Sürdürülebilir bir dünya adına her geçen gün önemi daha çok artan enerji kaynaklarımızı verimli kullanmayı ve bu konuda farkındalık oluşturmayı temel misyon olarak belirleyen Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER), Edirne’de gerçekleştirdiği 29. toplantısında ısı yalıtımının yapıların enerji verimliliğini sağlarken aynı zamanda yapısal sağlamlığını da koruduğuna dikkat çekti.
Edirne’de düzenlenen toplantıya; Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sezai Irmak, Trakya Kalkınma Ajansı Başkanı Mahmut Şahin ve davetliler katıldı. Toplantıda; VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, VERİMDER Dernek Başkanı Çağdaş Korkmaz, İTÜ Meteoroloji ve Afet Yönetimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ile Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar enerji verimliliği hakkında konuşma yaptı. Dalmaçyalı sponsorluğu ile gerçekleştirilen toplantının ana gündem maddesi yapılarda enerji verimliliği oldu.
Kurulduğu günden bu yana enerji verimliliği alanında faaliyetler gösteren Yapılarda Enerji Verimliliği – VERİMDER, enerji verimliliği alanında vatandaşları bilgilendirmek ve bu alanda güçlü bir farkındalık oluşturmak hedefiyle başlattığı Anadolu Buluşmaları toplantılarının 29.’sunu Edirne’de gerçekleştirdi. Bugüne kadar binlerce kişiye enerji verimliliği hakkında bilgiler veren VERİMDER, Edirne toplantısını kamu kurumları, bürokrasi, üniversiteler, medya, inşaat-enerji sektörleri ve kanaat önderlerinin de yoğun ilgisiyle gerçekleştirdi.
“Deprem felaketi dış ihracat açığı oluşturdu”
Enerji verimliliği ve tasarrufuna ilişkin farkındalık oluşturmak amacıyla Türkiye’yi karış karış gezdiklerini aktaran VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin yaptığı konuşmada şunları aktardı:
“Yaşanan deprem felaketi sebebiyle dış ihracat açığımız meydana geldi. Deprem bölgelerinde yeniden konut inşa ederken o bölgenin kalkındırılması da gerekiyor. Bölgeden göçler başladı ne yazık ki. Kabiliyetler göç ediyor, tecrübe göç ediyor, iş insanlığı, yatırımcılık göç ediyor. O nedenle Batı ile Doğu arasında maalesef ülkenin gelir dağılımı uçurumu daha da büyüyebilir. Bunu GAP projesinde olduğu gibi bir entegre bölge planlamasıyla çözmek mümkün müdür diye sorarsanız, bir iktisatçı olarak cevabım hayır. Türkiye Cumhuriyeti’nin gayri safi milli hasılasının kişi başına düşen hali yaklaşık 10 bin dolar civarında. Maalesef depremden etkilenen illerimizin hiçbiri ortalama yıllık kişi başı gelir düzeyi Türkiye ortalamasını yakalamıyor.”
“Enerji verimliliği iklim değişikliğine karşı mücadelede büyük rol oynuyor”
Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, “Enerji verimliliği, binalarda yaşam standardı ve hizmet kalitesinin, endüstriyel işletmelerde ise üretim kalitesi ve miktarının düşüşüne yol açmadan, birim veya ürün miktarı başına enerji tüketiminin azaltılmasıdır. Enerji tasarrufu ve verimliliği, enerji arz güvenliğinin sağlanması, dışa bağımlılık risklerinin azaltılması, çevrenin korunması ve iklim değişikliğine karşı mücadelenin etkinliğinin arttırılmasının sağlanması gibi 2023 yılı ulusal strateji hedeflerimizin ve enerji politikalarımızın en önemli bileşenlerinden biridir. Enerji verimliliği çalışmaları ile Türkiye’nin Enerji Yoğunluğunun (milli gelir başına tüketilen enerji) 2023 yılına kadar, 2011 yılına göre en az yüzde 20 azaltılması hedeflenmiştir. Trakya Kalkınma Ajansı olarak Türkiye’de liste başı olduğumuz kişi başı enerji tüketimlerini de göz önüne alarak; bölgemizde yer alan ve imalat sanayinde faaliyet gösteren KOBİ’lerimiz başta olmak üzere tüm sanayicilerimizle birlikte, hem enerji tüketimlerini düşürerek sürdürülebilir bir sanayi ve çevre hedeflerine ulaşmak hem de işletmelerin maliyetlerini azaltarak onların uluslararası rekabet güçlerine katkı sağlamak amacıyla pek çok proje ve faaliyet düzenlemekteyiz.” ifadelerinde bulundu.
