Uzun yıllar boyunca elden ayaktan düşmeden, neredeyse hiç hastalık geçirmeden yaşayabilen Hunza Türklerinin yaşamı birçok insan tarafından merak ediliyor. Bilim insanları, Hunza Türklerini büyük bir şaşkınlıkla araştırmaya başladı.
Çin ve Afganistan’ın sınırında, Pakistan’da bulunan Keşmir şehrinin Hunza dağlarında yaşayan Türkler ilk Asya Türkleri olarak biliniyor. Tamamı müslüman olan Hunza Türkleri için 65 yaşına girmek, henüz yolun yarısı demek. Ortalama 120 yıl yaşayan Hunza Türkleri kadar sağlıklı başka bir toplum yok.
Yaşamına hayat dolu devam eden Hunza Türklerinin yaşantısı bilim insanları için de merak konusu oldu. Bunun üzerine çeşitli araştırmalara ve uzun, sağlıklı bir yaşantının sır gibi saklanan ipuçlarını bulmak için yöneldiler. Araştırmalar sonucunda elde edilen bilgiler de bir o kadar şaşırtıcı. Bilim insanları, Hunza Türklerinin hiç kansere yakalanmadığını tespit etti.
Denizden 6 bin metre yükseklikte yaşayan Hunza Türkleri oksijeni fazlasıyla bol bir bölgede yaşantısını sürdürüyor. Tükettikleri besinlerin zararlı olmamasına fazla önem veriyorlar. Bu nedenle de her zaman kendi ürettikleri sebze meyveleri tüketiyorlar.
Dağlarda yaşayan Hunza Türkleri her zaman organik beslenmeyi başarıyor. Böylece vücutlarına zararlı gelecek herhangi bir yiyecekten kurtuluyorlar. Ürettikleri sebzeleri genellikle kurutarak tüketmeyi tercih ediyorlar. Hunza Türklerinin en büyük avantajlarından biri de doğal su kaynaklarından tüketmeleri.
Oksijeni fazlasıyla bol olan bu yerleşkede bilim insanlarının yaptığı testlere göre Hunza Türklerinin akciğerleri de oldukça temiz çıktı. Bu topluluk, yaşam stillerine karşı fazlasıyla titiz davranıyor. Yaşadıkları faydalı alanın değerini öylesine benimsemişler ki, nimetlerinden faydalanmaya çalışıyorlar.
Hunza Türklerinin en popüler yemeği ise genellikle et ve baharat ağırlıklı şeyler oluyor. Kendi ürettikleri sebze ve meyvenin dışında yoğun baharatlı yiyecekler tüketebiliyorlar. Zorlayıcı coğrafi koşullarda yaşayan Hunza Türkleri kış aylarında kemiklerini güçlü kılmak için ördek ve kaz eti tüketiyor.
Hunza Türkleri hakkında açığa çıkan ve bilim insanlarının vurguladığı temel nokta, bu insanların rutinleşmiş yaşantısından örnek alınması gerektiği. Yüzyıllardır yaşamlarını sağlıklı sürdürmeyi başaran Hunza Türkleri, özellikle antioksidan bakımından zengin besinler tüketmeyi ihmal etmiyor.
Bilim insanları, Hunza Türklerinin geçirdiği uzun ve sağlıklı bir yaşamın rutinlerine bağlı olduğunu düşünüyor. Aynı zamanda coğrafi zorunluluklar Hunza Türklerini sağlık açısından olumlu yönde destekliyor.
Hunza dağında yaşayan Türkler, ormancılık hayatından bozkır hayatına geçiş yapmış. Nitekim bu da yaşam stillerinin komple değişmesine neden olan en önemli faktör. Ancak bu sayede uzun, sağlıklı ve hayat dolu bir yaşamın püf noktalarını bulmuşlar.
Bilim insanları, yapılan araştırmalar sonucunda Hunza Türklerinin kanser haricinde gelişen diğer hastalıklara da yakalanmadığını açıkladı. Herkes için risk oluşturan hastalıklar, onlar için yokmuş gibi. Uzun ve sağlıklı bir yaşam süren Hunza Türkleri günün ilk ışıklarından itibaren güne başlıyor. Aynı zamanda teknolojiden uzak bir yaşam sürdürmekteler.