7–11 Yaşta Neler Olur?

7 yaş ilkokula başlama yaşıdır. Temel kişilik yapısı oluşmuştur. Çocuk daha geniş bir sosyal çevreye özgür arkadaş çevresine, bağımlı bir öğrenme ortamına geçiş dönemidir. İlk yılda çocuklar aileden duygusal bağımsızlıklarını değil, ama fiziksel bağımsızlıklarını kazanmışlardır. Kendi başlarına okula gider, arkadaşları, okul yönetimi, kendinden büyük ve küçük çocuklarla bir sosyal denge kurma, tenefüs aralarını doğru değerlendirme, parasını kullanma gibi beceriler edinecektir. Bu becerileri kazanmasında diğer çocukların ve ortamların da etkisi olacaktır. Sosyal uyumu çabuk gerçekleştiren çocuklar daha kolay öğrenme yaşantısının içine de girerler. Yaşıtlarıyla geçinme ve kişisel bağımsızlık kazanmada okul önemli bir ortamdır. Çocuklar aynı zamanda başkalarını gözlemleyerek ve onların yaptığını yaparak davranış biçimleri kazanırlar. Bu çağ çocukları için herkes gizli bir modeldir. Ama her çocuğun en fazla sahip olmak istediği şey birbirinden farklıdır. Kendine en uygun modeli seçer ve onu taklit eder.

6-9 yaşları arasında bireycilik ve çıkara dayalı alışveriş ön plandadır. Çocuklar kendi çıkar ve gereksinimleri doğrultusunda davranırlar. Bunun yanında alışverişlerde adildirler. Diğer insanların beklentileri önemlidir. Kendi çıkarları ile otoritenin görüşlerinin farklı olabileceğini kavrarlar.

Hem sosyalleşmenin hem de zihinsel aktivitelerin arttığı bu dönemde becerilerde üstün performans gözlemlenir. Fakat aynı zamanda çocuğun karşılaşabileceği duygusal tehlike, “yetersizlik ve aşağılık duygusudur.” Yeni aletleri araç ve gereçleri kullanmada  becerikli olması beklenir. Çevredeki insanların beklentisine duyarlı olunan bu dönemde onların taktirleri kendisine olan güvenini artırır. Tersi bir durum, genel anlamda okul başarısızlığının nedenlerinden birini oluşturabilir. Erkek çocuklar için bir başka okul kaygısı nedeni, ince motor becerilerin kızlara göre daha geride olmasıdır. Erkek çocuklar ince motor becerilerde ve kasların koordinasyonunda zorlandıkları gözlemlenir. Bu nedenle ödevlere karşı olumsuz tutum geliştirebilirler. Aileler bunu kaytarmak olarak değerlendirmemelidir.

Bu dönemdeki çocuklar ben merkezcilikten uzaklaşmışlardır. Olayları ve dünyayı, başkaları açısından da görebilirler. Ancak bu dönemde, düşünme süreçleri çocuk tarafından gözlenebilen gerçek olaylara yöneliktir. Çocuklar, somut olduğu sürece karmaşık problemleri çözebilirler. Soyut problemleri ise çözemezler. Soyut kavramları, çevresindekileri model alma yoluyla yerinde kullanmalarına rağmen, anlamlarını açıklayamazlar.

Eğer bir problemde, yumurta değil simit, ciklet vb. gibi alınsaydı çocukların ilgisini daha çok çekecek, onlar için daha somut olacak dolayısıyla, gelişim düzeyine daha uygun olacaktır.  Çocuk yaşamında işe yarayacak bu problemi çözmekten de zevk alacaktır.

Bu örnek olayda da görüldüğü gibi “kavram” terimi çocuk için soyut  bir sözcüktür ve gereksiz olarak soru kökünde yer almaktadır. Çocuk, kavramın anlamını bilmediği için, sorunun doğru cevabını bilmesine rağmen cevaplayamamaktadır. Oysa soru kökü, çocuğun gelişim düzeyine uygun olarak sorulsaydı çocuk bitkinin tanımını kolaylıkla cevaplayacaktı. Çocuklar bu dönemde dili etkili olarak kullanmakla birlikte vatan, millet, ülke vb. soyut kavramları anlayamazlar. Soyut kavram ve deneyimlerin somut yollarla açıklanmaları gerekir. Örneğin sakla samanı gelir zamanı vb. deyimler somut olarak çocuklara açıklanmalıdır.(2)

7-11 yaşta bedensel gelişme, bir önceki döneme göre daha yavaştır.. Kızlar erkeklerden daha kısadır. 10 yaşlarına doğru kız çocukların ön ergenlik dönemine  daha erken girmeleri nedeniyle boy uzaması ve beden yapılarında değişiklik dikkati çekerek erkekleri geçerler. 7-8-9 yaşlarında oyunlarda cinsiyet ayrımı çok görülmezken, 11 yaşlarında kızlar kızlarla sayışmalı, tekerleme gurup oyunları oynarken, erkek çocuklar koşmalı, atlamalı, güreşmeli oyunları tercih ederler. Kendi cinsiyetindeki tüm faaliyetlere katılır. Kız çocukların oyunlarında erkeklere yönelik sataşmaların olduğu tekerlemelere rastlanır. Örneğin; “Kızlar altın kesesi, erkekler çöp tenekesi” vb.. gibi.

Ahlak gelişimi açısından; Dışsal Kurallara Bağlı Dönem(7-12):

-Başkalarına bağımlıdır. Çocuklar kuralların değişmezliğine inanır. Kurallara uymayanların otomatik olarak cezalandırılması gerektiğini düşünür. Kayıtsız şartsız otoriteye uyma söz konusudur. İşlenen suçun önem derecesini,suça bağlı olarak ortaya çikan fiziksel sonuçlar belirler.Sonuçta daha fazla zarara yol açan suçlar,daha az fiziksel zarara yol açan suçlara göre daha kötüdür.Yani sonuç önemlidir.Niyet önemli değil. Örneğin Niyeti ne olursa olsun,büyük leke yapan çocuk,küçük leke yapan çocuğa göre daha suçludur.

7. yaşta başlayan aileden uzaklaşma 11 yaşa doğru biraz daha artar. Çocuk bir grupla hareket etmeyi, zaman zaman grubu etkisi altına almayı, para kullanmayı, cinsel kimlik rollerini, toplumsal rol ve görevlerini oturtmuş ve ön ergenlik dönemine girmeye başlamıştır. Şüphesiz arkadaşlar, aileden daha önemli bir yere oturmuş gibi görünür.

 

 

Kaynakça

1. Gander, M. J., Gardıner, H.W. Çocuk ve Ergen Gelişimi.(Çeviren: Bekir Onur, Ali Dönmez, Nermin Çelen)(İkinci Baskı).Ankara:İmge Kitabevi Yayıncılık Paz. San. Ve Tic. Ltd. Şti., 1995.

2-http://mail.baskent.edu.tr/~20393946/tuba/odevlerim/hedef_kitleyi_taniyalim.doc dosyasının html sürümüdür.(26-09-2010)

 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!