Avrupa ülkeleri belirli sayıda Suriyeli geçici sığınmacıları aldılar. En fazla alan Almanya, İsveç, Danimarka gibi ülkelerdi. Danimarkalılar şimdi uçaklarla Suriyeli mültecileri İstanbul üzerinden Suriye’ye göndermek istiyorlar. Maalesef İstanbul’a gelen Suriyeli mülteciler bizim 5,4 milyonluk grubumuza katılıyor.
Birçok ülke Suriyeli sığınmacıları ülkelerine göndermenin yollarını arıyor
Almanya 1 milyondan fazla sığınmacıyı “ülkede savaş bitti, seçimler oldu. Halep ve Şam’daki yaşam, şu anda Avrupa’nın da üstünde bir canlılığa sahip, insanlar buralara dönebilir” diye geri dönüş süreçlerini hızlandırdı. Diğer ülkelerde bu konuda adımlar atıyor. Ürdün Kralı’da haklı olarak “ben ekonomik olarak yardım yapacaksam ilk önce kendi ülkemdeki güç durumda olan vatandaşlarıma yapmalıyım” diyor ve Suriyelilere desteği kesiyor. Bu konunun dışında kalan tek ülke Türkiye…
Kontrolsüz göçler nedeniyle ulusal güvenliğimiz kalmadı
Türkiye uzun bir süre “gel nasıl geliyorsan gel” anlayışıyla sınırları açtı ve Suriyeli sığınmacıları aldı. Böylece Türkiye’ye cihatçılar, İslami teröristler geldi ve bizde bunları silahlandırarak Esad’a karşı kullanmak istedik. Artık Suriye’de ayaklanan kitleye ABD başta olmak üzere kimse destek vermiyor ve geri dönüşlerin hızlanmasını istiyor.
Türkiye ekonomisi artık bu yükü kaldıramıyor
Türkiye 10 yılı geçen bir süreç zarfında şu anda sayıları 5,4 milyonu aşan Suriyeli geçici sığınmacıya baktı. Hakikaten ulusal gelirimizin çok büyük bir oranı bunlara gitti. Türkiye, sayıları her gün artan iflas etmiş esnafa 3 bin ila 5 bin TL arasında hibe yardımı yapmak için kılıktan kılığa giren hükümetimiz Suriyelilere ücretsiz eğitim, hastanede ücretsiz tedavi hakkı ve sosyal yardımlarda çok eli açıktı. Ürdün’den öğrenelim… İlk önce her geçen gün fakirleşen kendi halkımıza yardım edelim daha sonra başka uluslarla ilgilenelim. Ülkemize İran üzerinden gelen Afganlar, Orta Asya Türk Cumhuriyeti’nden gelenler kendi yurttaşımızın ekmeği ile oynamaya başladılar. Bunları hepimizin görmesi lazım…
