Lüks bir araçta uyuşturucu kullanırken çekilen görüntüleri basına sızan ve ev hapsi cezası alan AK Parti Genel Merkezi çalışanı Kürşat Ayvatoğlu, “Alkol de kullanıyordum, sigara da kullanıyordum ama bunları paylaşmıyordum, bana kumpas kuranlar mahrem dediğimiz görüntüleri paylaştı” dedi.
Lüks bir araçta uyuşturucu kullanırken çekilen görüntüleri basına sızan ve ev hapsi cezası alan AK Parti Genel Merkezi çalışanı Kürşat Ayvatoğlu, DW’de Nevşin Mengü’nün sorularını yanıtladı.
Bana kumpas kuranlar mahrem dediğimiz görüntüleri, itibarımı zedelemek için paylaştı
Ayvatoğlu, “Alkol de kullanıyordum, sigara da kullanıyordum ama bunları paylaşmıyordum, bana kumpas kuranlar mahrem dediğimiz görüntüleri, itibarımı zedelemek için paylaştı” dedi. Ayvatoğlu, görüntülerin 20 yıldan fazladır tanıdığı, çocukluk arkadaşı tarafından ‘bir takım hazımsızlıklardan dolayı’ paylaşıldığını belirtti.
Mengü’nün “Araçta Dolunay diye biri olduğunu ve sizin ona şantaj yapmak için böyle bir şey yaptığınızı söyleyenler oldu. Doğru mu?” sorusu üzerine Ayvatoğlu, “Böyle bir şey asla söz konusu olamaz. Ben kendimi videoya neden çektireyim? Böyle bir konumda, başarı hikayesi olan biri olarak kendimi neden böyle uygunsuz bir şekilde videoya çektireyim? Ya da arkadaşlarımı neden çektireyim, şantaj ya da tehdit gibi bir şey söz konusu olsun? Bunu çeken de 15 yıllık çocukluk arkadaşım. Hazımsızlıktan dolayı olduğunu düşünüyorum. Çünkü Kastamonu Belediyesi’nde ilk girişim çok maceralı bir şekilde olmuştu. Orada büyük başarılar elde ettiğimi düşünüyorum. Daha sonra aşkla gönülden çalıştığım bu platformda seçimin kaybedilince mağduriyet yaşadım. Çok başarılı olduğumu düşünüyordum. Bütün etkinliklere organizasyonlara ben koşturuyordum. Bu başarıda sürekli taçlandırılıyordu. Belediye kaybedildikten sonra kendi rızamla belediyeden istifa ettim. 8 aylık bir süre işsiz kaldım. Böyle bir durumda yanlış arkadaşlar doğrultusunda böyle bir şey oldu.” diye konuştu.
Ayvatoğlu, 2018 yılında bir arsa sattıklarını bunun parasını nakde çevirerek bu arkadaşına 200 bin TL borç verdiğini, karşılığında da daire alacağına dair senet imzaladıklarını ancak bu arkadaşının kendisini tehdit ederek videoyu yayımladığını söyledi:
“15-20 yıl, her gün beraber olduğum, anneme anne diyen, her gün aynı tastan yemek yiyen arkadaşım çok zor durumdaydı. İki arkadaşım vardı zaten böyle, gecemi gündüzümü verdim. Çok zor durumda kaldığında nakite ihtiyacı olduğunu, ‘Ben daireyi sana vereyim, sen bana nakit ver, daireyi sen alırsın’ demişti. Senet yapmıştık. Yaklaşık 3 yıl bekledim, dedim ki ‘Artık ticari faaliyetime yoğunluk veriyorum şu parayı bir öde.’ Beni üç yıl atlattı, daha sonra ortak bir arkadaşımız aracılığıyla böyle bir video olduğunu ve bu parayı unutmazsam yayımlayacağını söyledi. Bu videonun arkadaşımda olduğunu kesinlikle bilmiyordum. Elinizden geleni ardınıza koymayın, ben hakkımı her türlü ararım dedim. Bu videodan kesinlikle benim haberim yok, gizli bir şekilde çekildiği ortadadır.”
Ben dost sandığım insanların kalleş bir tuzağına düştüm. Böyle yaparak ellerine ne geçmiş olabilir, enteresan bir şekilde şaşkınım, bütün hayatımı mahvettiler, yanlış bir şekilde algı operasyonu yürütüldü. Üzgünüm, mağdurum ve gerçekten bütün gençlere de tavsiyem arkadaşlarınıza, dostlarınıza çok dikkat edin.”
Olayın Şokuyla Söyledim
Ayvatoğlu, ifadesinde uyuşturucu için ‘pudra şekeri’ demesinin nedenini ise “Olayın şokuyla dedim, parti teşkilatını üzmemek adına, aklıma ilk gelen şeydi” diye açıkladı.
Arkadaşlarıyla olan WhatsApp grubunda uyuşturucuya ‘lili’ diye isim taktığına ilişkin ise Ayvatoğlu, “Bir maddeye gizemli bir isim verip şifre doğrultusunda bunu kendi aramızda paylaşmadık. 15-20 yıllık bir arkadaşınızla neler konuşursunuz, bunu kimler anlayabilir, grupta olanlar anlayabilir” dedi.
