Türkiye’nin şeker üretimini önemli ölçüde karşılayan ve bünyesinde Torku gibi dünya devi bir markayı barındıran Konya Şeker’in, 17 milyar 863 milyon lira borcu olduğu Sermaye Piyasası Kurulu’nun raporuna yansıdı.
Sözcü’nün haberine göre, 2018 yılında 13 şeker fabrikasının özelleştirilmesinin ardından devletin kasasına 4 milyar 851 milyon lira girmişti. Ortalama bir fabrikanın fiyatı 373 milyon liraya denk gelmişti.
Türkiye’nin en fazla pancar kotasına sahip ve şeker ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayan Konya Şeker ise 48 şeker fabrikası satın alacak kadar borçlandı. Borçlanma, Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) 2021 yılı Mayıs ayındaki raporuna da yansıdı.
17 MİLYAR 863 MİLYON BORÇ
Raporda, Konya Şeker ile ilgili 31 Aralık 2020 tarihi itibariyle grubun toplam öz kaynaklarından 2.999.462.553 TL açık verdiği, ayrıca kısa vadeli yükümlülükleri dönen varlıklarını 3.279.210.287 TL tutarında aştığı belirtildi. Raporda grubun net borcunun ise 17 milyar 863 milyon lira olduğu yer aldı.
DEZENFEKTAN ÜRETİMİ DE YAPMIŞTI
Konya Şeker, pandemi döneminde pancar küspesinden alkol üretimi de yapmış ve ciddi kar elde etmişti. Konya Şeker, Türkiye’nin en büyük üretim kapasitesine sahip Çumra Şeker Fabrikası ve Türkiye’nin önemli gıda markası Torku’yu da bünyesinde barındırıyor. Bütün bu iyi gelişmelere rağmen Konya Şeker’in hem bütçesinde olağan dışı açık vermesi hem de kısa vadeli yükümlüler konusundaki tutarları da aşması soru işaretlerini de beraberinde getirdi.
ZARARIN SEBEBİ SOMA VE KANGAL TERMİK SANTRALLERİ
SPK raporunda ayrıca grubun net dönem zararının büyük ölçüde toplam 1 milyar 670 milyon dolara satın aldığı Soma ve Kangal Termik Santralleri’nin satın alınması sırasında yapmış olduğu borçlanma ve kullanmış olduğu kredilerin kur farkı ve finansman giderleri sebebiyle meydana geldiği ifade edildi.
SPK raporunda yer alan denetçi görüşünde konuyla ilgili şu ifadelere yer verildi: “Grubun enerji sektöründe faaliyet gösteren iştiraklerine ilişkin, 2.2 ve 5 Numaralı dipnotlarında ifade edilen elektrik üretimine ilişkin yasal düzenlemeler çerçevesinde iki termik santrale ait beş ünitenin faaliyetinin durdurulması ve sonrasında üç ünitenin geçici faaliyet izinleri alarak üretime devam ediyor olması 2020 yılında finansal yükümlülüklerinin ana para ödemelerinin yapılmaması ve kredi yapılandırma sürecinin devam etmesinin işletmenin sürekliliğine etkileri bu dipnotlarda açıklanan olay veya şartlar ve diğer hususlarla birlikte değerlendirildiğinde grubun sürekliliğini devam ettirme kabiliyetine ilişkin ciddi şüphe oluşturabilecek önemli bir belirsizliğin mevcut olduğunu göstermektedir.”
