Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ile Cumhurbaşkanı Danışmanı Maksut Serim’in adına düzenlenmiş sahte dekont ve sosyal medya paylaşımlarını yaydıkları öne sürülen 15 sanık hakkında, ‘sahte özel belgeyi bilerek kullanmak’, ‘kişisel verileri, hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak’ ve ‘sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret’ suçlarından 4 yıldan 9 yıl 6’şar aya kadar hapis talebiyle dava açıldı.
Sanıklar, Ankara 35’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başladı. Duruşmaya 5 sanık ve taraf avukatları katıldı.
‘PAYLAŞIMIN YANLIŞ OLDUĞUNU ANLAYINCA SİLDİM’
Duruşmada iddianame özetini okunduktan sonra savunma yapmaları için sanıklara söz verildi. Sanık Salim Faruk Kızılırmak, müşteki İnce’ye ait görüntüleri WhatsApp hesabına kimin yolladığını ve bahse konu görüntüyü paylaşıp paylaşmadığını hatırlamadığını söyledi. Sahte cinsel içerikli görüntüleri ‘Gezginler canlandı’ isimli WhatsApp grubundan yaydığı iddiasını kabul etmeyen Kızılırmak, cezaevindeyken söz konusu video ile Muharrem İnce’nin bir ilişkisinin olmadığını öğrendiğini söyledi.
Sanık Gülsün Ağacık da hiç bir siyasi parti ve kuruluşa üye olmadığını belirterek, “2018’de sosyal medya hesaplarımdan İnce’yi destekleyen paylaşımlarda bulundum. Ancak Sayın İnce’nin son yıllardaki açıklamalarını doğru bulmadığım için sosyal medya hesaplarımdan engelledim, görmek istemedim. Ben Atatürkçüyüm, İnce’nin ithamları beni çok üzdü. Dekont olayının sahte olup olmadığını bilmiyorum. Söz konusu paylaşım sosyal medyada binlerce kez paylaşıldı. Sosyal medyanın bir gücü var. Tanınmış kişilerde paylaşınca olayın gerçek olduğunu düşünüyorsunuz. Bilerek, kasıtlı olarak hiçbir şey yapmadım. Zaten sonrasında paylaşımın yanlış olduğunu anlayınca sildim. Ben bile isteye kimseye zarar verecek biri değilim. Beraatimi isterim” dedi.
‘SAHTE İÇERİKLER BİZİ DE ALDATTI’
Sanık Mustafa Cengiz Çakar da, 43 yıllık doktor olduğunu, sosyal medyadaki paylaşımı nedeniyle suçlandığını ancak paylaşımdaki bilgi ve belgeleri kendi üretmediğini belirtti. Paylaşımının altındaki yazının kendisine ait olduğunu ifade eden Çakar, vergi veren bir vatandaş olarak dekontu görünce tepki göstermek istediğini belirtti.
Söz konusu dekontu, ‘Bizim vergilerimiz’ notuyla paylaştığını söyleyen Çakar, “Kimseye hakaret etmedim. Herhangi bir gizli belge ele geçirmiş değilim. Suç işleme kastım yoktur. 2018 seçimlerinde de İnce’yi destekleyen birisiydim. Böyle sahte içerikler bizi de aldattı” ifadelerini kullandı.
Sanık Seyfullah Turan da dekont görselini kendi oluşturmadığını, sadece sosyal medyadaki iletiyi paylaştığını ifade ederek, “Sosyal medyadaki dekontun sahteliği anlayacak kadar uzman değilim. Bir belgenin sahte olup olmadığını grafoloji uzmanının incelemesi gerekmektedir. Suçsuzum” dedi.
Sanık Tülin Köksal da bahse konu dekontun sahte olup olmadığını bilmediğini, evrakı kendisinin hazırlamasının mümkün olmadığını belirterek, “Ben tamamen gazetecilik refleksiyle bu paylaşımda bulundum. Bu belgenin sahte olduğunu da anlayamadım. Gazeteci olarak bilindiğim için ciddi bir saldırıya uğradım ve kullanıcı adı kısmını değiştirdim. Ve sonrasında sahte dekont yayınladığım için özür diledim. Ben yaptığın hata için Sayın İnce’den tekrardan özür diliyorum” diye savunma yaptı.
Avukat beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, savunmaları alınan sanıklar hakkında devam eden adli kontrol tedbirlerinin ayrı ayrı kaldırılmasına, savunması alınmamış sanıklar hakkında ise mevcut adli kontrol tedbirlerinin devamına hükmetti. Duruşma, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için 21 Şubat 2024’e ertelendi. (DHA)