Kışın ortasında çat ayaz olası günlerde pırıltılı, ışıklı, keyifli sıcacık günler yaşıyoruz…
Bitiyormuş… Havalar soğuyacak kış kendini gösterecekmiş.
Yalancı bahar sona eriyormuş!
***
Aynı zamanda seçim iklimine girdik.
Ülke olarak da siyasi alanda ciddi bir süredir yaşanan yalancı baharın etkisi altındayız.
Gelişmeler siyaseti esir alan yalancı baharında sona ereceği emarelerini kuvvetle gösterir oldu.
*
IMF’ye borç veriyoruz diye ahkâm keserken yüzlerce milyar dolara çıkan borç sarmalı çıktı ortaya…
Kişi başı milli gelir arttı derken, artan kısmın tek sahibinin türedi dolar milyarderleri olduğu gerçeği görülür oldu.
Ekonomik istikrar teraneleri içinde, 14 Milyon kredi kullanan, 13 milyon yardıma muhtaç insanın olduğu, kazanmadığı parayı harcayan bir toplum oluşumuz çıktı karşımıza…
*
Terör örgütü silah bırakıyor derken, silahını bırakanın, karakollara hapsolan devlet güçleri olduğu anlaşıldı.
Devlet niye kullanmasın denilen İmralı’daki cani başının aslında herkesi kullandığı gerçeği gizlenemez oldu.
Barış, çözüm derken, ihanete teslimi oluşun kademe, kademe ilan edilişi görülür oldu.
*
Din, dindarlık derken, dini; dünyevi emelleri için vasıta kılanların müthiş semirişleri ayyuka çıktı.
Garip guraba, fakirlik, edebiyatının ardından, gizlenemez ulaşılamaz bir zenginliğin şatafatı ayan beyan sahnelenir oldu.
Ezilmişlik çığırtkanlığının içinden, zulmü insafsızca güç olarak kullanan yönetenlerle tanışıldı, çok acı bir şekilde…
Vesayetler kalkıyor naraları atılırken, gazetecisinden türkücüsüne varana kadar vesayet himmeti peşinde koşar güruhlar türedi…
Hak hukuk adalet dilden düşmezken, hırsızlığı yoksuzluğu, talanı kapatmak için çiğnenen adalet, saptırılan hukuk, hiçe sayılan hakkaniyet vicdanı olan herkesi sarsar oldu.
***
Yalancı bahar güneşi, çiçekleri vakitsiz açtırdı. Acı son gecikmedi! Soğuk aldı tüm narin uyanışları. Gelen iklimin dondurucu soğuklarına gafil avlandı o güzellikler…
Siyasetin yalancı baharını derseniz, ülkemin tüm güzelliklerini, değerlerini, çiçeklerini çat ayaz günlerin keskin kıskacında tüketiverdi. Soğuk alan çiçeklerimizden kan damlar oldu.
*
Seçim iklimindeyiz!
Tahribat çok büyük…
Gücü ele geçirenlerin insafsızca, en son umutları dahi çat ayaz emellerinde tüketmek hinliğine karşın!…
Yalancı baharın sahte pırıltıları, acı gerçekleri artık gizleyemez oldu.
Görünen odur ki;
Türk Milleti gerçeği doğru şekilde değerlendirecek, fışkınlara muhtaçlığın cenderesine son verip, ana filizlerini koruyacaktır!..