CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi, “Suça Sürüklenen Çocuklar Dosyası”nı yayımladı. Dosyada, “Geçen yıl güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı, 2021’e kıyasla yüzde 20,5 artarak 601 bin 754’e çıktı. 2010’da 100 binin altında olan suça sürüklenen çocuk sayısı 2022 yılında ikiye katlanarak 206,853’e yükseldi. Yani 2010-2022 arasındaki 12 senede suça sürüklenen çocuk sayısı yüzde 148 arttı. İsnat edilen öncelikli üç suç yaralama, hırsızlık ve uyuşturucu oldu” denildi. Dosyada, “Türkiye’deki yoksulluk oranı yüzde 15 iken çocuklardaki yoksulluk oranı OECD’ye göre yüzde 22,4. Kosta Rika’dan sonra çocuk yoksulluğunun en yüksek olduğu ikinci ülke Türkiye’de, 100 çocuktan 22’si yoksulluk içinde büyüyor” ifadeleri kullanıldı.
CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, Sinem Demirel, Melek Bahat, Aleyna Yıldırım ve Elif Göçmen’in çalışmaları ve katkılarıyla hazırlanan “Suça Sürüklenen Çocuklar Dosyası” yayımlandı. Dosyada son 12 yılda suça sürüklenen çocuk sayısının yüzde 148 oranda arttığı saptaması yer aldı.
Öncelikli üç suçun yaralama, hırsızlık ve uyuşturucu suçları olduğu kaydedilen dosyada, şu ifadeler yer aldı:
“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ağustos ayında, 2022’de güvenlik birimine gelen veya getirilen çocuklara ilişkin istatistikleri yayımladı. Buna göre, geçen yıl güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı, 2021’e kıyasla yüzde 20,5 artarak 601 bin 754’e çıktı. 2010 yılında 100 binin altında olan suça sürüklenen çocuk sayısı 2022’de ikiye katlanarak 206,853’e yükseldi. Yani 2010-2022 arasındaki 12 senede suça sürüklenen çocuk sayısı yüzde 148 arttı. İsnat edilen öncelikli üç suç yaralama, hırsızlık ve uyuşturucu oldu. Suça sürüklenme nedeni ile güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların, yüzde 37,8’ine yaralama, yüzde 25,2’sine hırsızlık, yüzde 4,5’ine uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak, yüzde 4,2’sine pasaport kanununa muhalefet suçu, yüzde 4,1’ine ise tehdit suçları isnat edildi.
“Çocuk yoksulluğunu önlediğinizde suça sürüklenen çocuk sayısının da azalacağına inanıyoruz”
Bu araştırmalar, yoksulluk derinleştikçe suça sürüklenen çocuk sayısının da artacağını göstermektedir. CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi olarak bu meselenin görünebilir, izlenebilir olduğunu ve doğru politikalarla çocuk yoksulluğunu önlediğinizde suça sürüklenen çocuk sayısının da azalacağına ve bunun için de tüm boyutlarıyla bütünsel bir yaklaşımla mücadele edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Suça sürüklenen çocuk da mağdur çocuktur. Bir çocuğun kanunla ihtilafa düşme nedeni muhtemelen çocuğun bir yoksulluk/yoksunluk döngüsü içerisinde olduğuna, ebeveynleri tarafından ihmal edildiğine işaret etmektedir.
