Son bir kaç gündür gündemin baş köşesini işgal ediyor.
Ancak aslında PANAMA belgeleri açıklandığında hepimiz ayağa kalkmalı ve “Buğra KAVUNCU” “Milliyetçi siyasi yapılarda siyaset yapamaz.” demeliydik.
Oysa hepimiz kulağımızın üstüne yattık.
Nedir bu PANAMA belgeleri?
Yurt dışında off-shore hesabı açarak , Türkiye’ye ödenmesi gereken verginin çok daha düşük oranlarda başka bir (naylon) ülkeye ödenmesidir.
Kılıfına uydurulması halinde kanunsuz değildir, ama ahlaki olmadığı da açıktır.
Üstelik milliyetçi bir yöneticinin yapmaması gerektiği de açıktır.
Basit bir örnekle anlatacak olursak, bir yatınız var, Türk bayrağı (bandra) takarsanız Türkiye’ye 10.000 lira ödüyorsunuz, Amerikan bayrağı takarsanız ABD’ye 1.000 lira ödüyorsunuz, Türkiye’ye hiç bir şey ödemiyorsunuz.
Bu kanunsuz işlem değildir ancak millet maneviyat söylemleriyle yürüyen milliyetçi bir yöneticinin yapacağı bir davranış değildir.
Eğer Buğra KAVUNCU’nun bu işini normal görüyorsak ERDOĞAN ailesinin MAN adası işlerini de normal göreceğiz, yok eğer MAN adası işleri normal değilse Buğra KAVUNCU’nun PANAMA işleri de normal değil.
Buğra KAVUNCU’nun babası Orhan KAVUNCU, hepimizin tanıdığı,sevdiği ve sınırsız güvendiği bir isimdir.
Ancak Babasının bu derece güvenilen bir isim olmasından Buğra KAVUNCU’ya pay çıkmaz, tıpkı amcası İsmail KAVUNCU’nun fetö firarisi olmasından pay çıkmayacağı gibi.
Suçun şahsiliği ilkesi esastır.
Buğra KAVUNCU’nun Kazakistan’daki dernekle ilgili açıklama yapmaktan ısrarla kaçınması, açıklamalar yaparken hamasete sığınırak komünizm mücadelesinden dem vurması şaşırtıcıdır.
40’lı yaşlardaki Buğra kardeşimiz ne ara komünizmle mücadele etti bilemiyoruz, tıpkı PANAMA belgelerinde bahsedilen milyar dolarlık serveti ne ara yaptığını bilemediğimiz gibi.
İYİ parti Buğra KAVUNCU’da neden ısrar ediyor, bildiğimiz kadarıyla onunla birlikte yürüyen yüzbinler yok, hatta 3.yılına girdiği Nüfusu 20 milyon olan İstanbul İl başkanlığında üye sayısını yüz bine ulaştıramadı.
Yani siyasi bir gücü, etkisi yok.
İYİ partiye maddi destek mi sağlıyor?
Bunu bilmiyoruz , sağlıyorsa ne kadar sağlıyor bunu da bilmiyoruz ama İYİ partinin bu türde karanlık kaynaklara ihtiyacı yok.
Açık net, şeffaf yardımlarla birlikte devlet yardımı yeterli olmalıdır.
Ümit ÖZDAĞ , çıkış yeri ve zamanı yanlış olmakla birlikte başından sonuna haklıdır.
İYİ parti başlangıçta yakaladığı rüzgarı bu türde hataların havuz medyası tarafından pompalanmasıyla kaybetti.
Yani İYİ parti en büyük rakibinin eline koz verdi.
Peki Buğra KAVUNCU İstanbul’da başarılı mı?
Bence tartışmasız çok başarısız.
İstanbul’u bilenler lütfen söylesin, en son ne zaman ve nerede İYİ parti eylemine,toplantısına,çalışmasına,mitingine denk geldi?
Ya da nerede bir İYİ parti afişi pankartı gördünüz?
Son derece açık diyebiliriz ki, İYİ parti İstanbul teşkilatı uyuyor.
Çünkü sokağa inecek teşkilatçılık birikimi Saltuk BUĞRA KAVUNCU’da yok, Buğra sokağın değil salonların adamı.
Buğra hakkındaki şaibeleri açık yüreklilikle cevaplamalı, üstündeki sis perdesini kaldırmalıdır.
Eğer hakkındaki şüpheler asılsız ise İstanbul İl başkanlığını bırakıp genel merkeze çekilmeli, yok tatmin edici cevaplar veremiyorsa da İYİ partiden tamamen ayrılmalıdır.
Buğra KAVUNCU fetöcüdür demek ne kadar yanlışsa Buğra KAVUNCU tertemizdir demek de o kadar saçma görünüyor.
Emin olmadığınız bir kasaptan 1 kg et aldınız, ete bakınca rengi, hali sizi huylandırdı, acaba bu dana eti mi yoksa domuz eti mi şüphelendiniz.
Ne yaparsınız?
Büyük çoğunluk riske girmez, eti kedilere köpeklere verir, bildiği yerden yenisini alır.
Meselemiz şu ki, İYİ partide Buğra KAVUNCU’dan daha iyi hizmet edecek on binlerce insan yok mu?
Var ise Buğra da ısrar niye?
Yazan: Yunus Muhsin Çicek
