Corona-19 Virüsü ortaya çıkalı garip işler oluyor. Doktor değilim. Sağlıkçı değilim. Konu üzerinden bilgiçlik taslayıp, her konuyu bilen(!) ama hiçbir konunun uzmanı olmayan taklit aydınların durumuna düşmek istemedim ama birkaç kelam etmenin zamanı geldi.
Paraya hükmedenler ilaç sanayinin de gerçek sahipleridir. Paraya hükmedenler dünyanın bütün kıymetlerinin üzerine çöken ailelerdir. Savaşları organize ederler. Ülkeleri kontrol ederler. Silah sanayileri bunların tekelindedir. İlaç ile insanları tedavi eden(!) bu ailelerin silah üretip, en kanlı terör örgütlerini kurarak dünyayı kana bulamaları da çok insancadır(!)..
Bu aileler bilgiyi de tekelleştiren ailelerdir. İlaçlar belli yıllara kadar tedavi için üretildi. Baktılar ki ilaç çok kazandırıyor. Sağlıklı insanlara da ilaç kullandıracak yöntemler buldular. Tedavi yerine, ömür boyu ilaç kullandırmaya, yani; “Tedavi etme, ilaca bağımlı kıl “ uygulamasına tedavi dediler. Ömür boyu ilaca mahkum olmaya tedavi denilebilir mi?
*** ***
Corona-19 virüsü psikolojik operasyonuyla birlikte geldi. Ya da piyasaya sürüldü. İnsanları eve hapseden, yalnızlaştıran, insanı ruhen iyileştiren dokunma, dokunarak iletişim yasak oldu. Her şey değişti. Sanki virüsten önce, virüsten sonra devri gibi bir sürece girdik. Evlere tıkılan belli yaş grubu, hareketsizlikten yeni hastalıklar edindi. Depresyona girdi. Uzaktan eğitim gibi sanal bir sürece girdik. Sanal alışverişe alıştık. Dokunmatik kartlar kullandık. İletişimlerimiz zayıfladı.
Yeni dünya düzeni önsözü yazılıyor..
*** ***
Birçok ülkede aşı karşıtları ortaya çıktı. Aşı yanlısı olan taraf bu kitleye acımasızca saldırıyor. Bilime karşı gibi gösteriyor. Yobaz diyor…
Aslında her kitlenin yobazı olduğunu göremiyorlar. Ülkemizde yobaz deyince sadece din bağlamındaki yobazlığı anlayan bir kitle var. Oysa başka düşünceye, fikre, araştırmaya kapalı olan kim olursa olsun kendi fikrinin, inancının YOBAZIDIR.
Diyorlar ki;
Bilime inanın(!)…
Başüstüne(!).. Emriniz olur hanımlar beyler…
O zaman biraz beyin jimnastiği yapalım mı?
Yıllarca insanlara zeytinyağı yemeyin, tereyağı yemeyin diyerek trans yağları yediren, kalp hatalarına mısırözü yağı tavsiye edenler doktor değil miydi? Mısır en fazla genetiği ile oynanmış bir üründür. İnsanlara kırmızı et yemeyin, beyaz et yiyin diyen doktorlar, o beyaz etin 30 günde yetişen hormonlu çöp gıda tavuklar olmadığı konusunda hangi hastayı uyardı? Beyaz et tamam da, o beyaz et doğal yetişen hayvanın etiyse sağlıklıdır.
*** ***
Meyvesi ve sebzesi için tarım ilacı alan köylüye;
“Kendiniz için mi, ticari ürün için mi istiyorsunuz” diye soran, kendisi içinse daha az zararlı ilaç verip, ticari ise daha yoğun kimyasal veren Ziraat mühendisleri de çok bilgili değil mi? Ticari olanı yiyecek olan insan değil mi? Bu nasıl bir insanlık? Alın size meslek ihaneti.
Ne bütün doktorlar aynı, ne bütün ziraat mühendisleri aynı. Her mesleğin tüccarı vardır. Bir de sorgulamayıp, kendine verilen her bilgiyi doğru kabul eden meslek sahipleri…
Amerika’da bazı laboratuarların sadece Amerikalılara açık, yabancılara kapalı olduğunu biliyor musunuz? Yabancı öğrenciden saklanan bilgiyi, kendi vatandaşına anlatıyor. Bu durum ABD’de eğitim alanları düşündürmüyor mu?
Bu ülkede önüne gelene antibiyotik verip, insanları antibiyotik manyağı yapanlar da doktorlardı. Bir hastaya antibiyotik yazmak için İngiltere’de doktorların toplanarak zarar fayda çıkarımı sonucuna göre antibiyotik yazdığını niçin görmezler? Çok kolay yazılan ilaçlar nedeniyle insanlarımız böbreklerini kaybediyor. Öldürmeyen hastalıklar için verilen ilaçlar böbrekleri yok ederek öldürüyor.
Bilime güven öyle mi? Bilim doğru ellerde ise tamam da, katillerin hakim olduğu bir sektörün ürettiği bilimsel deneylere sorgusuz bir şekilde inanmak cehalettir. Bilim YOBAZLIĞIDIR!
Ayrıca, yıllardır insanlarımızın kobay olarak kullanılmasına izin veren siyasetçilerin olduğu ülkemizde başkalarına koyun diyenlerin avcıya aşık ceylana dönüşmesi de ayrı bir ironi…
Sen, milli aşı üretmek yerine Hıfzıssıhha’yı kapatıp milleti yabancı aşıya muhtaç eden siyasetin sağlık politikalarını sakın sorgulama!
Tarım ilaçları ilk çıktığında 3. Dünya ülkeleri ve Türkiye’de uygulayan kimya tekellerine ve senin kobay olmana izin veren siyasilerin sağlık politikalarına inan ama “düşün” diyene saldırmaya devam et!
Sorgulamaya kapalı, farklı fikirlere DÜŞMAN OLMANIN adı yobazlıktır. Fikri KABIZLIKTIR..
*** ***
Biontech aşısı olan iki tanıdığımın yakını aşı sonrasında öldü. Bir akrabamız aşı sonrası menenjit oldu. Yoğun bakımda yattı.
Aşı sonrası birçok insan ölüyor. Kalp deniyor. Bu tür ölümler hepimizin çevresinde var. Televizyonlar bütün ölümleri “aşı olmadı” diye haber yapıyor. 3. Aşıyı olup ölen var. Her şey çok doğru ise, bu tür ölümler niye saklanıyor?
Aşı ile ilgili olumsuz yorum yapan görüşler facebook, twitter gibi sayfalardan neden siliniyor?
Tartışılmasına izin verilmeyen her uygulama içinde bir karanlık barındırır. Açık olmayan, gerçek verilerin saklandığı bir uygulamaya sadece “bilimsel” yakıştırmasıyla yaklaşmak, zeytinyağı yerine margarin yemekten çok daha ağır sonuçlar doğurabilir.
Her uygulamayı, her dayatmayı ACABA diyerek sorgulamak kimseye zarar getirmez.
SORGULAYIN!