İran Seçimlerinde Seçmenlerin Tavrı

İran Seçimlerinde Seçmenlerin Tavrı

İran’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerini yapmasına sadece bir hafta kala, seçmenlerin çoğu arasında anahtar bir cümle dolaşıyor: ” Oy kullanmam mümkün değil. “İslam Cumhuriyeti genelinde, 18 Haziran anketine karşı bir ilgisizlik dalgası var gibi görünüyor ve birçoğunun haksız, temsili olmayan ve hayatlarında önemli bir değişiklik yaratması muhtemel olmayan bir sürece katılmak yerine evde kalmayı planladığı görülüyor.27 yaşındaki mimar Elnaz, sandık başına gitmenin İran halkına hakaret olacağını söyledi.”Kesinlikle oy kullanmayacağım. Kimler oy kullanabilir? Neden oy kullanalım? Bunca yıl seçimlerde oy kullandıktan sonra ne oldu?” dedi.

Elnaz, bu görüşe sahip birçok İranlıdan sadece biri.Ülke ekonomisi, önceki Başkan Donald Trump’ın ülkesinin 8 Mayıs 2018’de 2015 nükleer anlaşmasından çekildiğini açıklamasının ardından uyguladığı sert ABD yaptırımları altında ezildi. Yüksek enflasyon, artan yoksulluk seviyeleri ve yaygın yolsuzluk, ihtiyaçlarını karşılamaktan aciz gördükleri bir siyasi sınıfla ülke genelinde artan öfke ve hayal kırıklığına yol açıyor. Elnaz, “Etrafımda oy kullanmak isteyen kimseyi görmüyorum, sandığa gitmek sadece kendinize hakaret gibi” dedi.Bu koşullar altında, nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması konusunda Viyana’da yapılan görüşmelerde kaydedilen ilerleme haberinin bile, insanları sandığa gitmeye teşvik etmede çok az etkisi var gibi görünüyor.Bununla birlikte, pek çok siyasi figür, düşük katılımın sorunsuz olduğunu düşünüyor.Son haftalarda üst düzey muhafazakar rakamlar, yüksek ve “tutkulu” bir katılımın seçmenler tarafından “yanlış seçim” yapılmasına yol açabileceği yorumunu yaptı. Parlamento başkan yardımcısı Abdul Reza Mesri 27 Mayıs’ta İran devlet televizyonuna, ardından gelen protestolara atıfta bulunarak, “Tutkulu seçimin sonucu, önceki yıllarda sokaklarda yaşanan olayların gösterdiği gibi yanlış bir seçimdir.” Tartışmalı 2009 başkanlık seçimi.Daha önce, Koruyucular Konseyi sözcüsü Abbas-Ali Kadhodaei, düşük katılımın seçimlerin meşruiyetini etkilemeyeceğini söyledi. Kadkhodai geçen ay yaptığı açıklamada, “Seçimden genel ve siyasi beklenti, katılımın yüksek olacağı yönünde olsa da, düşük katılımın yasal bir sorun yaratmayacağını” söyledi. Pek çok üst düzey isim, 18 Haziran seçimlerinin ülkenin uzun yıllardan beri en düşük seçmen katılımını göreceğini kabul etmiş gibi görünüyor.

Bu düşük katılım yorumlarının aslında ‘muhafazakarlar’ bağlamında onların lehine bir sonuç olacağı için bu gibi görüşler sunuyorlar. Oysaki tüm dünya seçimlerine baktığımız zaman az oy rakamlarının çokta demokratik olmadığını görebiliriz. Dediğim gibi kendi lehine olan az katılımı aslında demokratik bağlamda iyi olduğunu empoze etmeye çalışıyor olabilirler. Seçmenlerin bu tavrı ise daha önce yaşadıkları seçim skandallarının bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Artık istemedikleri şeyleri değiştirebilme inançları kalmadığından ‘oy kullanma’ meselesini gereksiz olarak görüyorlar.

Kaynak: 21YYTE/Neslişah Durmuş

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!