Farklı Bir Hayata Sürüklendim
2014’te araba alım satımıyla uğraşmaya başladığını ve sonrasında da buna devam ettiğini belirten Ayvatoğlu, “Sosyal medyada en iyi fotoğrafları paylaşmaya, en iyi hayatı yaşamaya çalışıyoruz. Burada herkes en iyi yemeği yediğini, en iyi arabasını, en iyi mekana gittiğinde fotoğrafını paylaşıyor. Ben bütün genç kardeşlerimden buna çok dikkat etmelerini, hayatta bir hedefi olan insanlara çok yanlış bir şey olduğunu bizzat mağduru olarak… Madde ve sosyal medyada kendini farklı gösterme gibi bir yolda, arayışta olma içinde kimsenin olmaması gerekiyor” dedi.
Ayvatoğlu, “Ben şu an Ankara’da kirada oturuyorum. Mal varlığı noktasında da değinmek istiyorum. Kastamonu’nda 3 tane dairem vardı zaten. Bütün mal varlığımı, nakit sirkülasyonumu arabaya yatırdım, iki tane de ortağım var. Bir araçtan, aracın bütçesine imkanlarına göre değişiyor. Geçen yıl 500 bin TL’lik bir araba bu yıl zaten 1 milyon TL oldu. Burada milyon dolarlar falan konuşuluyor da öyle bir durum söz konusu değil” diye konuştu.
Olayın ardından dondurduğu Instagram hesabını da yayında aktif hale getiren Ayvatoğlu, “O görüntü paylaşıldıktan sonra, instagram hesabımı dondurmuştum. Şu an sizin huzurunuzda açıyorum. Orada da zaten 2014’den beri ne almışım ne satmışım, daha bir çoğu yok bile… Kimseden bir şey saklamadım. Hukuksuz hiç bir şeyim olmadığı için orada beyan ettim. Yaşam tarzımı paylaştım, insanlar buna teveccüh gösterdi. Bende inanılmaz bir ilgi oluştu. Bu ilgi doğrultusunda farklı bir hayata sürüklendim” dedi.
Hamza Bey’in telefonu bana vermişliği yok
AK Parti’de çalıştığı süre boyunca özel kalem görevi yürütmediğini belirten Ayvatoğlu, AK Parti genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ile olan görüntülerine ilişkin “Hamza Bey’in telefonu bana vermişliği yok, telefon titrediği ve konuşmaya zarar verdiği için masadan aldım. Çıkışta da iade ettim” diye konuştu.
‘Sayın Cumhurbaşkanımızın karşısına böyle çıkmak istemezdim’
“Ben bir lider sevdim, onun inandığı yolda hareket etmek istedim. Gerçekten çok özür diliyorum. Böyle karşısına çıkmak istemezdim Sayın Cumhurbaşkanımızın” diyen Ayvatoğlu, ayrıca, “Süleyman Soylu’nun gece gündüz vermiş olduğu bu mücadelede onun tebessümüne vesile olayım derken üzülmesine vesile olduğum için çok pişmanım, ondan çok çok özür diliyorum” dedi.
Ayvatoğlu ayrıca, “Genel merkezden zaten ayrılmayı düşünüyordum, oto alım satım işine ağırlık verip galeri için dükkan bakmaya başlamıştım. Kendimi tamamen otomotiv işine vermek istiyordum. Kongrelerden sonra ayrılıp kendi işime ağırlık vermek istiyordum. Kongre heyecanını yaşamak istedim” ifadelerini kullandı.
Allah’ımdan af, teşkilatımızdan özür diliyorum
Bundan sonra da otomotiv sektöründe ilerlemek istediğini belirten Ayvatoğlu şöyle konuştu:
“Ben en iyi bildiğim işi yapıyorum, otomotiv sektörü. Ben hiç kimsenin vermiş olduğu bir paranın olmadığını, usulsüz bir şey olmadığını bu saatten sonra herkes görecek. Bu başarı hikayesini burada bırakmayacağız. Hiç kimsenin desteği olmadan tek başıma nasıl ilerlediğimi göreceksiniz. Sadece otomotiv alıp satmaktan nasıl bir yol haritası izlediğimi, nasıl başarıp kazandığımı göreceksiniz.
“Benim bir bağımlılığım yok, satıcılığım yok, temin konusu söz konusu değil. 25 yaşında bir gencim, hangi genç bu devirde hata yapmıyor? 25 yaşında süreçte en kötü zamanında bir boşluğumu yakalayıp dost sandığım insanlar beni yakmaya çalıştılar.”
“Büyük bir hata yaptığımın farkındayım” diyen Ayvatoğlu, “Kötü arkadaş çevresinden dolayı oldu” diye konuştu.
Ayvatoğlu, sözlerini “1 yıldır ben neden Ankara’da çalıştığımı ifade ederken kalbi tertemiz başı secdeden kalkmayan ve teşkilatı için… Hamza Bey’den de (Dağ ) özür diliyorum onu bu kampanyanın içinde istemeden kattıkları için çok üzgünüm. Ondan da çok özür diliyorum. Allah’ımdan af diliyorum bütün teşkilatımızdan, bütün milletimizden özür diliyorum” diye bitirdi.