3 Mayıs Türkçülük Günü

3 Mayıs Türkçülük Günü

Türkiye siyasetine bağlı gelişmelerin Türk devletini temelden sarsan olaylar silsilesine şahit olduk ve bu süreç halen devam etmektedir. Gelişmelere bağlı Sayın Özdağ’ın yeniden Türk Milliyetçiliği mücadelesi MHP içinde devam edememiştir.

Özdağ, mücadelesini akamete uğratmamış ve bu uğurda yeni bir parti olarak İYİ Parti’yi Meral Akşener ile birlikte kurmuştur.

Türk Milliyetçilerinin yeniden Türkiye’yi kuruluş felsefesi olan Türk Milliyetçiliğine bağlı bir devlet olarak yükseltme, geleceğin içlerine taşıma mücadelesini bu platformda vermek istemiş ve  bu uğurda İstanbul’dan milletvekili seçilerek mücadelesini sürdürmesine rağmen, kurmuş olduğu parti içinde ki yol arkadaşlarıyla başlarken ortaya koydukları hedefler, mücadele yöntemi ve Türk Milliyetçiliğinin partinin temel fikri olması konusunda ters düştüğü için, önce partiden hukuksuz bir şekilde uzaklaştırılmaya çalışılmış, daha sonra partiye hukuk kararıyla dönmesine rağmen partinin kuruluşu aşamasında birlikte hareket ettiği parti genel başkanı Meral Akşener ile baş gösteren derin fikir ayrılığına bağlı olumsuzlukların parti sathına yayılım gösterdiği ve bu yayılımı engelleme girişimine karşı bizzat parti genel başkanı ve kurmay kadrosu tarafından gösterilen direnç tespitiyle  İYİ Parti’den istifa etmiş ve yoluna Atatürk çizgisinde Türk Milliyetçisi  bir parti  kurarak devam  etme kararı alarak yeni bir süreci başlatmıştır.

Türk Milleti’nin güvenliği ve refahı için yüzyıllardır verilen mücadelenin adıdır Türk Milliyetçiliği.

Türk Milliyetçiliği en son Türkiye Cumhuriyeti Devletini ulu önderi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurarak, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesillere emanet etmiştir.

Türk Milliyetçiliği 20.yüz yılın başlarında altı yüzyıl önce kurduğu imparatorluğun çözülmesi sürecinde yeniden örgütlenerek ortaya çıkmış ve Türk Milleti gerçek kimliğine ve devletine kavuşabilmiştir. Ancak bu sahip oluş bir takım Türk düşmanlarını rahatsız ettiği gerçeğinden hareketle dış ve iç faktörlerin Türk Milliyetçiliği fikriyle etkin mücadelesine sahne olmuş ve halen olmaktadır.

Bugün Büyük Atatürk’ün vefat sonrası dünya siyasal konjonktürüne bağlı yaşanan gelişmelere rağmen Türk Milliyetçiliği, Türkiye’de iktidar mücadelesine devam etmektedir. Zira Atatürk’ün söylediği gibi Türklüğün unutulmuş büyük medenî vasfı ve büyük medenî kabiliyeti bundan sonraki inkişafıyla atinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır. İşte biziler motive eden ulaşılması en önemli ülkülerimizden bir tanesi de bu sözlerde saklıdır.

Bugün Türkiye Cumhuriyeti devleti 98 yaşındadır. İki yıl sonra 100.yaşını kutlayacaktır ancak kuruluşunda ortaya konulan felsefenin, verilen mücadeleye bağlı olarak aldığı yaraların iyileştirilmesi ve geleceğin içlerine taşınması için Türkçü mücadelenin kesintisiz devamına olan ihtiyaç ayan beyan ortadadır.

Türk Milliyetçiliği büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirleri ışığında, Başbuğ Alparslan Türkeş’in 20.yüz yıl vizyonuyla pekiştirip yeşertip ortaya çıkardığı kuşakların iktidarı için araç kıldığı MHP’nin Türk Milliyetçiliğini her ne pahasına olursa olsun iktidar yapma iradesini göstermesi, Türk Milletinin bölen ittifakların payandası olmaması gerekirdi.

İktidarı arzulayan ve bu uğurda uzun yıllar çekilen çileleri sömürmeyip, içselleştiren bir anlayış içinde Türk Milletini yüceltmeyi hedeflemesi gerekirdi. Kuşaklar arası farkları Türk Milliyetçiliğinin prensipleriyle kapatarak, ayrışmadan Türk Milliyetçiliğini ülküsü yapan nesillere ulaşmanın partizan mücadeleden daha fazla gerekli olduğu anlayış vizyonuyla çalışması gerekirdi….

Son söz; iyi yönetilmeyen, fikrine ihanet eden bir partinin partizan heyezanlarla, büyüklerine kumpas kurup, saldıran anlayışa evrildiği için, fikirlerinin prensiplerini terk edip bir başka anlayışın, partinin prensiplerine biat ettiği için MHP Türk Milliyetçiliğinin siyasetini yapma yetisini kaybettiğini beyan etmiş durumdadır. Ancak günümüz jeopolitği içinde mücadelemize, Atatürk’ün fikirlerinin ışığında, çizgisinde yeniden Türk Milliyetçiliğinin Türkiye’de hakimiyet kurmasını hedefleyen, milliyetçi Türkiye ülküsü için, Türk ülküsünü yükseltmeye namzet bir anlayış içinde çalışmalıyız.

Büyük Atatürk’ün şu sözleriyle bitiriyorum:

Bu dünyadan göçerek Türk milletine veda edeceklerin çocuklarına kendinden sonra yaşayacaklara, son sözü bu olmalıdır: “Benim Türk milletine, Türk cemiyetine, Türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemiştir, siz onları tamamlayacaksınız. Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz.”

Bu sözler bir ferdin değil, bir Türk Milleti duygusunun ifadesidir. Bunu, her Türk bir parola gibi kendinden sonrakilere mütemadiyen tekrar etmekle son nefesini verecektir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk Milleti’nin nefesinin sönmeyeceğini onun ebedi olduğunu göstermelidir. “Yüksek Türk, senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.”

3 Mayıs kutlu yolda hizmet eden ülkü erleri için hafızalarımızda yer etmesi gereken önemli bir gündür.

NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!