2021 yılına geri dönersek, salgının “en karanlık” döneminde göreve başlayan ABD Başkanı Joe Biden, salgınla mücadeleyi en önemli gündem maddesi haline getirmişti. Göreve başlamasının ikinci gününde, Beyaz Saray’da salgınla mücadele için bir ulusal strateji açıklayan Biden, “stratejinin siyasete değil bilime dayandığını” iddia etti.
ABD’deki günlük vefat sayıları, aynı dönemde COVID-19 salgınının ortaya çıkışından sonraki en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Yeni yönetimin ABD halkının güvenini yeniden kazanmak için “salgınla bilimsel mücadele” imajını ortaya koyması, kendisini selefinden farklı göstermesi gerekiyordu.
Açık kaynaklardan edinilen bilgiler, ABD sağlık bildirim sisteminin güya “bilimsel” olan yönüne dair çok şey ortaya koyuyordu: ABD’de test sonuçları personel eksikliğinden dolayı 10 günden fazla süre sonra açıklanıyor, verilerin sağlık sistemine elle girilmesi için de genel olarak birkaç gün bekleniyordu. Yakın temaslıların takip edilmesi zordu. Eyaletler arası sistemlerin de birbirine uymaması nedeniyle sağlık birimleri temaslı kişileri takipten vazgeçmişti.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), bu verilere dayanarak tüm ülkedeki gelişmelerini tespit etti. ABD yönetimi, işte bu verilere göre salgınla ilgili politikalarını oluşturdu. Sonucunda farklı varyantların ABD’de yayılması hiç de şaşılacak bir durum değil.
Haziran 2021’de ABD’deki baskın varyant Delta oldu. Bulaşıcılığı yüksek olan bu varyant karşısında ABD çaresiz kaldı.
Kamuya açık veriler, sürecin ABD yönetiminin yeni koronavirüsün kökeniyle ilgili araştırmaları köpürtmek için en çok çaba sarf ettiği dönem olduğunu da gösteriyor. Influenza Verilerinin Paylaşımı Küresel İnisiyatifi’nin (GISAID) verileri ise Çin ve ABD’de salgının ortaya çıkışından bu yana geçen üç yılda tespit edilen yeni varyant ve suşların sayıları karşılaştırıldığında, ABD’nin Çin’i geride bıraktığı görülüyor.
Mütemadiyen bilimden söz eden ABD yönetimi esasen salgını bir silah olarak kullanmaya çalışıyor. Bir yandan virüsün kökeniyle ilgili araştırmalarda Çin’e çamur atmaya çalışan Washington, diğer yandan Çin’de yeni varyantlar ortaya çıkması yönündeki sözde endişelerini dillendiriyor. ABD’nin en becerikli olduğu nokta bir konuyla bilimsel mücadele etmek değil, bilimi silah olarak kullanarak bir meseleyi ele alması.
Kaynak Çin Uluslararası Radyosu