Nazım Peker
Nazım Peker

Dersimiz Demokrasi

 

Sahi hepimiz sık sık kullanırız demokrasiyi. En basit tarifiyle nedir demokrasi, hiç düşündünüz mü?

Kimilerine göre en güzel yönetim. Kimilerine göre, vardığın istasyonda inilecek bir vagon.

Acaba hangisi doğrudur?

Lafı uzatmayalım. Geçen gün baba ocağı Ereğli’deydim. Bir ihtiyacımızı gidermek için çarşıya indik. Hırdavatçı arkadaş tanıdıkmış. Hoş beş faslından sonra, laf lafı açtı. Konu geldi demokrasiye dayandı. Bu anlatılan olayı hepiniz yaşadınız. Ama kiminiz farkına vardı acaba?

N. Kantaş anlatıyor, “Hocam üçüncü sınıftaydım. Sınıf mümessili-başkanı seçilecekti. Öğretmenimiz kısa bir konuşma yaptı ve “kimler mümessil olmak istiyor parmak kaldırsın” dedi. Baktım kaldıran yok. Ben cesaretimi topladım ve “Ben istiyorum öğretmenim” dedim.

Öğretmen benim adımı tahtaya yazdı. Ben öyle bir sevindim ki, sınıfın mümessili oldum sandım. Derken bir arkadaş daha olmak istediğini söyledi. Öğretmenim onun adını da tahtaya yazdı. Benim kafam karıştı. “Allah Allah iki kişi mi mümessil olacağız?” diye düşünürken; bir arkadaş daha ” Öğretmenim bende olmak istiyorum” dedi. Onun adını da yazdı. Aklım hepten karıştı. İçimden:” Üç kişi mümessil mi olurmuş?” diye geçirdim.

Öğretmenimiz “başka olmak isteyen var mı?” diye sordu. Kimseden ses çıkmadı. Bunun üzerine: “Bakın çocuklar! Şimdi oylama yapacağız. Bu arkadaşlarınızdan hangisi en çok oyu alırsa; o, mümessil olacak. Sınıfı üç aylığına o idare edecek. Bir kişi ancak bir kişi için oy verecek: iki ya da üç kişiye oy veremeyecek.” Diye de bize kuralları öğretti.

Sonra küçük küçük kesilmiş kâğıtları “Bunlara hangi arkadaşınızı mümessil görmek istiyorsanız onun adını yazın ve bu kutuya atın.” Diyerek dağıttı. Hepimiz çok heyecanlıydık.

Bütün sınıf heyecanla isimleri yazdı ve masanın üstünde duran kutuya kâğıtları attık. Oylama bitti. Bir arkadaşımızı tahtaya çağırdı. İki kişiyi de masanın yanına. Kutudan bir pusula çıkarıyorlar. Adını okuyorlar. Tahtadaki arkadaş, kimin adı okunduysa onun karşısına bir artı çiziyor. Sayım bitti. Ben 39 kişinin oy kullandığı mümessillik seçiminde 21 oy alarak mümessil oldum.

Öğretmenimiz, “Bakın çocuklar! Siz sizi yönetecek arkadaşınızı kendiniz adaletli bir şekilde seçtiniz. Hile, adam kayırma oldu mu? İşte bunun adına DEMOKRASİ denir. Bu arkadaşınızdan memnun olmazsanız, iyi yönetim yapamazsa; şikâyet üzerine yeniden seçim yaparız. Çaresi de budur.”

İşte hocam biz demokrasiyi ta o zaman öğrenmiştik. Bazıları bunu bilmiyorlar mı bilmem! Demokrasilerde kötü yönetimin çaresi seçim denen sandıktır. Sandıkta iş başlamalı, sandıkta iş bitmeli.”

Bu vatandaşın demokrasi anlayışına saygı duyulmaz mı? Koskoca sözüm ona profların demokrasi anlayışına ne demeli? Vatandaştan biraz demokrasi dersi öğrenin lütfen! Demokrasi keyfilik değildir, zorbalık hiç değil. Ben yaptım oldu. Ben sandıktan çıktım, öyleyse her şeyi yaparım hürriyeti de yetkisi de yoktur.

Demokrasi: seçileni tümden karalamak, her yaptığına itiraz etmek de değildir.

Bilmem anlatabildim mi? Ne olur vatandaşın bildiği kadar demokrasiyi bilin, anlayın, uygulayın yeter.

Esen kalınız.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!