Ulupamir Kırgız Türkleri, “Sesimizi duyun!”

Ulupamir Kırgız Türkleri,

Van Erciş Ulupamir’de Kırgız Türkleri, son zamanlarda şiddetlenerek artan Kürtlerin arazi tacizine maruz kalıyor. Ulupamir Kırgız Türklerine karşı yıllardır devam eden baskılar yakın zamanda dayanılamaz boyutlara ulaştı. Köylerini terk edip giden Kırgız Türkleri olduğu söyleniyor.

Haberiniz.com.tr olarak Ulupamir Dernek Başkanı Cemşit Horasan ve Pamir mahalle muhtarı Eyüphan Vatansaver’e ulaştık.

Ulupamir Dernek Başkanı Cemşit Horasan, aynı zamanda koruculuk yapıyor. 40 yıldır Ulupamir’de yerleşik olduklarını belirten Horasan yaşadıkları ve birçok Kırgız Türkü topraklarından eden olayları şu şekilde aktarıyor:

“40 senedir burada yaşıyor ve Kürtlerin psikolojik baskısına maruz kalıyoruz. Devlet bu arazileri bize tahsis etti ve biz paramızı devlete ödedik. Devlet bizi buraya yerleştirdi ve ödeme kolaylığı sağladı bu araziler bizim ödedik.

Mahkemelik olduğumuzda mahkemeleri de kazandık. Hayvanlarını tarlamıza, bahçemize salıp gidiyorlar. Uyarmaya giden gençlerimizi dövüyorlar.”

KARAKOL DELİL İSTİYOR

Karakol fotoğraf çekin diyor, çekip gidiyoruz yine işlem yapılmıyor. Biz devletçi bir köyü sırf bu yüzden çevredeki Kürt köyleri zaten bizi pek sevmiyor.

Karakol başka şey kaymakam da yardımcı olamıyor. Kan davasına döndü, illa birimiz ölünce mi sesimizi duyuracağız?  Biz hak ve hukuk ile çözüm arıyoruz. Fotoğraf ekip karakola başvuruyoruz sonuç yok. “  ifadelerini kullandı.

Cemşit Bey’in oğlu hayvanlarını bahçelerden hayvanlarını çekmeleri için Kürtlere uyarı yapmak için gittiğinde elinden telefonu alınarak dövülüyor.

ÇOCUĞUMUN ÇALINAN BİLGİLERİ PKK’NIN ELİNE GEÇERSE…

Ulupamir Dernek Başkanı Cemşit Horasan, sözlerine şu şekilde devam ediyor:

“Telefon ve bilgileri yarın bir gün terör örgütünden çıkarsa biz kendimizi nasıl aklarız? Devletle karşı karşıya gelmek istemiyoruz. Biz devletçi insanlarız.

En azından şikâyetimiz kayıt altına alınsın istiyoruz. Medya yazdığında da “ Biz çözecektik. Neden şikâyet ettiniz?” diyorlar. Biz şikâyet etmiyoruz, her sene kavga ve baskı sadece yardım istiyoruz.

Devlet dururken orman kanunu işletecek değiliz, devletimizin hukuki yollarla bize yardımcı olmasını istiyoruz.” dedi.

Sadece Pamir mahallesinde değil çevre Türk köylerine de Kürtlerin bu şekilde tacizi sürüyor. Karakoyun Türkmenlerinin olduğu köylerden Afganistan’a dönenler olmuş. Karakoyun Türkmenlerinin dükkânları, evleri yakılıp yıkılmış.

Pamir mahalle muhtarı Eyüphan Vatansever ise Kürtlerin Türkmen köylerindeki toprak ve hak iddialarını, bu sebeple yaşadıkları mağduriyeti anlattı.

Vatansever, 1982 sonrası gelip yerleştikleri Ulupamir’de kendilerine devletin arazi tahsisinde bulunduğunu ve kendilerinin 1982-1987 yılları arasında bu arazilere yerleştirildiklerini ifade ediyor.

