Zafer Partisi Sağlık Politikaları Başkanlığı tarafından “Sağlık Bülteni”nin dokuzuncusu yayınlandı. Yayınlanan sağlık bülteninde İsrail’in soykırım yaptığı vurgusu yer aldı. Ege Üniversitesi’nde muayenehanelerini kapatmaya zorlanana 35 profesörün istifa ettiği de bültende yayınlanan başka bir başlık. Zafer Partisi Sağlık Politikaları Başkanlığı yayınladığı bültende sağlık çalışanlarına yönelik şiddete de tepki gösterdi.
Zafer Partisi Sağlık Politikaları Başkanlığı tarafından yayınlanan Sağlık Bülteni:
Günaydın arkadaşlar. Yine mutsuz bir sabaha uyandık. Neden mi? İsrail tüm insanlık değerlerini hiçe sayarak hastaneleri bombalamaya ve sivilleri öldürmeye devam ediyor da ondan. Bunu yapanların bir gün vaktiyle Nürnberg’de yargılananlar gibi ceza alacakları günler de elbet gelecektir. Göreceğiz.
İktidarın bu konuda partimizin, genel başkanımız tarafından ifade edilmiş olan, “Gazze’ye insani ve tıbbi yardım sağlanması gerektiği konusundaki fikrini” uygulamaya geçirerek tıbbi malzeme ve 20 hekim ile sağlık hizmeti sunmak üzere bir ekibi Mısır’a göndermesini takdir ve tebrik ediyoruz. Türkiye’ye düşen görev de tam olarak budur. Barışın sağlanması için diplomatik girişimlerde bulunmak ve muhtaçlara sağlık hizmeti sunmak. Asker göndermek isteyen hilafetçileri tutan yok. İsteyen buyursun gitsin ama Türk askerini, Hocalı’da Türk çocukları derileri yüzülerek öldürülürken Ermenistan’ı, Kıbrıs’ta küvetlere doldurulup kurşunlanırken Rum kesimini destekleyen Filistin için savaşa süremezsiniz. Bu da böyle biline!
Dönelim ülkemize. Ne demiştik? “Bakanlığın muayenehaneleri zorla kapatma çabası istifayı beraberinde getirir.” Buyurun getirdi bile. Ege Üniversitesi’nden 35 profesör istifa etmiş. Gerekçe muayenehanelerini kapatmaya zorlanmaları. “Giderlerse gitsinler” zihniyeti iş başında ve hız kesmeden devam ediyor. Hemen ikinci haberimizi de verelim. Ek ödeme yönetmeliğinde yapılan son değişiklik ile hekimlerin gelirleri azaltılmaya devam edilirken, hekim dışı personelin gelirinde göreceli bir artış sağlanmış oldu. Geçen hafta bunun altında yatan sebepleri yazmıştık. Özetle bakanlık, hekimlerin devletten özele geçişini teşvik ediyor çünkü amaç özeli güçlendirmek. Devleti değil.
Devlette ise AKP’nin olduğu her yerde olduğu gibi baskı ön planda. Bunun güzel bir örneğini geçen hafta Sinop İl Sağlık Müdürlüğü verdi. Randevu alamayan hastalar için aynı gün muayene olmalarını sağlamak amacıyla telefon hattı kurmuşlar. Başka bir değişle, onları ararsanız sizi aradan sokup muayene ettirecekler. Nasıl mı olacak? Elbette ilgili hastanenin başhekimi aranacak. Başhekim ilgili hekimi arayacak. 5 dakikada bir randevulu hastalara bakan hekime “rica edilerek!” bu hasta araya sıkıştırılacak. Ne güzel yöntem değil mi? Her hastanede sürekli işleyen “başhekimin hastası” denen aslında bir “mobbing” yöntemi olan uygulamayı resmiyete dökmüşler. Bravo. O kısa sürede kime, nasıl bakılabilir? Diye düşünmeyin. Eksikleri tamamlamaya uğraşmayın. Sorunları çözmeyin. Bir yandan hekimlerin gelirini kısarken diğer yandan iş yükünü arttırmaya devam edin. Edin ki kalanlar da özele geçsin. Zaten amacınız da bu. Biliyoruz.
AKP’nin, şiddeti sözüm ona kınarken gereken tepkiyi asla göstermiyor oluşu da bu yüzden. Yoksa hala bu saldırılar devam eder mi hiç? Geçen hafta da bu değişmedi. Giresun’da doktora saldırıldı. Hacettepe’de acil, sopalarla basıldı.
Tüm bu olumsuzlukların yanında bazı güzel gelişmeler de var. Örneğin, iş bırakma eylemlerine katıldıkları için idare tarafından ceza verilen hekimlerin cezaları, sendikaların açtıkları davalar sonucunda bozulmakta. Geçen hafta sendikalar birlikte sokağa çıktı ve cuma günü sağlık bakanlığının önünde protesto gösterisi düzenledi. Biliyoruz pek bir yerde haber olmadı ama bizden söylemesi. Sendikalı olun!
Bu hafta pek sevgili bakanımıza hiç taş atmadık. Hatta Gazze konusundaki tutumu nedeniyle kendisini tebrik de ettik lakin bir hususa değinmezsek olmaz. O da kendisinin yabancı dilde yazma merakı. İngilizceyi araya katıyor ama asıl derdi Arapça elbette. Biliyoruz. Geçen hafta da sosyal medyada bu merakını oldukça giderdi. Kendisine tavsiyemiz Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı olarak Türkçe yazmasıdır.