Didem Arslan Yılmaz, ‘Kürtçe karşıtlığı’ eleştirilerine yanıt verdi. Kürtçeye bir tepkisinin olamayacağını söyleyen Yılmaz, “Arapça da konuşmak isteseydi, İngilizce de konuşmak isteseydi, aynı tepkiyi gösterirdim. Çünkü onun ne söylediğini bilmemiz gerekiyordu, kızların can güvenliğinden endişe ediyordum” dedi.
Show TV’de yayınlanan ‘Didem Arslan Yılmaz’la Vazgeçme’ programına telefonla bağlanan Türkan Taşçı isimli kişi hakaret ettiği için hattan alınmıştı.
Didem Arslan Yılmaz, ardından “Hayır hayır Türkan Hanım bizim de anlamamız lazım. Türkan Hanım’ı bir hattan alın. Kızlara hakaret edemez tabii, öyle de konuşamaz. Biraz da anlarım ben Kürtçe’den, kesinlikle olmaz. Halayla bir konuşun. Doğru düzgün Türkçe konuşsun, hepimiz anlayacağız. Burası Türkiye Cumhuriyeti yani. O dili bilmiyoruz ki biz. Bilsek anlayacağız da, konuşacağız da… Bilmiyorum” demişti.
Kişisel Twitter hesabında paylaşımda bulunan Yılmaz, ilk olarak konuklarıyla ilgili bilgi verdi: “Dünkü yayınımıza, Urfa’dan gelen Hayriye Taşcı, ‘Babası benden 4 aylık bebeğimi kaçırıyor, bana yardım edin’ diyerek, ablası Ayfer Taşcı ile birlikte programımıza katıldı. Kızlar aileleri tarafından tehdit aldıklarını söyleyip, öldürülmekten korkuyorlardı.”
Yayın devam ederken kızların halası Türkan Taşçı’nın yayına bağlanmak istediğini belirten Yılmaz, “Yeğenleriyle şakır şakır türkçe konuştu, önce kızlara Türkçe hakaretler etti. Sonra da aniden kızlarla Kürtçe konuşmak istediğini söyledi. Hala Türkan hanım, benim ve seyircimin kızlarla konuşmasını anlamamızı istemedi. Yeğenleriyle kürtçe konuşarak, konuşulanları gizlemek istedi” ifadesini kullandı.
Yılmaz, Taşçı’nın kendilerinden tercüman talebinde de bulunmadığını belirterek şöyle devam etti:
“Türkan Hanımı, Kürt olduğu için yayından aldırmadım. Yeğenlerine hakaret ve küfürler ettiği için yayından aldım. Öyle olsa yeğenlerini yayına konuk etmezdim. Kürtçeye bir tepkim olamaz. Yayında ‘Doğu dili’ diye hiçbir ifadem de yok…. Hala Türkan Hanım, Arapça da konuşmak isteseydi, İngilizce de konuşmak isteseydi, aynı tepkiyi gösterirdim. Çünkü, onun ne söylediğini bilmemiz gerekiyordu, kızların can güvenliğinden endişe ediyordum.
Sivaslı bir ailenin kızıyım. Memleketimin doğusu batısı kuzeyi ve güneyi ile ilgili ayrım yaptığımı iddia etmek, hele etnik ayrım yaptığımı söylemek tamamen gülünç. Yayının sadece 10 saniyesini servis edip sanki ortada bir siyasi tartışma varmış gibi linç başlatanların amacı ülkenin fay hatlarını kaşımak.
Bu arada Kürtçe konuşanlarla hiçbir sorunum yok, incinen vatandaşlarımızdan özür dilerim.”