“Enerji verimliliği kültürünü yaygınlaştırmak zorundayız”
Bilindiği gibi 2022 yılında baş gösteren Rusya – Ukrayna savaşı sebebiyle, ilk aylarından itibaren hızla artan doğal gaz ve elektrik fiyatları Avrupa başta olmak üzere tüm dünyayı etkilediğini dile getiren Edirne Ticaret Odası Başkanı Sezai Irmak, “Enerji tedariğinde dahi büyük bir kriz içinde olan insanoğlu için artık enerji tasarrufunu öğrenmek ve enerjiyi verimli kullanmak bir zorunluluktur. Enerji verimliliği kültürünü hem kişisel olarak yaşadığımız alanlarda, hem de işletmelerde yaygınlaştırmak zorundayız. Yalıtım seferberliğinin başlatılması, ısı pompaları gibi enerji verimliliğini artıracak ürünlere önem verilmesi, ısınmanın tamamen elektrik enerjisi ile olması gibi çözümlere odaklanmalıyız. Enerji tasarrufu günlük hayatımızda olduğu kadar, enerjinin çok büyük bir bölümünü kullanan endüstriyel tesislerde de büyük önem arz etmektedir. Ülkemizde enerji tüketiminin yüzde 41 endüstriyel tesislerde, yüzde 31 binalarda ve yüzde 20’si de taşımacılıkta yapılmakta olup, endüstriyel tesislerde yıllık 3,7 milyon ton eşdeğer petrole denk düşen bir enerji tüketimi mevcuttur. Sanayi tesislerinde tasarrufu sağlamak için yüksek verimli aydınlatma sistemleri kullanmalıyız. Aydınlatma sistemlerini optimize ederek, gereksiz sarfiyatı önlemek için bakım faaliyetlerini artırarak yüzde 30 oranında enerjide tasarruf edilebilmektedir” dedi.
“Enerji verimliliği için kaynaklarımızı daha efektif kullanmak zorundayız”
Enerji tüketiminin yıllık 6-7 milyar dolara kadar çıktığını ancak, enerji verimi sadece paradan tasarruf etmek ya da daha az ödemek de değil de kısıtlı kaynakları daha efektif kullanmak, daha rantabl kullanmak anlamına geldiğini belirten Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ““Bu afetler bize şunu gösteriyor; doğal afet millet ayrımı, inanç ayrımı, siyasi parti ayrımı yapmıyor. Bu her ilin her an başına gelebilir çünkü biz doğaya meydan okuyoruz. Oysa doğayla uyumlu yaşamamız gerekiyor” dedi.
“Isı yalıtımı yapı statiği ve yapı fiziğinin devamlılığını sağlıyor”
Doğru bir ısı yalıtımıyla yüzde 60’a varan enerji tasarrufu sağlanabildiğini ifade eden VERİMDER Dernek Başkanı Çağdaş Korkmaz ise, “Özellikle yapı statiğinde, yapı fiziğinin devamlılığı konusunda ısı yalıtımının çok büyük katkısı var. Bir bina inşa edilirken mutlaka ilgili yönetmeliklere göre inşa edilmeli. Statik anlamda doğru bir bina dizayn ederken, bu binayı özellikle doğru ürünlerle dış kabuktan yalıtırsak binada yaşayan insanlar termal konfora ulaşıyor. İçeride oluşan sağlıklı ısı dağılımı, yapıda oluşan nem birikintilerinin dış ortama suya dönüşmeden buhar formunda atılmasını sağlıyor. Hem içeride nem, rutubet ve küf birikimleri yaşamıyoruz hem de rutubetin birikmesi sonucu kolon ve kirişlerde oluşabilecek korozyonun önüne geçmiş oluyoruz. Yapısal anlamda donatıların incelmesi engelleniyor” dedi.
