Bütün Tatar Toplum Merkezi, “Rusya’nın evlere baskınları sürüyor.”

Bütün Tatar Toplum Merkezi,

Bütün Tatar Toplum Merkezi, Rusya baskınlarının devam ettiğine ilişkin bir açıklama yayımladı.

BTTM’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi;

“30 Aralık 2020 tarihinde Tataristan Savcılığı’nın  “aşırılıkla mücadele” kapsamında Bütün Tatar Toplum Merkezi’nin kapatılması ile ilgili açtığı dava sonucunda, merkez yönetim kurulu üyelerine karşı yapılan saldırılar ara vermeden devam etmektedir.

24 Şubat 2021 tarihinde gerçekleşen duruşma sonrası 4 Mart 2021’de merkez yönetim kurulu üyelerinin evlerinde izinsiz arama yapılmış, sonrasında arama sırasında güvenlik güçlerine karşı koyma gerekçesiyle tekrar bir dava açılmıştır.

Bu bağlamda merkez yönetim kurulu üyeleri para cezasına çarptırılmıştır. Ancak FSB bununla da yetinmemiş BTTM yönetim kurulu üyelerini sindirmek, susturmak, millete göz dağı vermek, aynı zamanda toplum baskısı oluşturmak için şimdi de üyelerin yakınlarının evlerine baskınlar düzenlemeye başlamıştır.

Ana dilde eğitim, ana dil eğitimi, millet için önemli günleri anmanın “suç” sayılması kabul edilemez bir olgudur. Ayrıca yapılanlar insan haklarına aykırı olmamın dışında bir suçtur.

Bütün Tatar Toplum Merkezi’nin kapatılmasına dair acılan bu dava ve uygulanan baskı tüm Kazan Tatarlarına acılan bir davadır. Bu davanın acilen düşürülmesini talep ediyoruz.”

 

1989 yılında kurulan Bütün Tatar Toplum Merkezi’nin Kazan, Tüben Kama, Elmet, Alabuga gibi Tataristan şehirlerinde, Moskova ve Başkurdistan olmak üzere Rusya’nın çeşitli bölgelerinde ve Özbekistan, Kazakistan, Türkiye olmak üzere 50 civarında şubesi ve temsilcileri bulunmaktadır. Eskiden 25 yönetim kurulu üyesi olan merkez hızlı toplanıp kararlar alabilmek için son yıllarda üye sayısını 15’e indirmiştir. Bütün Tatar Toplum Merkezi, Putin’in Kazan Tatarlarını yok etmeye yönelik kararlarının karşısında durarak Tatarların millî menfaatlerini savunmuş, bu bağlamda çeşitli eylemler yapmıştır. 1992 yılında kabul edilen Tataristan Anayasa’ndaki “Tataristan’da Tatar ve Rus dilleri eşit hukuklara sahip resmi dildir” şeklindeki 8 maddesi ne yazık ki sadece kâğıt üzerinde kalmış, Tatar dili asla resmi dairelere girememiştir. Durum bununla da sınırlı değildir, kanun gereği Tatar okulları kapatılmış, ana dil eğitimi sınırlandırılmıştır. BTTM bu olumsuzlukları her daim dile getirmiş, Kazan Tatarları için önemli günler ile ilgili etkinlikler düzenlemiştir. BTTM’nin ses çıkarıp kamuoyuna yansıtması, Rus yöneticiler başta olmak üzere Rus güdümünde olan Tataristan idarecilerini de rahatsız etmiştir. Bu bağlamda Tataristan Savcılığı 30 Aralık 2020 tarihinde “devlet ve toplum menfaatlerini koruma amacıyla” Bütün Tatar Toplum Merkezi’nin “aşırılıkla mücadele” kapsamında kapatılması ile ilgili bir iddianame hazırlamıştır. İddianamede davalı BTTM adına başkan Ferit Zekiyev, davacılar Rusya Federasyonu’nun Tataristan Adalet Bakanlığı, FSB’nin Tataristan Şubesi, Tataristan İçişleri Bakanlığı’dır. Tataristan Savcısı, Adalet Bakanlığı Danışmanı İ.S. Nafikov’un hazırlamış olduğu 241 sayfalık iddianamede, BTTM’nin aşırı bir kuruluş olduğu gerekçesiyle kapatılması gerektiği tezi ileri sürülmüştür. İddianamede uluslararası hukuk normlarından söz edilerek BTTM, ezelden beri süregelen tarihi devletin bütünlüğünü bozma, Rusya Federasyonu Anayasası düzenini zorla değiştirme, milletler ve dinler arası kin ve düşmanlığa tahrik, Rusya’nın toprak bütünlüğünü bozma gibi suçlarla itham edilmiştir. İthamlara gerekçe olarak,

 

