Millet İttifakı Andımız Depremiyle Sarsılıyor

Millet İttifakı Andımız Depremiyle Sarsılıyor

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu düzenlediği basın toplantısında, yarın Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106. yıl dönümü olduğunu anımsatarak, Türkiye’nin ve bulunduğu coğrafyanın, emperyalizmin gerçekleştirmek istediği menfur emellerin karşısında “Çanakkale ruhu” ile durabileceğini belirtti.

 

Çanakkale ruhundan bahseden Karamollaoğlu, “Andımız” ile ilgili ise “Andımız tartışmaları üzerinden oluşan gündem ciddi manada endişelendiriyor. Meselemiz dürüstlüğü, doğruluğu çocuklarımızın ahlakına yerleştirmek, çalışkanlığı ise bir ideal haline getirmek olmalıdır. Yoksa her sabah aynı andı tekrar ederek bir ülke ayağa kalkamaz, kalkamadı da. Oluşan suni gündemlerle bu milletin derdini örtbas etmek hiç kimseye fayda sağlamaz.” değerlendirmesinde bulundu.

 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise bugün partisinin grup toplantısındaki konuşmasında  Andımız’ın kaldırılmasını isteyenlere ilişkin ağır sözler sarf etti.

Akşener,” Andımızın sözleri ağır gelenler elbette yasaklamak isterler, küçüklerini korumak yerine onlara göz dikenler elbette andımız okunmasın isterler, yaş almışına ve emeklisine sahip çıkmayanlar elbette andımız duyulmasın isterler, Büyük Atatürk denildiğinde kaşıntı tutanlar, çalışmak yerine çalıp çırpanlar elbette andımız hatırlanmasın isterler, Türk devletini uçuruma sürükleyenler elbette andımızın son cümlesinde şaşkına dönerler”” ifadelerini kullandı.

Akşener ve Karamollaoğlu’nun Andımız ile ilgili birbirine oldukça zıt açıklamaları “Millet ittifakında Andımız çatlağı” olarak değerlendirilirken millet ittifakına katılacağı düşünülen Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu da geçtiğimiz günlerde Andımız için “tek parti sisteminin tek tipleştirici sloganı ” ifadelerini kullandı.

Öte yandan bugün Best Fm’de Sorel Dağıstanlı’ya konuk olan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da, Andımız ile ilgili “Ant uygulaması özgüven ve çoğulcu demokrasi ikliminde kaldırıldı”

 

“Okullarda ant uygulamasının durdurulması demokratikleşme paketinin içindeki maddelerden birisiydi. 2013; kişi başı milli gelirin zirve yaparak 12 bin 500 doları bulduğu, Türkiye’nin özgüven açısından en tepe noktada olduğu yıldı. 2013’te alınan karar çoğulcu demokrasi ikliminde alınmıştı. Ülkenin özgüveni ve refahı yüksekse bu konular gündemin üst sıralarında olmuyor. Ben de o günlerde kararı desteklemiştim. Bizim durduğumuz yer değişmedi ama ülkeyi yöneten zihniyet bu konuları tartıştırır hale geldi. Sayın Erdoğan’ın ortaklarının ülkeyi hangi noktaya götürmek istediğini görüyoruz. Her alanda bant geriye sarılıyor. Şu an Türkiye çoğunlukçu demokrasi var. Çoğunluğun azınlığa, toplumun küçük kesimlerine tahakküm etmeye çalıştığı bir yönetim var. Böyle olunca, ekonomik ve sosyal sıkıntılar olduğunda bu konular gündemde üst sıralara çıkıyor.”

 

“Önemli olan, çocuklarımızın demokrasi bilincini yükseltmek ve onları dünyayla rekabet edebilir bilgi ve becerilerle donatmaktır”

 

“Önemli olan çocuklarımızın özgüvenli, sorgulayıcı bir zihinle yetişmesidir. Tornadan çıkmış gibi bir eğitim sistemiyle değil; yeni fikirlere açık, etik ilkelere sahip ve yarınlara bakan bir eğitim sistemiyle çocukların yetişmesi gerektiğini savunuyoruz. Önemli olan çocuklarımızın bu ülkenin sahip olduğu değer ve ilkeleri içselleştirmesidir. Çocuklarımızın demokrasiye bağlılığı, hak ve özgürlük bilinci, çevre bilinci, analitik düşünce kabiliyeti çok temel konulardır. Önemli olan çocuklarımızın dünyayla yarışabilir, değişen dünyada rekabet edebilir bilgi ve becerilerle donatılmasıdır. Çocuklarımızı küçük yaşlarda dar kalıplara sokarsanız, bunlar lafta kalır. Bunların haricindeki her şey günlük siyasette tüketilir.”

 

 

 

 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!