İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, TBMM’de basın toplantısı gerçekleştiriyor
İstanbul Milletvekili Prof.Dr.Ümit Özdağ, düzenlediği basın toplantısında 1915 olayları, ABD’nin ‘soykırım’ çıkışı ve HDP’lilerin kendisini hedef almaları hakkında konuşuyor.
Özdağ’ın açıklamaları şöyle:
1915’de Türk Milleti Çanakkale’den, Mısır’daki Süveyş Cephesi’ne, Basra Körfezin’den Kafkaslar’a, her alanda ölüm kalım savaşı verirken Rus Ordusu ile işbirliği yapan Ermeni çeteleri, Türk ordusunu arkadan vurmuş, Türk köylerinde, kasabalarında ve şehirlerinde katliamlar yapmaya başlamıştır. Doğu Anadolu’daki Ermeni nüfusunun önemli bir bölümü Ermeni çetelere lojistik destek vermiş veya açıkça işbirliği yapmıştır. Ermeni siyasetçilere Türk devlet yöneticilerini yapmış olduğu ısrarlı ikazlar, ricalar, “Bir ölüm kalım savaşı veriyoruz, bizi arkamızdan vurmayın, şu badireyi aşalım, meseleyi aramızda hallederiz.” şeklinde ifadeler karşılık bulmamış, isyan, düşman ile işbirliği ve katliamlar devam etmiştir.
Bunun üzerine Türk ordusunun cephe gerisini güvence altına almak ve Türk yerleşim yerlerine yönelik katliamları engellemek amacı ile Doğu Anadolu’daki Ermeni nüfusunun Osmanlı devletinin bir başka bölgesine yerleştirilmesine karar alınmış ve bu karar isabetle uygulanmıştır.
EĞER BU KARAR ALINMASAYDI TÜRKİYE CUMHURİYETİ KURULAMAZDI
Eğer bu karar alınıp uygulanmasaydı İstiklal Harbimizin gerçekleşmesi çok daha zor olurdu ve bugün bildiğimiz şekli bir Türkiye Cumhuriyeti kurulamazdı.
1915’de devlet, ölüm kalım mücadelesi verirken alıp uygulamış olduğu bu karar, her şeyden önce varlığını korumak, vatandaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamak isteyen her devletin atması gereken adımdır.
ABD, 2. Dünya Savaşı başladığı zaman Japon asıllı ABD vatandaşlarını üstelik en ufak bir direniş, isyan, cinayet söz konusu olmamasına rağmen toplama kamplarına hapsetmiştir.
TALAT PAŞA ERMENİ ÇETELERİNİN KABUSU OLMUŞTUR
Türkiye’yi en zor anında yakaladıklarını düşünen ve artık Kafkasya’dan Ortadoğu’ya uzanan büyük Ermenistan hayaline çok yaklaştıklarına inanan Ermeni siyaset ve çetecileri için Talat Paşa’nın aldığı ve tavizsiz uyguladığı karar tam bir travma oluşturmuştur. Ermeni çetelerinin rüyaları kabusa dönüşmüştür.
ERMENİLER İŞGAL BİRLİKLERİ İLE BİRLİKTE TÜRK HALKINA ZULMETMİŞTİR
Ermeni teröristler bu travmanın etkisi ile Birinci Dünya Savaşı sonrasında bir yandan dünyanın değişik yerlerinde İttihat ve Terakki liderlerine suikastler düzenlerken bir yandan da Birinci Dünya Savaşı sonrasında Anadolu’ya giren işgal orduları ile birlikte ve onların üniformalarını giyerek Türk halkına zulmetmiştir.
İstiklal Harbimizin ilk zaferi Doğu Cephesinde Kazım Karabekir komutasında Ermenilere karşı kazanılmıştır.
1970’li yıllarda değişik servisler tarafından ortaya 1.5 milyon Ermeni öldürüldü iddiası atılmıştır. Bu iddiayı duyurmak amacı ile silahlı propaganda yöntemine başvurularak Türk diplomatlarına, Türk tesislerine ve Türk vatandaşlarına karşı aşağılık terör eylemlerine başlamışlardır. Ermeni teröristler Türkiye’deki sol örgütlerin içine de sızarak Türkiye içinde eylemler yapmışlardır. 12 Eylül öncesinde Kahramanmaraş’ta yaşanan üzücü olayların arkasında Ermeni terörist hücreler vardır.
