Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Meral Hanım’ım Türkiye Turları kaldığı yerden devam etmelidir…

Meral Hanım'ım Türkiye Turları kaldığı yerden devam etmelidir...

Bugün Temmuz’ un dördü, kız saçını kim ördü. Değildi galiba. “Bugün Ağustosun 24 ü, kız saçını….” O da mı değildi… Yahu bize ne kim kimin saçını örüyorsa örsün, derdi kime düştü. Biz işimize bakalım, onlar da işine baksın, ne örüyorlarsa örsünler. İlla “Ören” olduk diye , bütün örme işleri bize mi ihale edildi…

Bugün, gene muhalefeti inceleyerek, edebi yolculuğumuza başlayacağız… Niye muhalefette, iktidar değil dediğinizi duyar gibiyim… Acı bir gerçek olsa da vaziyet böyle. Halk iktidardan memnun değil ama, mührü teslim edecek kimse de göremiyor. İşte bu yüzden, İktidardan kurtulmak için, önce muhalefeti dizayn etmemiz gerekiyor… Bana “İktidar niye bu kadar pervasız, istediği gibi at koşturuyor” diyenlere, yukarıda ki konuyu işaret etmem gerekiyor… Bu arada, muhalefet içinde olup ta şu an için en çok artıya sahip İYİ partiyi bir kenarda bekletiyorum. Onu en son ve vakit kalırsa ele alacağım…

Kemal Kılıçtaroğlu‘nun ( K.K.) nasıl genel başkanlığa geldiğini geçtiğimiz haftalar da yazmıştım. Ani ve çarçabuk oluşan bu süreç sonrası imaj boşluklarının dolması gerekiyordu. Bu sebepten, alelacel “Gandi Kemal” vizyona sokuldu… Halkımız, kendisine çok uzak olan bu tabire fazla iltifat etmedi, Ülkemizin Adı da Hindistan olmadığı için, durumu normal karşıladık… Sonra, “Ben Dersim’li Kemal’im” diye; sap yedikten sonraki durum oluşturuldu… Dersim’i ağzına alan her kim ise , Mustafa Kemal ATATÜRK’ün karşısına geçtiğini unutmamalıBu Bay Dersimli Kemal, ATATÜRK’ün Partisinde, O’nun karşısına dikildi… Siyasette zafiyet gösterdiğiniz de hemen pusuda bekleyenler ortaya çıkar ve sizi madara eder… İnce Muharrem de bu boşluktan, kafasını uzatmaya çalıştı. Kıl payı kaçırdığı seçimlerin, rüşveti olarak CB adaylığını kopardı… K.K. nın canına minnet bir olay oldu.  Kendi aday olup RTE’nin şamar oğlanı olacağına, Partinin başında; M. İnce’ den de kurtulmanın sevincini, ellerini oğuştura oğuştura yaşamaya başladı… Dersimli Bay Kemal’e unutmadan bir hatırlatma yapacağım. Hemşehrin çok değerli bir kardeşimiz vardı. Ama o hiçbir zaman,”Ben Dersimliyim” demedi… “Ben Tunceliliyim” diye haykırdı. PKK uzantılarıyla, Aslanlar gibi mücadele etti… Tunceli’yi tek başına temsil etti… Senin gibiler yüzünden, Partisinden istifa etmek zorunda da kalsa tek başına seçilip geldi ve de senden daha etkili muhalefet yaptı… Tek kusuru, çiçeklere düşkündü, kurumalarına gönlü asla razı olmazdı…Bu vesileyle, bu milletin gerçek evlatlarından biri olan rahmetli Sn. Kamer Genç’i saygıyla anıyorum. Şeyh Sait’in değil, ATA’mın gerçek dostu Diyap Ağa‘nın fikir devamı olan Kamer Kardeşimiz rahat uyu. Taaa Tunceli’lerden, Anıtkabir’e uzanan, “Nur” ırmağından nasiplendiğini hissediyorum… K.K.  yerel seçimlerde de aşağı yukarı aynı taktikleri uyguladı. Küçük bir ilçe de olsa, Beylikdüzü’nde göze batmaya başlayan Belediye Başkanını bertaraf etmesi gerekiyordu. Onu İBB’ye aday göstererek, hem gençlerin önünü açtığı imajı oluşturacaktı, hem de RTE- Binali ikilisinin önünde yok oluşuna, timsah gözyaşları dökecekti. En önemlisi de muhtemel bir rakip daha, siyaset mezarlığında ki yerini alacaktı… Bu hesap ta tutmadı. Bana göre çok zor durumda. Genel Başkanı olduğu Parti’de CB seçimleri için sadece kendi adı geçmiyor… İmamoglu’nun telafisi çok zor bertaraf edilebilecek hatalarına rağmen, Ank B. Bld. Bşk. Sn. Mansur Yavaş’ın adı telaffuz ediliyor ama nedense kimse K.K. nın adını ağzına almıyor…

