1. Haberler
  2. Manşet
  3. Şeymanur Aklan: “Zafer Partisi Gasp Edilen Haklarını Türk Gençliğine Tekrar Teslim Edecek”

Şeymanur Aklan: “Zafer Partisi Gasp Edilen Haklarını Türk Gençliğine Tekrar Teslim Edecek”

featured
0
Paylaş

Şeymanur Aklan: “Bu hafta da utanç duyması gerekenler utanmadı; yerlerine biz utandık. Biz, bu ülkenin gençleri adına, çocukları adına, bizlerin geleceği adına utandık. AKP’li Özlem Zengin çıkıyor ve AKP’li yandaşların çocuklarını mülakatsız, sınavsız, liyakatsiz bir şekilde işe almaktan utanmadıklarını söylüyor. Yetmiyor, bununla gurur duyduklarını ifade ediyor. Utanmazlık ne zamandan beri gurur vesilesi oldu?”

Zafer Partisi Gençlik Kolları Sözcüsü Şeymanur Aklan, Türk gençliğinin gündemine ilişkin haftalık basın toplantısında konuştu. “Çocuklarımızın sömürülmesine, istismar edilmesine ve ölüme sürüklenmesine sessiz kalmayacağız.” diyen Aklan’ın açıklamaları şu şekilde:

“Genç arkadaşlarım, Türk kamuoyu ve kıymetli basın mensupları, 16 Aralık 2025 tarihli toplantımızda bir kez daha sizlerle birlikteyiz. Manisa Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’a Allahtan rahmet, ailesi, sevenleri ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı dileyerek başlamak istiyorum. Bir siyasi kimliğin dışında hasta yatağında bir kadına iftiralarıyla zulmedenlere de vicdan diliyorum. Siyaset bu kadar kötü hele ki kadın siyasiler üzerinden bu kadar eziyet dolu olmak zorunda değil. Umuyorum karalama kampanyalarıyla değil, emeğin hakkıyla siyaset konuştuğumuz günler de gelir. Her zaman siyasette kadın görünürlüğünü ve temiz siyaseti savunacağım. Gülşah Durbay’a tekrar rahmet diliyorum, mekânı cennet olsun.

Bu hafta da utanç duyması gerekenler utanmadı; yerlerine biz utandık. Biz, bu ülkenin gençleri adına, çocukları adına, bizlerin geleceği adına utandık. AKP’li Özlem Zengin çıkıyor ve AKP’li yandaşların çocuklarını mülakatsız, sınavsız, liyakatsiz bir şekilde işe almaktan utanmadıklarını söylüyor. Yetmiyor, bununla gurur duyduklarını ifade ediyor. Utanmazlık ne zamandan beri gurur vesilesi oldu?

Sayın Zengin, sizin bu düzeniniz sayesinde Türk gençliği bugün diplomalı işsizlikte dünya sıralamalarında zirveye oynuyor. Gençler yıllarca okuyor, emek veriyor, hayal kuruyor; sonra kapı kapı dolaşıp ‘tecrübeniz yok’ denilerek geri çevriliyor. Çünkü o kapıların arkasında artık emek değil, torpil var. Çünkü o kapılar artık gençlere değil, yandaşların çocuklarına açılıyor. Gençler yalnızca parasızlıktan değil; adaletsizlikten, haksızlıktan, geleceksizlikten bunalmış durumda. Umutsuzlar. Sıkışmış hissediyorlar. Tabiri caizse Türk gençliği nefes alamıyor. Bu düzenin mimarları, utanmadan çıkıp bu tabloyla övünebiliyor. Zafer Partisi, utanma duygusunu yitirmiş bir avuç insanın gasp ettiği hakları ve adaleti; Arif Dağhan gibilerden söke söke alacak ve Türk gençliğine tekrar teslim edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Aynı hızla Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in açıklamalarına gelmek istiyorum. Sayın Bakan, eğitim sistemimize ‘yerli ve millî’ bir zemin kazandırmayı hedeflediğini açıklamış. Ancak önce şunu sormak gerekiyor: Bu yerli ve millî zemin tam olarak nedir? Zira Sayın Bakanın ortaya koyduğu anlayışta ne yerli ne de millî bir altyapı göremiyoruz.

Sayın Bakan, ‘Gençlerimiz Pakistan hakkında bilgi sahibi olsun diye çaba sarf ediyoruz’ demişti. Düşünün, Pakistan vizyonuyla yerli ve millî bir eğitim zemini inşa edilmeye çalışılıyor. Gençlerimizin kendi tarihini, kendi bilim insanlarını, kendi değerlerini öğrenmesi gerekirken, siz onları günü kurtaran sistemsiz bir eğitim sistemine ve vizyonsuz bir anlayışa mahkûm ediyorsunuz.