Eyüphan Vatansever’in açıklamalarından satır başları şöyle;

TÜRKMENLERE TAPUSU VERİLMEYEN TİGEM ARAZİLERİNİ KÜRTLER BUGÜN TAPULAŞTIRIYOR

“Devlet TİGEM’in 52 bin dönüm arazisinden 35 bin dönümü bize tahsis edildi. 4 bin dönümü de bize tapulandı. Büyüklerimize şu an tapu verilmeyecek, mahkemelik olan, hazineye ait yerler var, tahsisi yapılacak, sahipleri bulunacak, komple tapulanacak denilmiş. Bize verilen 4 bin dönüm, burada en az 10 bin dönüm ekilip, biçilecek arazi var, şimdi gelip hak iddia ediyorlar.

Bunlar sonuçlanıp sahiplerine verilince size tapu verilecek denilmiş, şu an sahipleri çıkıp gelip alıyor. Burada 1930 Zilan olaylarından tapuları kalmış.

“Osmanlı’dan toprağım” deyip hak iddia ediyorlar. Devlet buraya Bakanlar Kurulu ile burası istimlak edilmiş, “ Kimin hakkı varsa gelip yerini alacak yerini almayan da parasını alacak burada kimsenin tapusu çıkmayacak, kimseye yer verilmeyecek.” şeklindeki karar sebebiyle hak iddiasında bulunuyor.

Osmanlı tapusu atamdan kaldı dedikleri yerleri tapu tahsisi yaptırıp Kırgız Türkü köyünün içindeki arazilerin tapusunu alıyorlar. Haliyle 10 dönüm yer tahsis edilmişse, “yerim var.” deyip 200 hayvan getiriyor. Devletimizin Bakalar Kurulu kararı ile arazileri herkesin yerini verip tahsis edip vermesi gerekir.

KÜRTLERİN “ZİLAN OLAYLARINDAN KALMA ARAZİM VAR” İDDİASI

Bu sınır sorunun da ötesinde bir sorun. 1930 olaylarında 30 yıl kadar devlet kapatmış arazileri ancak Menderes dönemi açmış.

TİGEM’e geçtiği dönemde Bakanlar Kurulu Kararı ile 1982-86 yıları arasında  “Burası Afganistan’dan gelen Türklere tahsis edilmiştir, hakkı olan varsa gelsin alsın” diye devlet duyurmuş; hakkı olmayana da devlet bedelini verecek.“ denilmiş.

“Kırgız Türklerine tahsis edilecek.” denilen araziler için Kürtler, 2008’de çıkarılan Ermenilerin de patrikhane topraklarını aldıkları yasayı kullanarak tapular aldılar. Kaymakamlık ve Jandarma da tapuları olduğu için bir şey yapamıyor. Ama en azından bu sıkıntı Ankara’ya iletilmeli.

TERÖRİSTİN GEÇİT NOKTASI, BİZ TÜRKLER GİDERSEK NE OLACAK?

Bize verilen tapu 4 bin dönüm, burada en az 10 bin dönüm ekilir, biçilir arazi var tapulanması lazım. Kürtler de gelip dedemden kalma toprak deyip hak iddia ediyor. Niyet gaye farklı. Milliyetçi insanlar değiller.

Sağ tarafımız Tendürek Dağı, sol tarafımız Ağrı. Burası teröristin tam geçit noktası. Burası bir ileri karakoldur. Devletimizin alan hâkimiyeti olmadığı yerde biz burada olmazsak burası terör yuvası olur. Burada devletimizin ordusu gibi koruyoruz. Devlete faydamız da budur. Yaşlılar direniyor ama gençler çeker giderse burası teröre teslim olur. 2-3 bin nüfusun çevremizdeki 12 bin Kürt nüfusu bize baskı yaparsa artık dayanamayabiliriz.” açıklaması yaptı.

 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!