Tarih tekerrürden ibaret deyimini tam anlamıyla karşılayan bir vaka Thodex kurucusu Fatih Faruk Özeri’in yurt dışına kaçması olayı.
80’lerde Banker Kastelli olayını yaşayanlara ve /veya hatırlayanlara hiç de yabancı gelmeyecek.
24 Ocak kararları ardından 1980 öncesi dönemde uygulanan ithal ikameci büyüme stratejisi terk edildi, dışa açık büyüme stratejisi uygulamaya konulmuş ve büyüme stratejisi iktisadi rekabet gücünü artırmayı amaçlamıştı. 1 Temmuz 1980’de faizler serbest kaldı.
Bankalar hemen “Centilmen Antlaşması” imzaladı, muhtemel faiz yarışı önlendi. En büyüğü Cevher Özden olan bankerler yaratıldı ve bu dönemde kullanıldı.
Cevher Özden Trabzon’un Sürmene İlçesi’nin Kastel köyünden arkadaşı Öztürk Serengil’le İstanbul’a geldi. Banker Kastelli adı buradan geliyordu.
Faiz tavanını delmek istemeyen ancak daha fazla para toplamak isteyen bankalar; mevduat sertifikası denilen sisteme başvurdu. Sertifika faizi ortak sınırın altında tutuldu ve pazarlamacı bankere daha ucuza satıldı.
Banker sertifikayı topladığı paraya güvence kıldı; vatandaş da bankere yatırdığı paranın karşılığı var sandı. Aslında banker bazen faiz kuponunu ayrı, sertifikayı ayrı sattı.
Bankalar faiz yarışına girmedi ama çılgınlık bankere bulaştı. Aylık yüzde 10-12 faizle para toplayan bankerler çıktı.
Banker Kastelli hükümetin sıcak para akışına verdiği desteği arkasına aldıktan sonra bankaların pazarlama aracılık hizmetlerini yapmaya başladı. Yani önde gelen bankaların yüksek faizli tahvil ve mevduat sertifikasını alıp sattı ve bunun karşılığında yatırımcısına kısa sürede fazla ve kolay para kazanmayı vadetti.
“Banker Kastelli” reklam çalışmalarına ise büyük özen gösteriyor, Cüneyt Arkın’dan Fikret Hakan’a, Selma Güneri’den İzzet Günay’a kadar en ünlüleri reklamlarında oynatıyordu.
Thodex’in reklamlarında ünlülerin boy göstermesi 390 bini aşkın kişinin sistemde mağdur olmasına sebep oldu.
Bu güven ortamı ve şöhret, 1980’in sonunda 550 bin kişinin Kastelli’nin kontrolüne yaklaşık 2,5 milyar dolar emanet etmesini sağladı.
Bu arada Turgut Özal ekibi, hızla duvara koşan bu sisteme hiç müdahale etmedi.
Sosyal sorumluluk projelerinden Fenerbahçe Spor Kulübünün başkan adaylığına kadar her tür sosyal faaliyette bulunmayı da asla ihmal etmeyen Cevher Özden nam-ı diğer Banker Kastelli, bürokratlar ve siyasetçiler ile sık sık bir araya geliyordu.
Ancak Kastelli’nin devlet politikası sayesinde kurduğu sistem 1982 yılında çıkmaza girdi. Bankalar mevduat ödemelerini gerçekleştirmiyor, Kastelli orta sınıf halktan topladığı paraları alıp Cenevre’ye kaçıyordu.
Bugün yaşanan ise kripto para ile ilgili 30 Nisan’da yürürlüğe girmesi beklenen düzenleme ile kripto para borsalarındaki yatırımcıların para transferi için kullandıkları aracıların verdiği bazı hizmetlerin 30 Nisan’dan itibaren kullanılamayacağı paniği piyasayı alt üst etti. Aynı zamanda kurucusunun 2 milyar dolarla yurtdışına kaçması birçok insanın mağdur olmasına neden oldu.
İktisatçılar, Cevher Özden’in kaçtığı zaman İsviçre bankalarında “en azından 5 milyon İsviçre Frangı” olması gerektiğini söylüyordu.
Maliye Bakanı Kaya Erdem yaşanan vurgun için “halkın kumar oynayıp kaybettiğini” yetindi. Dönemin Başbakan yardımcısı Turgut Özal ise bu büyük olaydan sonra istifa etmek zorunda kalıyor.
Kastelli kaçtıktan kısa bir süre sonra yakalandı ve 37,5 yıl hapis istemiyle yargılandığı davada 255 gün hapis yattıktan sonra tahliye edildi ardından suçsuz bulunup beraat etti.
Cevher Özden, 2008 yılında Kadıköy’deki ofisinde başına silah dayayarak intihar etti.