Hükümetlerin programlarında Tiyatroların özelleştirilmesi olabilir. Bu gayet normaldir.
Hükümet, bu konu ile ilgili projesini kamuoyuna açıklar, tartıştırır, sanatçıların görüşlerini alır, uluslararası uygulamaları inceler ve bir karara varır.
Ancak Türkiye’de yapılmak istenen bu değil.
İstanbul Büyükşehir belediye başkanı Kadir TOPBAŞ, şehir tiyatrolarında repertuar belirleme yetkisini genel sanat yönetmeninden alıp, bürokratlara verince sanatçılar bunu protesto ettiler.
Vay siz misiniz bize itiraz eden? Hem de bu zamanda. Hem de cezaevlerinin generallerle dolu olduğu bir zamanda, tiyatrocular kalkacak iktidarın aldığı karara karşı çıkacak.Siz kimsiniz be!….
Başbakan bir il kongresi konuşmasında şu kararı verdi”Kesin maaşlarını. Bundan sonra tiyatro miyatroda yok, Kaldırdım. Gitsin başka yerde oynasınlar tiyatrolarını”
Bu açıklama iki sebepten ibreti âlemdir.
Birincisi Başbakanın sanata, sanatçıya bakış açısı. Kafası kızdığı için Türkiye’de tiyatroyu bitirmeyi, sanatçıyı ezmeyi göze alan bir başbakan yönetiyor bizi.
İkincisi ise, AKP’nin ülkeyi ne kadar günübirlik yönettiğidir.
Tarihi insanlık tarihi kadar eski bir sanat dalını başbakan bir anlık hırsı uğruna yok etmeye kalkıyor.
Türkiye nereye gidiyor? diye uzun uzun düşünmeye gerek var mı?Bindik bir alamete,gidiyoruz kıyamete!..
“Maaşlarını kesiyorum. Tiyatroyu kapatıyorum.
Neden? Çünkü beni sinirlendirdiler.”
Sanata ve sanatçıya karşı bu derece açıktan tavır almaya tarihin hiçbir döneminde ne diktatörler, ne krallar, ne de padişahlar cesaret edememiştir.
“gitsinler başka yerde oynasınlar tiyatrolarını”
Demek istiyor ki “maaşını benim verdiğim her kim bundan sonra bizim kararımıza itiraz ederse;
“-gitsinler başka yerde söylesinler türkülerini,
-gitsinler başka yerde oynasınlar futbollarını,
-gitsinler başka yerde kaldırsınlar halterlerini
-gitsinler başka yerde yapsınlar güreşlerini,”
Bu ülkenin hazinesinden sorgusuz sualsiz maaş almak sadece onun hakkı. Ülkede yaşayabilmenin şartı da onu sessizce dinlemek. Kendisinin dışında herkesin maaşını kesebilir, istediğini bu ülkeden sürebilir.
“gitsinler” diyor kim gitsin?”Onlar”, ötekileştirme yani.
“Başka yerde oynasınlar” başka yer dediğiniz neresi? Türkiye’nin her yeri ondan sorulduğuna göre, ülke dışına davet ediyor.
Başbakan bir zamanlar “ya sev, ya terk et”diye slogan atanları eleştiriyordu. Daha tehlikelisini şimdi kendisi söylüyor. O sloganı atanlar Vatanı sevmeyenlerin gitmesini istiyorlardı. Başbakan ise kendisini sevmeyenler gitsin istiyor.
12 Eylül döneminde Kenan EVREN’i eleştiren “NETEKİM” li oyunları hatırladınız mı? Kenan Evren o oyunları gülerek izlerdi.
O dönem bizi “diktatörler” yönetiyordu, şimdi “ileri demokrasiciler”.
Trajikomik Tiyatro buna denir işte. Gülelim ağlanacak halimize.