Şehit Oldu Sandım Müşavir Olmuş

Haberlere bakıyorum  

— 24 saatte 12 şehit…

— 25 şehide veda…

— Son bir ayda şehit sayımız…

— Şehit polisin nişanına 15 gün vardı…

— 1 Şehit kayıp…

— Bir enişte daha…

Bir enişte daha… diye okuyunca başlığı,  “şehit oldu” yazıyor sandım; müşavir olmuş.

***

“AKP’li kadın milletvekillerinden birinin eşi daha bürokraside hızla yükselmiş. Diyarbakır milletvekili Mine Lök Beyaz’ın eşi Başbakanlık müşaviri olmuş.”

Kararnameyi cumhurbaşkanı ve başbakan imzalamış.

‘’AK Enişteler’’ çokmuş daha, haberimiz yokmuş bizim.  Adana milletvekili Fatoş Gürkan’ın eşi,  Çevre Bakanlığı’na müşavir olarak atanmış. Erzurum milletvekili Fazilet Dağcı Çığlık’ın eşi Çığlık Başbakanlık müşaviri olmuş.
Haber şöyle devam ediyor:

“Ankara eski milletvekili ve Aile Bakan yardımcısı Aşkın Asan’ın eşi Türk Patent Enstitüsü Başkan Yardımcılığına, Mardin milletvekili Gönül Şahkulubey’in eşi de Bayındırlık Bakanlığı’na atandı. Eski Bakan Selma Kavaf’ın eşi Enerji Bakanlığı’na bağlı ETİ Zeolit Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin Genel Müdürü olmuştu. Trabzon milletvekili Safiye Seymenoğlu’nun eşi Sanayi Bakanlığı Daire Başkanlığına getirilmiş, Tokat milletvekili Dilek Yüksel’in eşi BOTAŞ’ta memur olarak çalışırken, Enerji Bakanlığı’nda müşavir olmuştu. Bu arada 50’ye yakın eski milletvekili ve milletvekili adayı da bürokraside çeşitli görevler aldı. Bu isimlerin büyük bölümü bakan yardımcısı olurken, bazıları da müşavir, müsteşar ya da genel müdür olarak, çeşitli kamu kurumlarına atandı.”

Bu sırada aralara bir yere sıkışmış küçük bir haber çarpıyor gözüme. Şehit anası parçalanmış yavrusunun DNA tespiti ile teşhisine sıra beklerken; “yavrumun biraz saçı kaldıysa kokusundan bilirim” diyor.

Allahım bu nasıl bir hamiyet, bu nasıl bir yücelik!

Bu iklimde aynı zamanda bu nasıl bir çürüme, nasıl bir çöküş!.. 

Telefonum çalıyor. Manisa’dan Ahmet Bey, evladını getirecekti okulu için, karşılayacaktım. 
“Bugün gelemeyeceğim beldemizde şehit cenazesi var” diyor. Gözlerim doluyor… Dün akşam Aksaray’da toplantıda idim. Orada da şehidimiz varmış bugün cenazesi kaldırılacak haberi veriliyordu. Birazdan Avanos’ta 2 gün önce cenazesi kaldırılan şehidimizin ailesine, ailemize gideceğiz arkadaşlarla.
B
ingöl’de şehit olan Osman Küçükdilan ile Afyonkarahisar’da şehit olan er Abdullah Tokgöz’ün evlerinin aynı sitede olduğu ortaya çıktı, Konya da.

Bir memlekette iki tezat dünya! Bir yanda nimeti paylaşanlar, diğer yanda memleketi nimet bilip parçalanan can pareler…

**** 

Sonrası haber sanki mukaddime;

Vicdanımıza ne oldu

Devam ediyor haber; İnsanlığın ölüm ilanı…

BDP Milletvekilinin yaşadığı evlat acısına sosyal paylaşım sitelerindeki ağır ifadeler kanayan ayrı bir yarayı tarif ediyor. Gerçekten kabul edilemez, göz ardı edilemez bir ruh hali. Evladını kaybetmiş birine böylesi bir muamele ne geçmişimizde, ne kültürümüzde hiç yokken gelinen bu durum nedir, kimlerin eseridir;

İnsanlık mı bıraktınız öldürmedik, vicdan mı bıraktınız katılaşmadık. Yıkmadık, bozmadık, çürütmedik değer mi bıraktınız.

Şehidimi, alçak bölücüyle aynı yere koymaya kalkışmadınız mı? Vatanı için canını veren ana kuzularına kıyanlara bir lanet okumayı çok görmediniz mi? Çıyanları davul zurnayla karşılamadınız mı? Kahpelerle masaya oturmadınız mı? Kanal kanal televizyonlarda, çarşaf çarşaf gazetelerde bölücülüğü kutsayanları konuşturmadınız mı, konuşturmuyor musunuz?

Şahadeti kahpelikle denk tutmadınız mı?

Bedellisi, vicdani retçisi, terörist vurdu diye tutuklananı, ayrı bir yara…

Yetim hakkı hiç bu kadar yenmemişti diyor eski Diyanet işleri Başkanı.

Şehidin cenazesi yeni kalkmış, evine haciz geliyor. Elektrik borcu imiş!

İşte bu acı, ağır ve dahi dayanılamaz hale, insanın dimağı sarsılırken, memleket nimetleri peşkeş zaviyesinde…

Vicdan mı dediniz, insanlık mı arıyorsunuz!…

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!