Ve elbette MESEM gerçeği de var. Sayın Bakan, bu yıl MESEM kapsamında 85 çocuğumuz hayatını yitirdi. 85 can. 85 evlat ve onlarla birlikte ölen anne babalar. Hayalleri olan, geleceği olan 85 kalpten bahsediyoruz. Bu çocuklar istatistikten daha fazlası. Bu çocuklar sayı değil, bir rakam değil. Bu çocuklar bu ülkenin geleceğiydi. Ve artık aramızda değiller.

Bu ölümlerin tesadüf olmadığını herkes biliyor. Bu, sistemin çürümüşlüğünün sonucudur. Denetimsizliğin, göz yummanın, ‘olur böyle şeyler’ anlayışının sonucudur. Bu ölümler talihsizlik değil, sistemden kaynaklanan bir sorundur. Bu inkar edilemez. Mesleki eğitim ve üretim alanlarında etkin bir denetim mekanizması kurmak zorundasınız. Çocuklarımız akşamları yataklarında uyumalı, aileleriyle vakit geçirebilmeli. Bizler onları ucuz iş gücü olarak gören sömürü çarklarından korumakla yükümlüyüz.

Çocuklarımızın sömürülmesine, istismar edilmesine ve ölüme sürüklenmesine sessiz kalmayacağız. Çünkü güvenlik ve adalet doğumundan ölümüne dek herkese lazım. Her gün lazım. Ekmek gibi, su gibi lazım.

Peki rezillikler burada bitiyor mu? Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, yani devletin kalbinde, stajyer kız öğrencilerin taciz edildiği ortaya çıktı. Yetmedi; bu genç kızların istismarcılar tarafından ‘o senin, bu benim’ denilerek paylaşıldığı ve ailelerine haber vermemeleri için baskı altına alındığı anlaşıldı.

Bu millet, çocuklarını TBMM’ye bile güvenerek emanet edemeyecekse, nereye emanet edecek? Bu mudur sizin ‘ahlaklı toplum’ iddianız? Bu mudur sizin gurur duyduğunuz düzen?

Bu rezaletlerin üzeri örtülemez. Bu utanç normalleştirilemez. Bu çürüme görmezden gelinemez. Zafer Partisi olarak çocuklarımızın, gençlerimizin ve kız evlatlarımızın yanında dimdik duracağız. Sorumlular hesap verene kadar bu sürecin her adımını kararlılıkla, ısrarla ve hassasiyetle takip edeceğiz. Şunu herkes bilsin: Bu utanca göz yuman da bu rezilliğin üstünü örtmeye çalışan da sessiz kalan da bu suçun ortağıdır. Zafer Partisi olarak biz bu düzeni değiştirmeye geliyoruz.

Geçtiğimiz hafta Üniversite Birimimizin Zafer Kuşağı aracılığıyla ODTÜ önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında, Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin içinde bulunduğu ağır ekonomik krize bir kez daha dikkat çektik. Barınma, beslenme, ulaşım gibi en temel ihtiyaçların maliyeti karşısında KYK bursunun sembolik bir yardıma dönüştüğünü, öğrencilerin insani koşullarda yaşayabilmesi için burs miktarının acilen en az 10 bin lira olacak seviyede çıkarılması gerektiğini vurguladık. Mevcut 3 bin lira bandındaki tutar, öğrenciyi ancak birkaç hafta idare edebilmekte, geri kalan zamanda ise öğrenci geçim mücadelesine terk edilmektedir. Bu durum, gençlerimizin eğitim hakkını fiilen ortadan kaldırmakta; Türk milletinin geleceğini tehdit etmektedir. Zira Türk gençleri; bırakın okumayı, yaşamakta zorlanırken Türk milletine nasıl fayda sağlayabilir? İktidarı, gerçek maliyetleri dikkate alarak KYK bursunu derhal olması gereken seviyeye yükseltmeye davet ediyoruz.

Geçtiğimiz günlerde sanal kumara, uyuşturucuya ve sokak çetelerine açtığımız savaşın politikaya dönüşmüş hali olan Tertemiz Türkiye projemizi tanıttık ve evladı zehirlenen ‘Yılmayan Anneler’i dinledik. Uyuşturucuya bağlı ölümler, sanal kumarın zehri ve sokak çetelerine kurban giden evlatlar… Bunlar tesadüf değil. Bu düzen değişecek, cezasızlık bitecek, gençlerimizi hayattan koparan bu çarkın her bir dişini kıracağız. Zafer Partisi Tertemiz Türkiye konusunda kararlılık göstermeye devam edecek ve Tertemiz Türkiye’yi gerçekleştirecek.

Teşkilat Birimimiz ve Genel Sekreterliğimiz il ziyaretleri kapsamında bu hafta Konya ve Nevşehir’i ziyaret etti. Geçtiğimiz haftalarda duyurmuş olduğumuz Yıllık Genişletilmiş İl Başkanları İstişare Toplantımızı da Antalya’da 3 gün sürecek yoğun bir eğitimle tamamlayacağız.”

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.