Ekim ayındaki PPK açıklamasındaki referans neredeyse bütün ekonomistleri kasım toplantısı için aynı noktaya getirmiş durumda. TCMB, konsensüs tahmine ve bize göre yarın 150 bps faiz indirimi daha yapacak ve gevşeme döngüsünün ikinci turunu muhtemelen sonlandıracak. Normal şartlar altında lira üzerinde büyük baskı oluşturması beklenen bu tip faiz indirimleri ise, dövize yönelik ince ayar önlemleri ile beraber düşen volatilite nezdinde muhtemelen pek bir etki oluşturmayacak.
Türk reel faizleri yeni düşüklere doğru giriyor. Kaynak: Bloomberg
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası son üç toplantısında 350 baz puan faiz indirimi yaparak politika faizini %10,50’ye indirdi. TCMB’nin ekim ayındaki rehberlik çerçevesinde politika faizini %9’da tek haneye indirmesinin ardından bankanın gevşeme döngüsünün sonunu işaret etmesini bekleriz. Böylece 2021/22 model gevşeme döngüsünde ilk turdakine benzer şekilde ikinci turda da toplamda 500 bps gevşeme gerçekleştirilmiş ve toplam gevşeme 1000 bps’ye ulaşmış olacaktır. Merkez Bankası’nın Eylül 2021’de %19’dan başlatmış olduğu faiz indirimleri sonrasında yaklaşık 1 yıllık süre zarfında enflasyon Ekim 2022 itibariyle %85,5 seviyesine gelmiş durumda ve bu Merkez bankasının geniş perspektifteki hedefinin yaklaşık 16 katı. enflasyona göre ayarlanmış politika faizi, bu faiz ve enflasyon ortamında -75% ile emsal ülkeler arasında açık ara farkla en düşük seviyede.
Düşen faiz oranları aynı zamanda, liranın önde gelen gelişmekte olan piyasa emsalleri arasında yıl başından bugüne kadarki en kötü ikinci performans gösteren pozisyonda olmasını da beraberinde getirdi. Geçen yıldan bu yana TCMB müdahalelerine rağmen dolar karşısında %28,5 oranında değer kaybeden bir para birimi mevcut. Kasım ayındaki faiz indirimi muhtemelen lira ve enflasyon üzerinde artık marjinal bir etki oluşturmayacak. 2023 yıl ortasında enflasyon %40-45 bandına doğru inebilir. Sonrasında enflasyonun inatla ve sağlam bir şekilde yüksek kalacağını ve gevşek para ve maliye politikalarının da enflasyondaki düşüşü yavaşlatabileceğini düşünüyoruz.
Küresel para politikası eğilimi, jeopolitik risk ortamının ekonomik aktivite üzerindeki olumsuz etkisine rağmen, halihazırda aynı koşulların enflasyon etkisine karşı finansal koşulları sıkılaştırma yönünde. Bu çerçevede, küresel para politikası trendini enflasyon beklentileri ve gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz artırımları oluşturmaktadır. Merkez Bankası ise, zorlu koşullara rağmen ortodoks para politikasına ve faiz artırımlarına dönüş sinyali vermiyor. Piyasa katılımcıları önümüzdeki dönemde yeni ekonomi perspektifi ile genel kabul görmüş ekonomi politikaları arasında bir ayrım bekleyecek ve gelecek dönem öngörülerine bu değişken ve ihtimaller üzerinden yön vermeye çalışacaktır.
Kaynak: Tera Yatırım-Enver Erkan