Nazım Peker
Nazım Peker

Çok Şey mi İstiyorum-MHP’nin Geleceği

MHP, kuruluşundan bu yana en pasif ve en etkisiz günlerini yaşamakta. MHP, 1999 seçimlerinde genç ve dinç Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin başkanlığında en yüksek oyunu almış ve 129 vekil çıkarmıştı.
 
Bu oy ve vekil, Türkiye’deki seçim ve siyasi partiler yasasına göre bizzat Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin şahsına ve çalışmasına aitti.
 
Her nedense MHP, bu başarıdan sonra bir atalet dönemine girdi, durakladı ve geriledi. Eski siyasal etkinliğini ve saygınlığını da kaybetti. Eline geçirdiği hükümet ve Başbakan olma şanslarını elinin tersiyle geri çevirdi.
 
Nedeni hâlâ bilinmiyor.
 
Zamanı ve zemin değilken, Kocayayla’da yaptığı erken seçim çağrısıyla girdiği 2002 genel seçimlerinde: vatandaşın yüzde yüz teveccühünü kaybederek baraja takıldı. TBMM dışında kaldı.
 
MHP, 2007 yılında yapılan seçimlerde 71 vekil çıkararak yüzleri güldürdü ve yeniden bir umut vermeye başladı.
 
Tutarsız açıklamaları, yaptığı siyasetle: sanki AKP’nin gizli destekçiymiş gibi görüntüleri, soru işaretlerine neden oldu.
 
MHP, 2011 seçimlerinde bu sayıyı 51 vekile düşürdü. Seçmende MHP’ye karşı bir soğuma başladı. Pek çok etkeni buna neden olarak saymakla birlikte en büyük etken: MHP’nin çimentosu sayılacak Erciyes Zafer Kurultayı’nı ve diğer Taşeli, Yaka Manastır, Hasan Dağı, Kocayayla gibi kurultaylardan vazgeçilmesi olmuştur. Konuştuğumuz pek çok MHP’li aynı kanaatteler.
 
MHP, AKP ve Sayın Erdoğan’ın yanlış politikaları ve Türkiye’yi dönüştürme tehlikelerine karşı yeniden “Acaba mı?” diyen milliyetçi ve vatanseverlerin endişeli oylarıyla: 2015 Haziran seçimlerinde: TBMM ne 80 vekil sokmayı başardı. HDP’nin barajı geçmesiyle de AKP, hükümet kurma sayısından bile mahrum oldu. AKP de panik başladı.
 
Fakat AKP dışındaki partilerin bir araya gelememeleri yüzünden, önce TBMM başkanlığı AKP’ye kaptırıldı. Eğer başkan AKP’den olmayıp TBMM si çalıştırılmış olsaydı: kim bilir bugünkü yaşanan iç karartıcı olaylar olmayabilirdi diye düşünülmekte.
 
MHP’nin her şeye “HAYIR” diyor algı operasyonuna tabi tutulmasıyla da; MHP’ye umutla bakan seçmen yeniden kaçtı.
 
Sayın Erdoğan’ın, bu parçalanmayı iyi idare etmesi sonucu yapılan 2015 Kasım seçimlerinde MHP, HDP’nin bile gerisinde kalarak hem İKİ MİLYON seçmenden, hem 40 vekilden hem de TBMM sinde başkanvekilliğinden oldu.
 
Yazıyı uzatmayacağım. Anadolu’yu geziyorum. Trakya ve Ege’ye gitmedim. Yaygın kanaat artık MHP’nin Sayın Dr. Devlet Bahçeli ile olamayacağı yönünde. Dürüstlüğüne, doğruluğuna tek kelime kötü laf eden yok. Ama siyaseten de iyi diyen yok. Buna nasıl hâlâ umut var diyeceğiz?
 
Ülkücü irade ve ülkücüler artık hükümet olmak: Ülkücü Cumhurbaşkanı, Ülkücü Başbakan ve bakanlar görmek istiyorlar.
 
Söyleyin Allah aşkına çok şey mi istiyoruz?
 
MHP’liler ayrıştırılmadan, kırgınlıklara maruz kalmadan bir ve beraber, el ele, omuz omuza vererek; kongremizi yapsak, seçilene BAŞARILAR dileyip abi olsak, görevi bırakanlara da teşekkür edip, saygı duysak kötü mü olurdu?
 
Soruyorlar; “Beyefendi sen kimcisin?” diye. Ben MHP’liyim ve ülkücüyüm. İdealimi ve MHP’yi iktidara taşıyacağına inandığım kişi ve ekipçiyim. Ne olur birbirimize şaşı bakıp, başkalarının ekmeğine yağ sürmeyelim.
 
Esen kalınız.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!