  1. BTTM’nin 2017 yılında Rusya Devlet Duması Tataristan milletvekilleri, Tataristan Devlet Şurası milletvekilleri, Kazan Şehir Duması milletvekilleri, siyasi ve sivil toplum örgütleri ve Tatar dilinin kaderine duyarsız olmayan herkese atfen yazıp “Tatar Dilini Kurtarmak!” adıyla internette paylaştığı bildiri;

 

  1. 12.10. 2019 tarihinde Kazan’ın Kerim Tinçurin Parkı’nda gerçekleşen “1552 Kazan Şehitlerini Anma” mitingi;

 

  1. 06.11. 2019 tarihinde “Tataristan Anayasasının Kabulü Günü” mitingi;

 

İddianamede uzman raporu bulunmaktadır. BTTM’nin tüzüğü üzerine, psikolojik dil incelemesi, siyasi ve hukuki inceleme olmak üzere 3 ayrı inceleme yapılmıştır.

Uzman raporunda, Bütün Tatar Toplum Merkezi’nin sistematik bir şekilde Federal kanunu ihlal ettiği, FSB uyarılarına kulak asmadığı, FSB talimatlarını yerine getirmediği, Tataristan’ın bağımsızlığını dile getirerek Rusya’nın bütünlüğünü bozduğu, merkezi devlet yönetimine tehdit oluşturduğu, siyasi hukuk ve insan hürriyetini değiştirmeye yönelik girişimlerde bulunduğu, milleti ayrıştırmak gibi sonuçlar tespit edilmiştir.

Tüm bunlar Kazan Tatarlarının son kalesi olan Bütün Tatar Toplum Merkezi’ni kapatmak için uydurma gerekçelerdir. Bu “suçlamaların” gerçekleri barındıran aslına gelecek olursak 2017 yılında “Tatar Dilini Kurtarmak!” adı altında yayınlanan bildiride, Tataristan’da sadece Rus dilinin devlet dili olduğunun altı çizilmiş, Rusya Federasyonu’nda 4000, Tataristan’da 699 Tatar okulu, üniversitelerde Tatar dili ve edebiyatı fakültelerinin kapatıldığından söz edilmiştir.

Ayrıca 26 yıllık süreç içerisinde Tataristan Devlet Şurası’ndaki oturumların hiçbirinin Tatar dilinde yapılmadığı, Kazan Şehir Duması’nda Tatarca çevrinin kaldırıldığı, Tatarca konuşmanın yasaklandığı ve böylece Tataristan’da sadece Rus dilinin devlet dili olduğu delillerle kanıtlanmıştır.

Kazan Tatar dilini korumak için yayınlanan bu bildiri, nedense “aşırılık” olarak değerlendirilmiştir. Oysa bu durum hem Rusya Federasyonu Anayasası, hem de Tataristan Anayasası’na aykırıdır. RF. Anayasası’nın 68. maddesinde, Rusya Federasyonu’ndaki tüm halkların ana dilini koruma ve geliştirme hakkı güvence altına alınacaktır, denilmektedir.  Tataristan Anayasası’nda ise Tatar dili resmi devlet dili statüsündedir. Rusya bir taraftan millî diller konusunda güvence verirken diğer taraftan ana dilini korumaya çalışan Kazan Tatarlarına karşı dava açmakta, BTTM’ni aşırılıkla suçlayıp kapatılmasını talep etmektedir.

Bütün Tatar Toplum Merkezi, "Rusya'nın evlere baskınları sürüyor."

Bütün Tatar Toplum Merkezi, "Rusya'nın evlere baskınları sürüyor."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1991 yılının sonunda Sovyetlerin çöküşünden sonra 1992 yılının 21 Mart tarihinde Tataristan’ın bağımsız devlet olması konusunda yapılan referandumda halkın %61,2’si Tataristan’ın bağımsızlığından yana oy kullanmıştır. Referandum sonuçlarına esasen 6 Kasım 1992’de Tataristan Anayasası kabul edilmiştir. Ancak tepeden inme Rusya Federasyonu, ne söz konusu halk oylamasını ne de Tataristan Anayasası’nı tanımıştır. 2000 yılında Putin’in iktidara gelmesi ile birlikte Rusların yüzyıllardır süregelen Ruslaştırma siyaseti ivme kazanmıştır. Putin kanunlar çıkararak Rus olmayan milletlerin sonunu hazırlamaktadır.  2002 yılında Latin Alfabesine geçişin yasaklanması, 2007’de ana dilde eğitimin yasaklanıp millî okulların kapatılması, 2018 yılında 273 numaralı kanun değişikliği gereği Rus dilinin “ana dil” yapılması, millî dil eğitiminin 2 saate indirilip onun da velilerin isteğine bırakılması bunlardan bazılarıdır. Başta Kazan Tatarları olmak üzere Rusya’daki tüm milletleri ilgilendiren bu problemler karşısında tepkisini dile getiren sivil toplum kuruluşları arasında Bütün Tatar Toplum Merkezi de vardır.

KÖŞE YAZISI KAYNAK: Kırım Haber AJANSI

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!