H. Nurcan Yazıcı
H. Nurcan Yazıcı

Of’dan Meclise, Dil ve Zihniyet!..

Değerli okurlarım, geçtiğimiz hafta ‘Diyanet ve AFAD tarafından Of Belediyesi Salonu’nda düzenlenen ‘Olağanüstü Hallerde Din Görevlilerinin Manevi Destek Becerilerinin Arttırılması’ adlı proje kapsamındaki bilgilendirme toplantısında meydana gelen nahoş olayla ilgili yorum yazmaya ve tepkilerimi dile getirmeye gecikmiş olmamın nedeni, önce taraflarla iletişime girme,  olayla alakalı birinci ağızdan bilgilenmek isteğimdi.
 
 Öncelikle, AFAD görevlilerinin konuşmasının ardından kürsüye gelen Trabzon Müftülüğü görevlisi Ayşe Yılmaz’ın konuşmasının, "bayan olduğu" gerekçesiyle Of Belediye Başkan Yardımcısı Halil Alireisoğlu tarafından engellenmesi, Yılmaz konuştuğu sırada, "Sen kimsin bize vaaz veriyorsun. Bu kadın nereden çıktı. Bu ne iş. Erkekler kadınlardan vaaz mı alırmış?" Diyerek ses sistemini de kapatıp salonu terk etmesi olayının, bir kadına (kadın olduğu için) yapılmış saygısızlığın yanında, toplumun bilgilenme ve paylaşma hakkının da gasp edilmesi olduğunun altını çizeyim.
 
Hâlbuki kurumlar tarafından yaygın olarak yürütülen eğitim projeleri, sosyal adaleti ve dayanışmayı desteklerken, bireysel ve sosyal sorunların da oluşmasını engelleyici tedbirler almayı amaçlar. Görünen o ki, Of Belediye Başkanlığı, “engelleyici tedbirler” alacağına bizatihi kendisi, “engelleyici” unsur olmuştur.
 
“Diyanet ve AFAD tarafından” hazırlanmış olan bu etkinlik, yaşanılanlarla birlikte insanlarda, toplumdan kopuk, amacı konusunda da yeterince inandırıcı olunamadığı düşüncesini doğurmuştur. İki günde tamamlanan eğitim programları ile, kişilere ne düzeyde bilinç ve beceri edindirildiği konusu da, ayrıca kafalarda soru işaretidir.
Söz konusu hadisede ‘hakaret’ kısmının yanı sıra, projenin de (hazırlanış ve sunuş ortamlarına bakarak) ne kadar ciddiye alındığının sorgulanması gerekir.
 
Yapılan “engelleme” ile, bir zihniyetin kadına olan tahammülsüzlüğü sergilenmiş, ülkemizin ihtiyacına yönelik, yetişkinlere verilen resmi yaygın eğitim programlarından ve projelerinden  (toplumun ‘yüzde ellisini’ oluşturan) ‘kadınları’ uzak tutmak amaçlanmıştır ki, bu eylem tabii ki hiçbir mantığa uymamaktadır.
 
Hâlbuki halkın tümüne ulaşması amaçlanan faaliyetlerin, KADIN-ERKEK BİRLİKTE YÜRÜTÜLMESİ, toplumun bütün katmanlarında dayanışma, yardımlaşma ve huzura yönelik bilincin oluşması bakımından en doğru olanıdır.
 
***
 
Sonuç itibariyle, kadının yüce dinimizde yerinin ve öneminin ne olduğunu ‘Ben Müslümanım’ diyen herkesin ama herkesin artık iyi bilmesi ve özümsemesi gerekir. Özellikle de bir ilçenin yerel yönetiminde etkin bir mertebeye ulaşmış kimselerin!..
 
Not; “Toplumun önünde olan insanların, eylem(dil) ve düşünce kontrolünü ellerinde bulundurmaları; yaşadığı toplumun değerlerini içselleştirerek, karşısındakini üslubunca, etkin ve doğru bir dille eleştirmeleri; kendilerini doğru ifade etmeleri, sağlıklı iletişim ve sosyal ilişkiler kurmak için önemli hususiyetlerdir.” Bu hususiyetleri özünde var edemeyenlerin, makam ve mevkileri ne olursa olsun, bir gün haksız duruma düşmeleri kaçınılmazdır.
 
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’da tıpkı,  Of Belediye Başkan Yardımcısı Halil Alireisoğlu gibi “kadına” karşı son derece saygısız bir dil kullanmış, böylece bulunduğu makama hiç de yakışmayan bir tavır ortaya koymuştur… Dahası, çocukları koruma adına yaptığı konuşması bir anda, kadına hakaret şeklini alırken, haklı davasında haksız duruma düşmüştür. Yukarda ki zihniyeti ne kadar kınıyorsam, Sayın Kılıçdaroğlu’nun dilini de o kadar kınıyorum..
 
“Başınıza ne musibet gelirse, kendi elinizle işledikleriniz yüzündendir. Üstelik günahlarınızın birçoğunu da Allah affeder.” [ŞÛRÂ Suresi 30. Ayet]

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!