Türkiye’de Ekonomik Kriz Yok mu? Ekonomistlerin Seçim Yorumları Gerçeği Gösterdi

featured

Türkiye’de uzmanların uzun süredir uyardığı kriz, ekonomi yönetimi tarafından ‘felaket tellallığı’ olarak nitelendiriliyor. 2021 sonunda yaşanan kur atakları ve enflasyondaki yükseliş, ekonomistlerin tasvip etmediği şekilde durulurken, vatandaş tarafından bitti olarak algılanıyor. Bunun da seçim sonuçlarında etkisinin yorumlanmaya çalışılması da ‘gerçeği’ gözler önüne seriyor.

2021 Eylül ayında ekonomide yaşanan yol ayrımı, ekonomistleri isyan ettirdi. İlk etapta kur atakları ardından enflasyonda yükseliş görülünce vatandaş da bu isyana katıldı.

20 Aralık 2021 KKM açıklaması, Merkez Bankası rezervlerinin devreye girmesi, enflasyonda baz etkisi ve Rusya-Ukrayna savaşıyla küresel konjonktürün devreye girmesi ana etkenler olmak üzere, gerek bankacılık, gerek reel sektör, gerek diğer alanlardaki önlem, düzenleme, baskılama ya da makroihtiyati tedbirler, adı her neyse, vatandaşın hissettiği kısmı makyajladı. 

Ancak ekonomistlerin isyanı sürüyordu. Onlar da sosyal ve siyasi söylemlerle bertaraf edildi. 

Ama sorun çözülmemişti. Bu ortamda seçime gidildi. Sonuç, ekonomistlerin beklentisinin aksine olunca sorgulamalar başladı.

Doç. Dr. Ümit Akçay’ın “boş tencere” yorumları giriş yapmak açısından çok yardımcı oldu. Akçay, “Boş tencere neden iktidarı götürmüyor?” sorusunu floodla yanıtladı.

– Tencere şimdi daha az doluyor evet ama muhalefet kemer sıkma + faiz artışı önerdikçe tencerenin daha fazla dolabileceğine dair bir inanç ortaya çıkmıyor. 

“Ekonomik durumun tasvirinde büyük yanılgılar var, ezbere yapılan yorumlar bizi bir yere götürmüyor maalesef.”

Son not:

‘Boş tencere iktidar götürür’ önermesi, tipik bir ekonomik indirgemecilik örneği. Buna katılmıyorum.

Değinmemin nedeni, muhalefette bunun derinlemesine tartışılmaması, otomatik sonuçlar doğacağı düşüncesiyle beklentilerin yükselmesi, sonrasında gelen hayal kırıklığı.

Katıldığı yayında ekonomist Cevdet Akçay, ekonomi ve seçim sonuçları ilişkisini daha basitleştirerek açıkladı.

Akçay, krizin tanımlamasını işsizlikte yükseliş olmadığını ancak olsa dahi ‘Reis’ tanımlamasıyla Erdoğan’dan çözüm bekleneceği şeklinde yaptı. Mevcutta olan krizi depremle ilişkilendirerek kısaca şöyle tanımladı: 

Depremin geleceğini gören jeologları gibi krizin geleceği öngörülüyor. Ancak vatandaş depremi de olunca, yaşayınca anlıyor. Ekonomik krizlerin oluşumu uzun sürer, bunu iktisatçılar görür. Olduğunda herkes anlar. 

Muhalefetin, ekonomideki krizi doğru anlatamadığını belirten Akçay’ın açıklamalarını burada izleyebilirsiniz.

Dr. Fatih Özatay da ekonomide durumu “Beka Sorunu” olarak tanımladı.

‘Beka’ sözcüğünün ‘kalıcılık, ölmezlik’ anlamından yola çıkarak, ‘bir ülke ekonomisinin yabancı finans kurumlarının risk alma iştahına giderek duyarlı hale gelmesini önemli bir beka sorunu’ olarak niteledi. 

Türkiye’nin temel sorunların biri olan cari işlemler açığının da artmasına, yurtdışından döviz borçlanmaya, giderek de yabancıların risk alma iştahlarına bağımlı olduğumuzu vurguladı. 

Uygulanan politikaların da bu durumu artırdığını ve ‘ekonominizin giderek kırılganlaşmasının bir beka sorununa dönüştüğünü’ açıkladı.

Osman Ulagay da yanlış olduğu belirtilen uygulamalardaki ısrarların giderek “çok boyutlu bir krize” evrildiğini belirtti.

‘Yanlış yanlışı doğuruyor ve riskler büyüyor’ diyen Ulagay, KKM, cari açık, dış borç, rezervlerinde durumu, bütçe açığı, seçim sonrası sorunları, bankacılık sistemi, yabancı girişinin olmaması, enflasyondaki düşüşün kur ile yeniden tetiklenmesi, döviz arzında son günlerde artan sorunlar, bunlardan dolayı yatırımların durması gibi birçok korkutucu alana değiniyor. Ardından da değerlendirmesini ‘Sözün bittiği yerdeyiz sanki’ ifadeleriyle sonlandırıyor.

Özetle, ekonomide uzun zamandır beklenen ve bir şekilde yüzdürülmeye çalışılan durumun seçim sonrasında su yüzüne çıkacağı öngörülüyor.

İktidarın devam etmesi halinde uygulamada değişim olmamasının nelere yol açabileceğini göstergeler ve veriler üzerinden yorumlayan uzmanlar son 2 yıldır uyarılarını eksik etmiyor. Ancak vatandaş bu uyarıları kısa vadeli algıladığından, uygulanan politikalarla da mevcutta büyük sorun görmüyor. Doğal olarak seçimlerini de siyasi ya da duygusal olarak yapıyor.

Cevdet Akçay’ın katıldığı Açıl Sezen’le BloombergHT yayınının tamamını da burada izleyebilirsiniz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!