“Suça karışan gençlerin yüzde 50 -70’inin en az bir psikiyatrik bozukluğa sahip olduğu görüldü””
Yoksulluğun derinleşmesi ile beraber ailelerin yaşadığı ekonomik şiddetin etkisi, çocuklara da yansımakta ve bu durum aile içi şiddet vakalarının artması veya çocukların okul devamsızlığı terkine ve ‘çocuk işçi’ olmalarına neden olmaktadır. Aile bütçesine destek olmak amacıyla sokağa yönelen çocuklar bu ortamlarda savunmasız kalırlar; ‘suça sürüklenme’ ve suça karışmaya açık hale gelirler. Dicle Üniversitesi’nin adli psikiyatrik muayeneyle değerlendirdiği 107 çocuğun geriye dönük dosyaları incelendi. Çalışmaya alınan çocuklarda erkek cinsiyet, okulu bırakma oranları, madde kullanımı, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), davranış bozukluğu varlığının ve sosyoekonomik düzeyin düşüklüğünün yüksek olduğu tespit edildi. Okula devam oranı sadece yüzde 34,6 iken, çocukların yüzde 28’i suç öyküsüne sahipti. Aynı çalışmada referans gösterilen, Türkiye genelinde yapılan bir çalışmada ise çocukların yüzde 41,9’unun düzenli okula gitmediği, yüzde 26,6’sının anne, baba ile yaşamadığı, annelerin yüzde 30,1’inin okuma-yazma bilmediği, babaların yüzde 33,8’inin ilkokulu bitirdiği, yüzde 38’inin ailesinin göçmen olduğu, yüzde 24,9’unun madde kullandığı belirlendi. Ayrıca, suça karışan gençlerin yüzde 50-70’inin en az bir psikiyatrik bozukluğa sahip olduğu görüldü. Araştırmalar çocukların suça sürüklenmesinin kentlerde yoğunlaşmakta olduğunu gösteriyor. Ayrıca önlem alınmadığında, çocuğun suçu tekrar etme riski de yüksek. Yine uzmanlar suçun tekrar edilmesinin en önemli nedeninin okul başarısızlığı, devamsızlığı, okul terki, madde bağımlığı, evde suçla ilişkili bireylerin olması gibi nedenleri sıralıyor.
“Kosta Rika’dan sonra çocuk yoksulluğunun en yüksek olduğu ikinci ülke Türkiye”
Türkiye’deki yoksulluk oranı yüzde 15 iken çocuklardaki yoksulluk oranı OECD’ye göre yüzde 22,4. Kosta Rika’dan sonra çocuk yoksulluğunun en yüksek olduğu ikinci ülke Türkiye’de, 100 çocuktan 22’si yoksulluk içinde büyüyor. Suça sürüklenen çocuklarla ilgili yapılan ulusal ve uluslararası araştırmalar göstermiştir ki suç ile yoksulluk birbirlerini tetikleyen iki unsurdur. Bu nedenle, dolaylı ve doğrudan birbirini etkilemektedir. ‘Suça Sürüklenen Çocukların Klinik ve Sosyodemografik Özelliklerinin Değerlendirilmesi’ araştırmasında çocuğu suça sürükleyen risk faktörleri incelenmiş ve suça sürüklenen 12-17 yaş arası 101 çocuğun yüzde 31,7’sinin okula devam etmediği tespit edilmiştir. 17 yaşından önce okulu bırakmak, okul başarısının düşük olması hem kız hem de erkek çocuklar için suça karışma açısından önemli bir risk faktörüdür.
“Bu sonuçlara rağmen ilgili kamu kurumları, okul devamsızlığı ve okul terkini takip etmiyor”
Okul çağında olan bir çocuk, eğer okulda değil sokakta ise risk altındadır; okul, çocuğu risklerden korur. CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi olarak suça sürüklenen çocuklarla ilgili yaptığımız saha gözlemleri ve araştırmalara baktığımızda suça yönelen çocukların çoğunun okul devamsızlığı, okul terki ya da düşük okul başarısı düzeyine sahip olduğunu gördük. Peki, bu sonuçlara rağmen ilgili kamu kurumları, okul devamsızlığı ve okul terkini takip ediyor mu? Maalesef hayır.
“Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı yüzde 24,2”
TÜİK 2022 verilerine göre ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı yüzde 24,2 oldu. Genç erkeklerde işsizlik oranı 2021’de yüzde 19,4 iken 2022’de yüzde 16,4, genç kadınlarda ise bu oran 2021’de yüzde 28,7 iken 2022’de yüzde 25,2 oldu.
“Uyuşturucu madde kullanmak veya satmak suçlarından güvenlik birimlerine getirilen Çocuk sayısı neredeyse yüzde 10 arttı”
2022’de uyuşturucu madde kullanmak veya satmak suçlarından güvenlik birimlerine getirilen çocuk sayısı neredeyse yüzde 10’luk artışla 25 bin 465’ten 27 bin 78’e ulaşmış durumda. 2021’de cezaevlerine hükümlü olarak giren 12-17 yaş arası çocuk sayısı 999 iken, bu sayı 2022 sonu itibarıyla yüzde 37’lik artışla bin 373’e yükseldi. Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü sitesinde paylaşılan verilere göre 3 Temmuz 2023 itibarıyla 1.496’sı oğlan ve 63’ü kız olmak üzere toplam 1.559 çocuk tutukluyken 975’i oğlan ve 38’i kız olmak üzere toplam 1013 çocuk ise hükümlü bulunuyor.”