TBMM’ye sunulan 4. Yargı Paketi’nde katalog suçlarda tutuklamanın ‘somut delil’ şartıyla mümkün olacağı belirtildi. Çocuğun cinsel istismarı suçu da katalog suçlar arasında yer alıyor. Somut deliller, istismar anındaki fiziki bulgular olduğunu belirten İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Aşkın Topuzoğlu, “Çocuk istismara uğradığını uzun süre sonra söyleyebilir. Bu durumda somut delil varlığı mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Bu duruma karşın UCİM açıklamada bulundu. Yaptığı açıklamada şunları aktardı:
“Sayın Adalet Bakanlığı; Kamuoyunun yakından bildiği CMK m.100 kapsamındaki katalog suçlarda tutuklamanın ; ‘kuvvetli suç şüphesi’ yerine ‘somut delil’ şartıyla mümkün olacağının belirtildiği 4. Yargi Paketi TBMM’ye sunuldu. Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda ve sair bazı kanunlarda değişiklikler yapılmasını içeren ilgili yargı paketi metnini üzülerek okumuş bulunuyoruz.
Komisyona sunulan paket metninde yer alan tutuklama tedbirinin uygulanabilmesi için; ‘Kuvvetli suç şüphesi varlığını gösteren somut delillerin bulunması gerekmektedir’ tümcesinin ; adaletin tecellisini baltalayacağını ve çok daha büyük mağduriyetlere sebebiyet vereceğini düşünüyoruz.
Yarının Türkiye’sinin yegane mimarları olacak kahraman evlatlarımız adına adalet aramak başlıca vatandaşlık görevimizdir ancak; maalesef gündemde olan 4. Yargi Paketi kapsamında 27 maddelik değişiklik paketinin 13.maddesinde ele alınan 5271 sayılı kanunun ilgili hükümlerinde; ‘Delil yorumu hakkında tümüyle sanık lehine katı ifade değişiklği’ne gidilmek istenmesi, hukuka uygun görünmemektedir. Somut deliller, istismarın yapıldığı anda meydana gelen; izler, ekimozlar, fiziki bulgulardır.
Yargıtay’ın da çeşitli kararlarında belirttiği üzere çocuk; istismara uğradığını yaşadığı travmanın etkisiyle sıklıkla’ uzun bir süre sonra’ söyleyebilmektedir. Bu gibi durumlarda somut delil varlığı mümkün olmayacaktır. Cinsel istismar vakaları dört duvar arasında kimsenin göremeyeceği ortamlarda cereyan eder dolayısıyla kanuna ‘EMREDICI LAFZ’ getirerek; ille de ‘somut delil’ demek , Bu mahiyetteki suçları işleyen kişilerin cezasız kalmasının önünü açmak anlamını taşıyacaktır.
Yargı paketinin içindeki cinsel suçlarda ‘tutuklama tedbirinin uygulama alanı bulması için’; ‘Somut delil’ şartı getirilmesi herhangi bir cinsel suç sebebiyle kimsenin cezaevine girmeyeceği koşulları yaratma hatta ve hatta delil karartma noktasında failin eline çok güçlü de bir koz verme anlamına gelecektir. Bu, ülke çapında; cinsel suçları serbest bırakmak olarak yorumlanabilecek ve ne yazık ki uygulama alanı bulması durumunda kahraman çocuklarımızı savunmasız bırakacak bir düzenleme olacaktır. Türkiye’nin de tarafı olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 3.maddesine göre; ‘Çocuklara ilişkin olarak kamusal ya da özel sosyal yardım kurumları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan bütün tasarruflarda , çocuğun yüksek yararı öncelikli olarak göz önünde bulundurulacaktır.’ denilmektedir .
Ülkemizin bir an evvel çözüme kavuşturması gereken başat sorunlarından olan bir konuda bu denli mantık, hukuk ve izahtan yoksun değişiklik ; başta biricik çocuklarımızın zararına olacağı gibi vatandaşların da adalete olan inancına maalesef darbe vuracaktır bu görüşlerimiz vesilesiyle ilgili değişiklik metninin paket kapsamı içerisinden çıkartılmasını arz ve talep etmekteyiz. Saygılarımızla.”