Madem elimiz değdi söylemeden geçemeyeceğim. Meclis’ e gelmesi mümkün olmayan ve Millet’e hizmet, maddi altyapısını kaybetmiş, Deniz Baykal’ı niye MV yaptın? Milletin, müstesna makamları, istediğine dağıtabileceğin ulufe mi? Futbolda bir tabir vardır…Forvet çok güzel bir şut çeker, doksana giden topu, kaleci inanılmaz bir şekilde kurtarır… Spikerler bunu “iki güzel hareketi peş peşe izledik” diye anlatırlar… Burada da tam tersi oldu… İki kötü hareketi peş peşe izledik…K. K sana MV’liği teklif etti, a benim Baykal’ım Sen niye kabul ettin… İhtiyacın mı vardı... Söylenecek çok şey var ama yutkunalım…

Ara ara İYİ şeylerden de bahsedeceğiz… Meral Hanım, seçim şansı hemen hemen olmamasına karşın, çıktı aslanlar gibi aday oldu. Bir Gn Bşk ın yapması gerekeni yaptı. K. K. örneğini gördükten sonra, taktir etmemek elde değil… Türk Siyasetinde bir gelenek ve teamül vardır. Yeni çıkan partiler fazla itibar görmez. İYİ Parti ilk katıldığı seçimlerde grup kurmayı başardı… Eksikleri olmasına karşılık elimizde mevcut yegâne düzgün oluşuma sahip çıkmalıyız… Bire bir Halk temaslarına önem vermeliyiz. Corona nedeniyle, Meral Hanım’ım Türkiye Turları kaldığı yerden devam etmelidir… Sadece işi, O’na yıkmak yerine, herkes seferber olmalı… Soylu bir Asena görünümündeki Şenol Sunat (Bal) Hanım’dan; Çok yakın dostum ve std. konuğum olan rahmetli Muzaffer Özdağ Beyefendi’nin Oğlu Pof. Dr. Ümit Özdağ’a kadar herkes sahaya inmeli…oyların %12’lere doğru tırmandığı bu çıkış iyi değerlendirilmeli… Halka her şeyin henüz bitmediği, umudun halâ var olduğu anlatılmalı… Çok önemli bir şeye de değinmem gerekiyor…DB , muhtemelen, samimiyetine kendisinin de inanmadığı “Yuvaya Dönün” çağrıları yapıyor. Millet’in, yuvasını yapan bu zatın elinden bu koz alınmalı… İYİ Parti, kimsede şek ve şüphe bırakmayacak duyurularla, Milliyetçi- Ülkücü Camianın tek adresi olduğunu, her fırsatta dile getirmeli ve, adresi vurgulamalıdır… Bana göre burada hedef kitle; MHP-BBP başta olmak üzere bütün siyasal kuruluşlar olmalıdır… Türkiye’nin düze çıkması için başka bir seçenekte kalmamıştır. Geçen her saniye; statükonun korunması ve işlerin eskisi gibi yürümesini sağlayacak, halkımızın gözyaşını dindirmeyecektir… “Vakit Geldi” veya daha etkili başka bir sloganla bu işe derhal teşebbüs edilmelidir…

Kapatmadan son konu: Günahım kadar sevmediğim biridir… Konu nedir bilmiyorum. Anladığım kadarıyla eş ve yeni doğan çocukta işin içinde. Bu denli adilik olamaz. Berat Albayrak değil, Apo İtini bile eşi ve çocuğu üzerinden taciz edemezsiniz… Yalnız kafama takılan bir iki soru var… Maliye Bakanı, en tenkit edileceği dönemde mağdur durumuna düştü… Olayın üstünden saatler bile geçmeden, internet ve sosyal medya kısıtlamaları gündeme geldi… Aklınıza birşeyler geliyor mu… Altın kuralı da unutmayın. Çözüme, tersten gideceksiniz. Olaydan kim kazandı, inceleyin

Bugün ayın dördüydü. Ne olmuştu dördünde… Gene geldik aynı noktaya. Örmeler, görmeler gırla gitmişti… Onları serbest bırakalım. Esas başımıza çorap örenlerden kurtulmaya uğraşalım… Garipler, diz dize oturmuş saç örüyor, örsünler. Anadolu’muzun tertemiz insanından kimseye zarar gelmez… Ayrıyeten bu dört işi de kabak tadı verdi. En iyisi yarına bakalım… Ayın kaçı mı olacak… Öyle peşincilik yok, onu da yarın açıklayacağım… Hepiniz Allah’ a emanet olun. Hoşça kalınız…

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!