açılış konuşmasını KATİAD Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Kavuncu yaptı. Haberde yer alan bilgilere göre Üniversite’nin verdiği eğitimle kalitesini ispatladığını belirten Kavuncu, Üniversite’ye verdikleri desteğin süreceğini dile getirdi.
2010’DA AYRILDIM DEDİ AMA…
Kavuncu, KATİAD’da 2007-2010 yılları arasında yöneticilik yaptığını söylüyor. Ancak Veysel Artukaslan’ın yönetiminde yer alan Tayfun Nuri Bıyıklı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Kavuncu’nun 2011-2013 döneminde de KATİAD’daki yönetici konumunu, Yönetim Kurulu üyesi ve Başkan Yardımcısı olarak sürdürdüğünü açıklamıştı.
SAVCILIK TAKİPSİZLİK KARARI VERMİŞTİ
Zafer Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, geçen yıl bir televizyon kanalında Kavuncu’nun FETÖ’cü olduğunu ve KATİAD’ın başkan yardımcılığını yaptığını iddia etmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma sonunda Kavuncu’nun bu örgütle irtibatını gösteren somut bir veriye rastlanmadığı, Bank Asya’ya para yatırmadığı, FETÖ ile bağlantılı şirketlere para transfer etmediği, soyut beyan ve iddialar dışında delil bulunmadığı ifade edildi. Kavuncu hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.