İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, 31 Mart Mahalli Seçimleri sonrasında devlet kurumlarının siyasi işgal altında olduğunu belirterek açıklamalarda bulundu.
Yokuş “31 Mart Mahalli seçimlerinin ardından yaşananlar bir kez daha göstermiştir ki, devletin kurumları siyasi işgal altındadır. Bu kurumlar, kuruluş amaçları dışına çıkarak, taraf olduklarını, siyasi iktidara hizmet ettiklerini bir kez daha ispatlamışlardır.
Türkiye Cumhuriyeti tarihiyle özdeşen, 6 Nisan 1920’de TBMM açılmadan önce kurulan Anadolu Ajansı, Milli Mücadele, Kurtuluş Savaşı haberlerini ve Cumhuriyet’in her anına tanıklık eden güzide kurumumuzdu. Devletimizin resmi haber ajansı. Ne yazık ki bu kurumumuz, taraflı olduğu, halkın değil iktidar partisinin kurumu haline geldiğine şahit olduk. Seçimlerden önce başlayan, seçim akşamı ile final yapan büyük bir provakasyonun sorumlusu olmuştur. Bu sözde devlet kurumunun başındaki şahıs ise, “Ben Erdoğan'ın adamıyım” diyecek kadar zıvanadan çıkmıştır. Devletin atadığı bir kişi, parti liderinin adamı olamaz! Devletimizin “Parti Devletine” dönüştürülmesinin en belirgin örneğini bu açıklama ile bir kez daha görmüş olduk. Devlet adamı, kamu adına hizmet eder. Partiler ya da parti liderleri adına devletin kurumları hizmet etmez. Oy sayımlarının sonuçlarıyla ilgili üzerinde "Oynamalar" yaparak kamuoyunu aldatarak, manipülasyon yolunu seçmiştir. Planlı bir şekilde Ak Parti oylarını yüksek göstererek, oylar üzerinde oynama imkanı sağlamıştır. Anadolu Ajansı, YSK Başkanının ifadesi ile “YSK’nın müşterisi değildir” Anadolu Ajansı, seçim kurulunun resmi sonuçlarını yayınlamak yerine, kendi derlediği bilgileri yayımlamıştır. Üstelik Ak Parti oylarının sayılarını artırarak! Muhalefet oylarını ise az göstererek haber yapmış, böylece milletin kafasını karıştırmayı başarmıştır” dedi.
TRT İKTİDAR PARTİSİNE HİZMET EDİYOR
Yokuş TRT’nin taraflı yayın yaptığını şu sözlerle ifade etti. “TRT, seçim süreçlerinde iktidar partisi güdümündeki özel kanallardan daha fazla AKP’yi savunmuştur. Devletin kurumu olan TRT, vatandaşın vergileriyle yayın yapan, seçim öncesinden itibaren taraflı olmuştur. Milletin vergileriyle, Millet ittifakı aleyhine yüzlerce yayın yaparak, Cumhur ittifakı olan iktidar partisine hizmet etmiştir.
TRT'yi yeniden Kamu yararına yayın yapmak noktasına getirmeli ve Devletin Kurumu haline getirmeliyiz. Devletin resmi kurumu olan TRT, Türk Milleti adına tarafsız yayınlar yapmasını ve itibarını tekrar düzeltmek zorundayız. Aksi durumda Devletin Resmi Kurumlarının itibar kaybı, Devlete olan güveni de zafiyete uğratacaktır.”
YÜKSEK SEÇİM KURULU GÜVENİNİ YİTİRMEKTEDİR
Yokuş, YSK’nın her seçim öncesi ve sonrasında hukuka uygun hareket etmediğini ve güven yitirilen bir kurum olduğunu ifade ederek, “Son yıllarda her seçim öncesi ve sonrasında en çok tartışılan kurum haline gelmiştir. Aslında bir yargı kurumu olan YSK’nın yöneticileri de Yargıçdır, fakat işlemleri hukuksuz! Bundan 9 ay önceki Genel Seçimlerde, kendi yönetmeliğinde yazılı olan ( ..Mühürsüz zarflardan çıkan oylar geçersiz sayılır.) maddesini, “geçersiz” sayıyor. Tabiri caizse, maç oynarken kural değiştiren kurum halini almıştır. YSK, geçen yıl, geçersiz oylar için CHP itirazlarına "Red", bu seçimlerde ise aynı hususta Ak Partinin itirazlarına "Evet" diyor! YSK’nın İlçe seçim kurulları o kadar zıvanadan çıktı ki; AKP’nin itirazlarına olur verirken, aynı gerçekçe ile itiraz eden CHP ve İYİ PARTİ'ye "Red" kararı veriyor.
AA, YSK, TRT, bu kamu kurumları, iktidarın kurumu gibi davranarak, taraflı yayınları, çifte standart uygulamaları ve aleni ayrımcılıklarıyla adeta Türk Milletini sabote etmektedir. Hak, hukuk ve adaleti çiğneyerek ve milli iradeyi zabt ı rabt altına almaya çalışmaktadırlar.”
DEVLETİN KURUMLARI TOPLUMU GERİYOR
“Toplum içinde en mülayim insanların bile milli iradeye duyulmayan saygı nedeniyle öfkelendiği görmekteyiz. Vatandaşlar, süreç uzadıkça gerilmekte ve psikolojik travmalar yaşamaktadır. Ne yazık ki, iktidarın gözü hiç bir şeyi görmüyor. Toplumu gerdikçe geriyor. Bu hal iyiye işaret değildir. Bu süreçlerin adil ve hukuka uygun bir şekilde acilen düzetilmesi iktidarın bu topluma olan borcudur. Biz bu memleketi sokakta bulmadık. Taraflı devlet kurumlarını ve iktidar partisini millet idaresine saygıya davet ediyoruz.”