ASALA MİLİTANLARININ BİR KISMI PKK KAMPLARI İÇİNDE ERİMİŞTİR
Bunun üzerine Türk devleti 1980’lerde ASALA terör örgütüne yönelik dünyanın değişik yerlerinde cezalandırma operasyonları gerçekleştirmiştir. Terör hedefleri imha edilmiştir.
Bu dönemde ASALA terör örgütü Türkiye-Irak sınırında Barzani’nin kontrolündeki bölgede 2 terör kampı kurmuştur. ASALA bu kamplardan Türkiye’ye yönelik eylem arayışlarına girmiş ise de bu eylemlere başlamadan kampları PKK’ya devretmiştir. ASALA militanlarının bir kısmı PKK kampları içinde erimiştir.
PKK, kampları devraldıktan sonra Eruh ve Şemdinli’de başlattığı terör eylemlerini 1980’lerin ikinci yarısında yeni bir aşamaya taşımıştır. Bu aşamaya damgasını vuran köy katliamları olmuştur. PKK’nın katliam uyguladığı köylerin ortak özelliği, 1915’de Ermeni çeteleri ile savaşan köyler olmasıdır. PKK, bu köylerde insanları katlederek 70 sene sonra intikam almıştır.
PKK-ASALA İŞBİRLİĞİ HDP İÇİNDE DEVAM ETMEKTEDİR
Bugünde PKK-ASALA işbirliği HDP içinde de devam etmektedir. HDP, Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerine bağımsız bir Kürdistan’ın kurulması amacına hizmet etmektedir. Bu amaçla bütün Türkiye düşmanı unsurlar ile ideolojik ve siyasi işbirliğini utanmadan yapmaktadır.
GARO PAYLAN ERMENİ KİMLİĞİ İLE HDP İÇİNDE PKK-ASALA İŞBİRLİĞİNİN İDEOLOJİK KANITIDIR
HDP ve PKK yönetici kadrolarının büyük bir bölümü ya baba ya anne ya da her iki taraftan da Ermeni kökenlidir. Devletin elinde bu kişilerin bütün bilgileri mevcuttur.
Garo Paylan ise Ermeni kimliği ile HDP içinde adeta PKK-ASALA işbirliğinin ideolojik kanıtıdır. Manevi dedeleri Talat Paşa’yı katleden teröristler olan Garo Paylan, Türk milletine ve Türk devletine düşmanlık yapmaktadır.
Garo Paylan’ın ahlaksızca saldırdığı Talat Paşa bir Türk devlet adamıdır. Türk devleti tarafından onurlandırılmış bir Türk devlet büyüğüdür. Talat Paşa, vatansever Ermenileri korumuş, kollamış ancak devlete isyan edenleri cezalandırmış veya tehcir etmiştir. Talat Paşa’yı soykırımcı Hitler ile eş tutmak Garo Paylan’ın ve benzeri Türk düşmanlarının haddi değildir.
HDP ve HDP milletvekilleri aynen 1915’de Türk devletine ve milletine arkadan saldıran Ermeni çeteleri gibi Türkiye’ye arkadan saldırmak için her fırsatı kullanmaktadır.
ABD başkanı Biden’ın sözde soykırım açıklamasını yapması sonrasında Türk düşmanlarının yine kanı bitlendi. HDP ve HDP milletvekilleri, Türk milletine saldırmaya, soysuz soykırım yalanını tekrar etmeye başladılar.
Garo Paylan, Ermeni teröristler tarafından şehit edilen Talat Paşa’yı Hitler ile karşılaştıran ahlaksız tweetini attı. Ben de bu tweeti şimdi size okuyacağım tweet ile cevap verdim.
“TERBİYESİZ TAHRİKÇİ ADAM. ÇOK MEMNUN DEĞİLSEN ÇEK GİT CEHENNEMİN DİBİNE.TALAT PAŞA VATANSEVER ERMENİLERİ DEĞİL SENİN GİBİ ARKADAN VURANLARI SÜRDÜ. SEN DE ZAMANI GELİNCE BİR TALAT PAŞA DENEYİMİ YAŞAYACAKSIN VE YAŞAMALISIN”
Bu tweet üzerine HDP, PKK, FETÖ, TKP/ML ve benzeri bilumum terör örgütleri, dünyanın her yanından bana saldırmaya ve ölüm tehditleri yağdırmaya başladı. Bir kısım terör örgütüne yakın sözde sivil toplum örgütü de hakkımda suç duyurusunda bulunmaya başlamış.
Tümünün canı cehenneme.
Ben tweetimin sonuna kadar arkasındayım.
