Uluslararası Festival Maratonu, Rusya Kültür Yılı’na denk gelecek şekilde 2014 Haziran ayında başlamış, maratonun sembolü asa ise geçen zaman içinde 100 bin kilometre yol kat ederek birçok ülkeye götürülmüştü. Maratonlar sırasında büyük uluslararası konferans ve yuvarlak masa toplantıları, onlarca sergi, sunum, yarışma ve konser gibi kültürel faaliyetler düzenlenmiş ve Rusya’nın kültürü tanıtılmıştı.
6’ncı Uluslararası Festival Maratonu’nun İstanbul etabında Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın da katıldığı Yuvarlak Masa toplantısı yapıldı ve dün akşam Rusya’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda fotoğraf sergisi ve resepsiyon düzenlendi.
Rusya’nın İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov Çin, Katar, Özbekistan ve Belarus gibi ülkelerin İstanbul Başkonsolosluklarından katılan diplomatlara ve misafirlere yaptığı konuşmada “Türkiye’de resmi Rus temsilcileri olarak ve çalışarak, büyük ülkemizin başarılarını ve fırsatlarını mümkün olduğunca çok yönlü, nesnel ve yapıcı bir şekilde sunmaya, ortak görevleri çözmek ve ortak çıkarları teşvik etmek için ortaklarının haklarını ve ilişkilerini dikkate alan karşılıklı saygılı bir diyaloğa hazır olan herkese yarar sağlayan iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesine olan kararlılığını göstermeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Batılı devletler tarafından Rusya Federasyonu’na uygulanan yaptırım ve baskılar karşısında yaratıcı enerjisini bu tür faaliyetlere yoğunlaştırdığını belirten Buravov “Türkiye Cumhuriyeti ile çok yönlü ve karşılıklı yarara dayalı ortaklığı daha da geliştirmeye ve derinleştirmeye kararlıyız” açıklamasını yaptı.
‘DOST OLMAYAN ÜLKE YOKTUR’
Kültür, gelenek ve değerler kadar hiçbir şeyin insanı birbirine yaklaştırmadığını vurgulayan Senatör Andrey Klimov, “Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dediği gibi ‘Dost olmayan ülke yoktur’, Festival Maratonu’nda tam olarak bu amaçlanmıştır” dedi. Klimov, Asa’nın metal yuvarlık kısmının Rusya uzay ajansı Roscosmos tarafından uzay mekiği üretilen teknolojiyle yapıldığını belirtip asanın uzun sapının dünyanın bütün kıtalarından gelen kırmızı ağaçlardan yapıldığını vurguladı. Asa’nın diğer ucunda bir kapsül olduğu ve kapsülün içinde ise 250 milyon yıl öncesinden kalan bir ağaçtan parça olduğu ifade edildi.