Yokuş “31 Mart Mahalli seçimlerinin ardından yaşananlar bir kez daha göstermiştir ki, devletin kurumları siyasi işgal altındadır. Bu kurumlar, kuruluş amaçları dışına çıkarak, taraf olduklarını, siyasi iktidara hizmet ettiklerini bir kez daha ispatlamışlardır.
Türkiye Cumhuriyeti tarihiyle özdeşen, 6 Nisan 1920’de TBMM açılmadan önce kurulan Anadolu Ajansı, Milli Mücadele, Kurtuluş Savaşı haberlerini ve Cumhuriyet’in her anına tanıklık eden güzide kurumumuzdu. Devletimizin resmi haber ajansı. Ne yazık ki bu kurumumuz, taraflı olduğu, halkın değil iktidar partisinin kurumu haline geldiğine şahit olduk. Seçimlerden önce başlayan, seçim akşamı ile final yapan büyük bir provakasyonun sorumlusu olmuştur. Bu sözde devlet kurumunun başındaki şahıs ise, “Ben Erdoğan'ın adamıyım” diyecek kadar zıvanadan çıkmıştır. Devletin atadığı bir kişi, parti liderinin adamı olamaz! Devletimizin “Parti Devletine” dönüştürülmesinin en belirgin örneğini bu açıklama ile bir kez daha görmüş olduk. Devlet adamı, kamu adına hizmet eder. Partiler ya da parti liderleri adına devletin kurumları hizmet etmez. Oy sayımlarının sonuçlarıyla ilgili üzerinde "Oynamalar" yaparak kamuoyunu aldatarak, manipülasyon yolunu seçmiştir. Planlı bir şekilde Ak Parti oylarını yüksek göstererek, oylar üzerinde oynama imkanı sağlamıştır. Anadolu Ajansı, YSK Başkanının ifadesi ile “YSK’nın müşterisi değildir” Anadolu Ajansı, seçim kurulunun resmi sonuçlarını yayınlamak yerine, kendi derlediği bilgileri yayımlamıştır. Üstelik Ak Parti oylarının sayılarını artırarak! Muhalefet oylarını ise az göstererek haber yapmış, böylece milletin kafasını karıştırmayı başarmıştır” dedi.
TRT İKTİDAR PARTİSİNE HİZMET EDİYOR
Yokuş TRT’nin taraflı yayın yaptığını şu sözlerle ifade etti. “TRT, seçim süreçlerinde iktidar partisi güdümündeki özel kanallardan daha fazla AKP’yi savunmuştur. Devletin kurumu olan TRT, vatandaşın vergileriyle yayın yapan, seçim öncesinden itibaren taraflı olmuştur. Milletin vergileriyle, Millet ittifakı aleyhine yüzlerce yayın yaparak, Cumhur ittifakı olan iktidar partisine hizmet etmiştir.
TRT'yi yeniden Kamu yararına yayın yapmak noktasına getirmeli ve Devletin Kurumu haline getirmeliyiz. Devletin resmi kurumu olan TRT, Türk Milleti adına tarafsız yayınlar yapmasını ve itibarını tekrar düzeltmek zorundayız. Aksi durumda Devletin Resmi Kurumlarının itibar kaybı, Devlete olan güveni de zafiyete uğratacaktır.”
YÜKSEK SEÇİM KURULU GÜVENİNİ YİTİRMEKTEDİR
Yokuş, YSK’nın her seçim öncesi ve sonrasında hukuka uygun hareket etmediğini ve güven yitirilen bir kurum olduğunu ifade ederek, “Son yıllarda her seçim öncesi ve sonrasında en çok tartışılan kurum haline gelmiştir. Aslında bir yargı kurumu olan YSK’nın yöneticileri de Yargıçdır, fakat işlemleri hukuksuz! Bundan 9 ay önceki Genel Seçimlerde, kendi yönetmeliğinde yazılı olan ( ..Mühürsüz zarflardan çıkan oylar geçersiz sayılır.) maddesini, “geçersiz” sayıyor. Tabiri caizse, maç oynarken kural değiştiren kurum halini almıştır. YSK, geçen yıl, geçersiz oylar için CHP itirazlarına "Red", bu seçimlerde ise aynı hususta Ak Partinin itirazlarına "Evet" diyor! YSK’nın İlçe seçim kurulları o kadar zıvanadan çıktı ki; AKP’nin itirazlarına olur verirken, aynı gerçekçe ile itiraz eden CHP ve İYİ PARTİ'ye "Red" kararı veriyor.
AA, YSK, TRT, bu kamu kurumları, iktidarın kurumu gibi davranarak, taraflı yayınları, çifte standart uygulamaları ve aleni ayrımcılıklarıyla adeta Türk Milletini sabote etmektedir. Hak, hukuk ve adaleti çiğneyerek ve milli iradeyi zabt ı rabt altına almaya çalışmaktadırlar.”
DEVLETİN KURUMLARI TOPLUMU GERİYOR
“Toplum içinde en mülayim insanların bile milli iradeye duyulmayan saygı nedeniyle öfkelendiği görmekteyiz. Vatandaşlar, süreç uzadıkça gerilmekte ve psikolojik travmalar yaşamaktadır. Ne yazık ki, iktidarın gözü hiç bir şeyi görmüyor. Toplumu gerdikçe geriyor. Bu hal iyiye işaret değildir. Bu süreçlerin adil ve hukuka uygun bir şekilde acilen düzetilmesi iktidarın bu topluma olan borcudur. Biz bu memleketi sokakta bulmadık. Taraflı devlet kurumlarını ve iktidar partisini millet idaresine saygıya davet ediyoruz.”
