Başbuğ Türkeş…. – Ali Baykan

O yılların yönetim politikalarının hatasız kusursuz olduğu söylenemez..
Dahası, hatanın var olduğu o günlerde de vardık.. Ve o günlerde de hatayı söyledik ve yazdık.
Başka bir vesileyle yazmıştım, benim ilk hain ilan edildiğim rahmetli Necdet Sevinç ağabeyin, 1975 yada 76 yıllarından birinde  başkanı olduğum Artvin Talebe Yurdu’nun duvarına boydan boya yazılmış
"Milliyetçi Toplumcu Düzen" yazısıyla kocaman fotoğraflayıp benimle yapmış olduğu bir röportajı "Bizim Anadolu" gazetesinde yayınlaması iledir..

Sonrasındaki yıllarda da defaten benzer suçlamaların ve bir kez de resmi ihraç sürecinin muhatabı oldum..
Demek ki bana göre de hatalar ve yanlışlar olmuştu..
Ama bunlar daha çok Türkeş’in etrafını kuşatan halkaların marifeti ve sorumluluğu idi..
Sadi bey ekibi, Hacıeminoğlu ekibi, Agâh Oktay Güner ekibi, Rıza Müftüoğlu ekibi.. Belki bir dönem için Yaşar Okuyan’dan da söz etmek mümkün..

Bizim o çömezlik zamanlarımızda bizden önceki kuşak bu itirazları başlatmıştı. Hasan Albay, Abdullah Kederoğlu, İsrafil Çelik (Ki İsrafil ağabey bu sayfadadır, yanlış biliyorsam düzeltsin, o dönemde öğrenci gençlik liderlerinin bu kuşatma halkasının uygulamalarından şikâyet için giden sözcülerinden biri de o idi diye biliyorum.) Muzaffer Çakmaklı vb. bir çok isim, hep yanlış uygulamalara direnen bir çekirdek oluşturmuşlardı..
(Muzaffer Çakmaklı bir süredir MHP’nin değişmez Urfa vekilidir ve Bahçeli kadrosunda çalışmaktan mesut ve bahtiyardır..)

Biz de bu öğretilerle, farkındalıklarla büyüdük.
Ama benim o günde ve şimdi bu günde, hayatın onca öğretisinden sonra, Türkeş’in büyüklüğü, önderliği, liderliği konusunda tereddütsüz bir teslimiyetim var. Adlarını burada andıklarımın kanaatleri de söz ve sohbetlerinden bildiğim kadarıyla böyledir..
Kim peygamber ki hatasız olsun..

ABD, Rusya ve Çin çıkışlı EMPERYALİST akımların öncelikli hedefi olan bir ülkede onların eğitilmiş ajanlarının, sınırsız para kaynaklarının ve kontrol ettikleri siyasetin ve medyanın (hatta silahlı kuvvetlerin) bulunduğu bir zeminde emperyalizme karşı bir "MİLLİ DİRENİŞ HAREKETİ", hem de AKSİYONER bir kimlikle, tarihsel kökleri olan bir Türk Milliyetçiliğini sistematize ederek, geleceğin Türkiye’sini, Türk Dünyasını (hatta tüm dünyayı)  Türk’ün adaleti ile yönetmeyi hedefe koyan bir "ÜLKÜCÜ HAREKET" üretmeyi başarmıştır.

O günleri yargılayacak, sorgulayacak, eksik bulduklarını kınayacak olanlar, işte bu sebeplerle, ÖNCE KENDİ BEBEKLİK ZAMANLARINI BİR ARAŞTIRIP ÖĞRENSİNLER, İÇLERİNDE EMEKLEME VE İLK YÜRÜME DÖNEMLERİNDE YERE DÜŞMEDEN, BİR YERE  BAŞINI GÖVDESİNİ ÇARPMADAN BÜYÜMEYİ BAŞARMIŞ OLAN VAR MI ?!
Böyle biri varsa o konuşsun, DİĞERLERİ SUSSUN !..

***

İbretlik bir örnektir;
İlim fen ve teknolojide dünyanın en ileri ülkelerinden biri olan Japonya’da hala güneşe tapılır, İmparator Güneş Tanrıçasının oğludur.. Neden?

Geçmişten gelen inançların üzerinde bir baskı kurulduğunda bu zorlamanın toplumda çatlaklar oluşturacağı, yeni kuşakların yerleşmiş değerlerden uzaklaştırılmaya çalışılmasının Japonya’nın kalkınmasına olumsuz geri dönüşlerinin olacağı bilindiği içindir. Japonlar bu toplumsal değerler dönüşümünü tabii akışına bırakmayı tercih etmişlerdir.. Doğru olan da budur..

Onlar uzayda turist gezdirmeye başladıkları bu dönemde hala güneş tanrıçasını imparatorlarının annesi saymayı tercih ederlerken,  Türk Milliyetçiliği fikrini sistematize eden ve topyekûn Türk Dünyasının BAŞBUĞU olmak ünvanına erişen, (binlerce fedaisi, yüzbinlerce taraftarı, milyonlarca sempatizanı olan) Türkeş’i sorgulamak teşebbüsü art niyet taşımıyor ise büyük bir GAFLETTİR !

www.ucuncuyol.com

http://www.altayli.net/

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!