Sabah gazetesinden Tolga Yanık’ın haberine göre Konya’nın Çumra ilçesinde yaşayan 36 yaşındaki A.D., yanına 2,5 yaşındaki oğlu A.O’yu da alarak kayıplara karıştı. 4 resmi evlilik yapan ve bu evliliklerden 5 çocuğu olan A.D’nin oğlunun arkadaşı ile kaçtığı iddia edildi. Çocuğunun hayatından endişe duyduğunu belirten E.D. de (38) polise giderek kayıp müracaatında bulundu.
4 resmi evlilik yapan A.D., son evliliğini Çumra ilçesinde yaşayan E.A. ile yaptı. Çiftin bu evliliklerinden A.O. isimli erkek çocukları dünyaya geldi. A.D., 4 Aralık günü 2,5 yaşındaki küçük çocuğunu da yanına alarak kayıplara karıştı.
E.A. da çocuğunun hayatından endişe ettiğini belirterek polis merkezine gidip kayıp müracaatında bulundu. E.A. eşine boşanma davası da açtı. A.D.’nin kaçarken de evde bulunan altın ve paraları da alıp gittiği öğrenildi.
A.D.’nin 20 yaşındaki çocuğu H.C.M. annesinin küçükken kendisine işkence yaptığını söyledi. H.C.M. yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Ben çocukluğumda işkence gördüm. Annem göbek deliğime, burnuma, kulağıma iğne ve kürdan sokuyordu. Evden çıkabilmek, gezmeye gidebilmek için bizi yaralayıp, hastaneye götüreceğim bahanesiyle bize bunları yapıyordu. Bunlar sürekli tekrarlanıyordu. Bir öz anne çocuğuna bunları yapmazdı”
“Kendi gezebilmek için bizlere işkence yapıyordu. O zaman ilçede kalıyorduk. Babam işe gittiği zaman eve adamlar geliyordu. Bunları hatırlıyorum. Daha sonra kardeşimi alıp gitti. Babama da peşimden gelmeyin bu çocuk sizden değil demiş. Annem alkol ve madde bağımlısı. Hareketleri normal değil. 5 senede bir evleniyor. Çocukları oluyor ve terk edip gidiyor. Kaçıp gittiği üvey kardeşimin hayatından endişe ediyorum. Onun olduğu yerde eve giren çıkan belli olmaz” diye konuştu.
“Çocuğun psikolojisini bozacağını düşünüyorum” diyen H.C.M. “Konuştuğu çocuk eskiden benim en samimi olduğum arkadaşımdı. Konuşmalarını gördüm. Uygunsuz fotoğraflar vardı. Annem uzun bir süre beni aramadı. Annemi 7. Sınıfa gidinceye kadar pek tanımıyordum. 2-3 senede bir görüyordum” dedi.
H.C.M. de kardeşinin hayatından endişe duyduğunu belirterek Savcılığa müracaatta bulundu. A.D.’nin psikolojik sorunları olduğu ve ilaç kullandığı da belirtildi.
Ailenin avukatı Gülsen Pişmiş “Gerek davalının beyanları, gerekse de davacı müvekkilin beyanların ve yazışma içerikleri sadakatsizliğin ve zinanın var olduğuna kesin bir şekilde işaret ediyor. Ancak hukuki olarak da bazı teknik detaylar nedeni ile davalının bu davranışları genel olarak sadakatsizlik olarak nitelendiriliyor. Dava ikame edilirken bir genel boşanma nedeni olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanmak daha kesin bir sonuç vaat ediyor” dedi.
Pişmiş “Davalının oğlunun arkadaşı ile duygusal yakınlık kurması ve aşk yaşaması kabul edilemez. Bu müvekkilimiz açısından onur kırıcı bir boşanma nedeniyse de davalının oğluna karşı da annelik ödevinin ağır bir ihmali ve çocuğun geleceğine annesi tarafından sürülmüş kara bir lekedir. Diğer yandan davalı 36 yaşında olsa da 18 yaşında bir delikanlı ile ilişki yaşaması davalının zihinsel yaşının küçük olduğunu düşündürecek bir done olabilir” diye konuştu.
Ailenin avukatı Gülsen Pişmiş “Davalının diğer çocuklarını yurda terk ettiği çocukların yanında alkol ve uyarıcı maddeler kullandığı çocuklarını hastaneye götüreceğim bahanesi ile dışarı çıkmak için çocukların vücuduna delici ve kesici aletler sokarak çocukları yaraladığı sabittir” dedi.