“Enerji verimliliği bir ülkenin beka problemidir”
Toplantıya video konferans aracılığıyla katılan İTÜ Meteoroloji ve Afet Yönetim Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ise enerji verimliliğinin bir ülkenin beka problemi olduğunu söyleyerek şunlardan bahsetti:
“Enerji verimliliği bir ülkenin beka problemi, büyük bir ekonomik problemi. İklim değişikliği bizim mevcut problemlerimizi de arttırıyor. Yani normalde sel dünya var olduğundan beri sürekli var olan bir olay, kuraklık da vardı. Ama iklim değişikliği bunların sayısını ve süresini arttırıyor. İklim değişikliğiyle ne kadar mücadele edersek, bu afetlerle de mücadele etmiş oluyoruz. İklim değişikliğiyle mücadele etmek istiyorsanız, afetlerle mücadele etmek istiyorsanız sonuçta kullandığınız fosil yakıtlara dikkat etmek zorundasınız.”
“Yapılarda termal konfor sağlanmalı”
Termal konforun önemine vurgu yaparak, insanın mental ve ruhsal sağlığı için dışarıdaki hava kadar içerideki havanın da kaliteli olması gerektiğine değinen İTÜ Meteoroloji ve Afet Yönetim Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Sağlıklı bir yaşam için duvar sıcaklıklarında fark olmaması gerekiyor. Özellikle yalıtımsız model evin duvarlarında, dış duvar sıcaklığı ile iç duvar sıcaklığı farkları gün içinde dahi çok fazla oluyor. Ölçümler yaptığımız zaman şöyle sonuçlarla karşılaştık; binayı sürekli 21 derecede tutmak için ısıtıyoruz ama o halde bile yalıtımsız binada sıcaklık farkları yalıtımlıya göre 8 kat fazla olabiliyor. Isı yalıtımı aynı zamanda enerjide de yüzde 60’lara kadar tasarruf oluşturuyor. Oturduğunuz evde, termal konfor olmayınca verim düşüyor, sağlıklı olamıyor ve uyuyamıyorsunuz. O zaman da insanın enerjisi düşüyor ve sağlığı bozuluyor. Duvarlardaki sıcaklık farkı, aynı zamanda küf, mantar oluşumuna neden oluyor. BETEK’in Gebze’de bulunan fabrikanın bahçesinde yalıtımlı ve yalıtımsız binaların farklılıklarını görmek için hazırladığımız iki kulübeden birini yalıtımlı diğerini ise yalıtımsız olarak kurduk. Bir yılı aşkın süredir ölçümlediğimiz kulübelerde kışın ısıtma için harcanan enerjinin yalıtımsız kulübede, yalıtımlı kulübeye oranla yüzde 60 seviyelerine kadar çıktığını belirledik. Bu inanılmaz bir rakam. Yazın ise klima için gerçekleştirdiğimiz ölçümlerde yalıtımsız binanın yalıtımlı binaya oranla yüzde 35 – 40 oranında daha fazla enerji harcadığını ölçümledik. Isı yalıtımı enerjiden tasarruf etmenizi sağlarken aynı zamanda sağlığınız için de büyük önem arz ediyor” dedi.
“Isı yalıtımı konusunda daha fazla bilinçlenmeliyiz”
Isı yalıtımı uygulamalarının sürdürülebilir bir geleceğe katkısı olduğuna değinen Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar, “Hem ısıtırken hem soğuturken enerjiyi kullandığımız zaman, o ısıyı içerde bize uygun düzeyde koruyabilmemiz gerekiyor. Isıyı korumanın yolu binalardan geçiyor. Binanın süslemesine verdiğimiz değeri, doğru giydirmeye vermiyoruz. Süslemeden çok bina giydirmeye önem versek ısı yalıtımı konusunda istediğimiz hedeflere ulaşabiliriz” dedi.