Osmanlı yıkılmış, Anadolu işgal edilmiş, yokluk ve yoksulluk diz boyu. Devletin kasasında para sınırlı!. Osmanlı’nın borçlarını da ödemekteyiz. Cehalet, fakirlik ve hastalıklarla da mücadele diyoruz. Öbür yandan da bilimle, sanatla, operalarla, fabrikalarla cumhuriyeti inşa ediyoruz.
Az şey mi?
Türkiye’nin ufku açılsın, medeniyeti yakalasın, çağın teknolojisiyle tanışsın diye de yurt dışına öğrenciler gönderiliyor. Zira ülke insanı dünyanın ya iki öküz boynuzları üzerinde durduğunu ya da dümdüz olduğunu sanıyordu. Astronomi nedir kimse bilmiyordu ve adını dahi de duymamışlardı.
Böylesine bir Türkiye’de Atatürk, Astronomi kitabı yazdırıp lise 3. Sınıflarda okutuyordu. Gezegenler nedir nasıl oluşmuştur, mevsimler, gece ile gündüz nasıl oluyor, karadelik nedir, Galileo, Kopernik, Aristo kimdir neler demişlerden başlayarak Samanyolu gezegenin haritasına kadar kitaba koymuştu Ali Yar.
Sn. Yar aynı zamanda da uçak mühendisidir.
Kitabın içi gökyüzü haritaları, teleskopların bilgisi ve işlevleri, gezegenlerin yapısı ve bilgisi ile kâinatın fotoğraflarıyla doludur.
Kitap o dönem Türk çocuklarının ufkunun açılmasına ve pek çoklarının da bilim adamı olmasına vesile olur. Bunlardan birisi de bu kitap sayesinde dünyanın tanıdığı Selman Akbulut’tur.
İşte Atatürk’ün ileri görüşlülüğü ve Türk insanına saygısı budur. Atatürk gerçek bir lider, gerçek bir önder, gerçek bir yerli ve gerçek bir milli idi!…
Atatürk, yüzünü hurafeye, deve sidiğine, nakilciliğe, organik hoşafa değil akla ve bilime dönmüştür. Dünya artık yapay zekâyı konuşuyor, biz her okulu, İmam-Hatip yapmakla neyin derdindeyiz?
Ve öğünerek de: “İstikbal Göklerdedir” vecizesini söylemiştir.
Bu bilim kitabının en belirgin özelliği uydumuz ay fotoğrafındaki kraterlerdir.
Sebep mi?
Bilim adamı Dr. Hugh P. Wilkins, 1956’da Ay’daki bir kratere saygı duyduğu bu büyük insanın “ATATÜRK” adını vermiştir.
Sevgili okurlarım ve takipçilerim sizlerden ricamdır, bu yazıyı ATATÜRK’ü hâlâ anlayamayanlara, onun değer ve kıymetini bilmeyenlere okutunuz.
Okutunuz ki, azıcıkta olsa kendilerini tanımalarını sağlayınız.
O’nun, “En hakiki mürşit İLİMDİR” sözü ile neden ısrarla: “İSTİKBAL GÖKLERDEDİR” sözlerinin anlamını kavramalarına yardımcı olalım.
Evet, Atatürk çok yönlü bir dahi idi. Geometri kitabı yazan ve pek çok terime Türkçe( Açı-açıortay gibi) isim veren de O’dur.
Ayrıca bu necip millet dinini öğrensin de dinden bihaber sözde din adamlarının safsatalarından, hurafe ve batıl inançlarının etkisinden de kurtulsun diye, rahmetli E. Hamdi Yazır’a “Kuran’ın Türkçe mealini” yaptıran istisna ve mükemmel bir isimdir.
Ne mutlu ATATÜRK gibi bir liderimiz olduğuna ve “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!..”
Esen Kalınız.