Tweetimde bir halka düşmanlık yok. Vatansever Ermeniler ile hainler birbirinden ayrılmış durumda.
Tweetimde kimseye ölüm tehdidi de yok. Talat Paşa kimsenin ölüm emrini vermedi.
GARO PAYLAN’IN HAK ETTİĞİ YERE ERMENİSTAN’A GİTMESİNİ İSTERİM
Talat Paşa göç emrini verdi. Garo Paylan’ın Talat Paşa deneyimi yaşamasını ister miyim? Evet isterim. Bu ülkeye bu millete ihanet eden, Türk milletini kendi milleti kabul etmeyen, milletim deyince Ermenileri ve Ermenistan’ı kast eden Garo Paylan’ı hak ettiği yere Ermenistan’a gitmesini isterim. Bir Talat Paşa deneyimi yaşasın diyorum.Bunu dün de ifade ettim, bugün de ifade ediyorum.
Bu tweetim üzerine Twitter’a Almanya’dan şikayetler olmuş. Twitter bu şikayetleri inceledikten sonra bu tweetin, twitter kurallarına ve Alman yasalarına aykırı olmadığı konusunda bilgi veren bir mesaj yollamıştır.
HDP Grup Başkan vekili Meral Danış Beştaş, beni Garo Paylan’ı ölümle tehdit etmekle suçlamış. Garo Paylan’a bir şey olursa sorumlusu Ümit Özdağ olurmuş.
Meral Danış Beştaş, Hrant Dink cinayetini de işbirlikçiniz FETÖ ile birlikte Türk milliyetçilerinin üzerine yıkmaya çalışmıştınız. Ancak mahkeme kararı ile kesinleştiği gibi Hrant Dink cinayetinin arkasından da FETÖ çıktı. Hala utanmadan utanmadan konuşuyorsunuz.
SENİN VE BENZERİ TERÖR SEVİCİLERİN KONUŞMAYA HAKKI YOK
Ölüm ve katliam ile siyaset yapan Ümit Özdağ değil, Meral Bektaş ve HDP çetesidir. Binlerce askerimiz, korucumuz, köylümüz, kadınımız, çocuğumuz, bebeğimiz PKK çeteleri tarafından katledilirken Meral Bektaş bir kez tepki göstermiş mi ki şimdi Garo Paylan için çok hassaslaştı?
Daha birkaç hafta önce PKK tarafından kaçırılan askerlerimiz, polislerimiz kuzey Irak’ta bir mağarada elleri bağlı, kafalarına kurşun sıkılıp infaz edilince Meral Danış Beştaş hangi tepkiyi göstermiş ki bugün konuşuyor.
Meral Danış Beştaş senin elinde kan, senin yüzünde ve olmayan vicdanında Türk askerinin, korucusunun, kadın ve çocuklarının kanı var. Senin ve benzeri terör sevicilerin hiç konuşmaya hakkı yok.
HUKUK DÜŞMANI HDP’DİR
Ben HDP’den farklı olarak hukuka inanırım. Hiç bir zaman hukuk dışı bir eylemin içinde olmam ve çağrısında bulunmam. İstiklal Harbi’ni hukuk çerçevesinde yürüten Gazi Meclis’in üyesi olarak aksini düşünmem. Hukuk karşıtı ve hukuk düşmanı olan HDP’dir.
Bu tweetime terör örgütleri ve HDP dışında bir tepki de CHP milletvekili, emekli büyükelçi Ünal Çeviköz’den üstelik HDP’den önce gelmiştir. Ünal Çeviköz benim Garo Paylan’a tepki veren tweetimi eleştirmiştir.
Ünal Çeviköz beni eleştireceğine ne söylediğimi dikkatle okuyup anlamalı ve beni değil, Türk milletine, Talat Paşa’ya hakaret eden, ellerinde manevi anlamda şehit Türk diplomatların kanı olan Garo Paylan’ı eleştirmeliydi. Ünal Çeviköz’ü Atatürkçü, Türk milliyetçisi, vatansever CHP seçmenine havale ediyorum.
“Aman onun hassasiyeti var, bunu söylemeyelim, bunun hassasiyeti var, şunu söylemeyelim” derken, Türk milletinin de hassasiyetleri olduğunu kimse unutmamalıdır.
Canınız her istediğinde Türk milletine, Türk devletine, Türk milletinin tarihine hakaret ederseniz bugün olduğu gibi en ağır cevabı alırsınız.
Size Türk milletine saygı duymayı isteseniz de istemeseniz de öğreteceğiz.
https://youtu.be/xFvzloESg_s