Korsan Gibi Yönetmek!

Dünyanın en büyük gücünün başında sanki halk tarafından seçilmiş bir başkan değil de bir gözü kapalı deniz korsanı var. Küresel güç ABD, Trump’la birlikte Dünyanın her yanında sahip olduğu güç sayesinde gasp, soygun, talan, baskı, şantaj siyaseti izliyor.
 
Trump’ın zihninde yalnız ekonomi değil, din, ahlak, hukuk, kültür, diplomasi, insanlık her şeyin ölçüsü dolardır.
 
Belki de Trump, Napolyon’dan sonra her şeyi paraya indirgeyen en önemli devlet yöneticisidir.
 
ABD Başkanı olan Trump, dünyanın en güçlü devletini mafya yöntemleriyle yönetiyor. Tehdit, blöf, şantaj, korkutma ve çökme suretiyle muhatap aldığı ülkelere diz çöktürmeye çalışıyor.
 
Başkan Trump, “Suudi Arabistan bizim Suriye'de kalmamızı istiyorsa parasını ödemesi gerekecek.” demişti.
 
ABD Başkanı Trump'ın Kaşıkçı cinayetini fırsata çevirdiğini Prens Selman'ı Kaşıkçı cinayetinden sıyırmak için milyarlarca dolar yatırıma ikna ettiği Middle East Eye isimli sitede yayınlanan makalede ileri sürülmüştü.
 
Sözü edilen makaleye göre  “Trump, eski Amerikan başkanları tarafından Suudi Arabistan hakkında yapılan genel boş söylemleri bıraktı. Selman'ın Kaşıkçı'yı öldürmesine göz yumdu. Prens Salman’a, Kaşıkçı cinayetinden kurtulmak istiyorsan ABD’ye 450 milyar dolarlık yatırım yap, gerisine karışma” demiş olmuştur. Suudi Arabistan, bu bağlamda ABD'den pek çok silah satın aldı ve petrol fiyatlarını Amerikan çıkarlarına uygun hale getirdi.
 
İnsan hakları ve hukuku savunmak ile Amerikan çıkarlarını korumak karşı karşıya geldiğinde, Trump ABD çıkarları yanında gözü kapalı yer almaktadır.
 
ABD Başkanı Trump, Suudi Arabistan Kralı Selman’dan bir telefonla nasıl 500 milyon dolar aldığını kamuoyuyla paylaştı.
 
 

Artık biz soyacağız! 
 
Trump, “Kral Selman’ı severim. Ona sizi korumak için yırtınıyoruz ve sizin de çok paranız var” dedim. O da bana ‘daha önce hiçbir ABD Başkanı bu konuda beni aramamıştı” dedi.
 
Ben de ‘onlar salaktı da ondan’ dedim ve parayı gönderdi. Biz onları koruyoruz ve bunlar zengin ülkeler. Öte yandan bizden çok şey de satın alıyorlar. Bize 450 milyar dolar da verdiler. Bu parayı kaybetmek istemiyorum”.
 
ABD yalnız Suudi Arabistan’dan değil her fırsatta birçok ülkeyi koruduklarını söyleyecek, bu ülkelerin kendilerine ödeme yapmasını istiyorlar.
 
ABD Başkanı Donald Trump seçim kampanyası sırasında en büyük seçim vaadi olarak şunları söylemişti: “Borcumuzu Körfez ülkeleri ödeyecek. Karşı duranı yok ederiz. Onlar bizsiz yoklar.” Ona göre Körfez Ülkeleri para sahibi olmaktan başka hiçbir şeyler.
 
Bu arada ABD Başkanı Trump Riyad'a askeri harcamalarını artırması çağrısında bulunmuştu. OPEC'in fiili lideri olan Suudi Arabistan yüksek petrol fiyatları konusunda da Trump'ın eleştirilerinin hedefi olmuştu.
 
New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki konuşmasında Trump, OPEC üyelerinin ‘dünyanın geri kalanını soyduğunu’ söylemişti. Trump “Birçok ülkeyi karşılıksız savunuyoruz ve bize yüksek fiyatlı petrol satarak bizden yararlanıyorlar. Bu iyi değil. Onların (petrol) fiyatları yükseltmelerini durdurmalarını ve fiyatları düşürmeye başlamalarını istiyoruz” demişti.
 
Trump’ın bu sözleri “artık yeter bundan böyle biz soyacağız” anlamına gelmektedir.
 
Trump benzer şekilde Japonya, Güney Kore ve Almanya gibi müttefiklerinden de kendi savunmalarının finansal yükünü daha fazla üstlenmelerini istemişti.
 
Körle yatan şaşı kalkar” atasözü gereğince Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın da ABD Başkanı Donald Trump'ın Filistin-İsrail sorunun çözümüne dair sunduğu “Yüzyılın Anlaşması” için Filistin lideri Mahmud Abbas'a 10 milyar dolar teklifte bulunduğu ortaya çıktı.
 
Günümüz dünyasının uluslararası ilişkilerinde korsan kuralları geçerlidir.
 
Paranız ve gücünüz varsa sözünüz vardır. Diplomasi, hukuk, insan hakları ayrıntıdır.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!