Özer: “Yarın ve 27 Ekim’de Türkiye’de ilk defa 7, 8, 11 ve 12. sınıfların Türkçe, matematik ve fen bilimlerinde öğrenme kayıplarını tespit etmeye yönelik kazanım değerlendirme uygulaması başlatıyoruz.”
TOBB Türkiye Eğitim Meclisi Toplantısı, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye Eğitim Meclis Başkanı Yusuf Ekinci ve Meclis üyelerinin katılımıyla TOBB İkiz Kuleler’de gerçekleştirildi.
Bakan Özer, toplantıda yaptığı konuşmada, yüz yüze eğitime devam ederken öğrenme kayıplarını telafi edecek mekanizmaları devreye soktuklarını, bu kapsamda destekleme ve yetiştirme kurslarına ilişkin yeni kararlar aldıklarını belirtti.
Yarından itibaren Türkiye genelinde belli kademelerde uygulamaya geçirilecek yeni bir çalışma başlatacaklarını bildiren Özer, şu bilgileri verdi:
“Yarın ve 27 Ekim’de Türkiye’de ilk defa 7, 8, 11 ve 12. sınıfların Türkçe, matematik ve fen bilimlerinde öğrenme kayıplarını tespit etmeye yönelik kazanım değerlendirme uygulaması başlatıyoruz. Bu uygulamaya yaklaşık 4,5 milyon öğrencimiz katılacak. Öğrenciler, Türkçe, matematik ve fen bilimlerinde hangi durumdalar, bulundukları seviyeye göre hangi takviyeleri almaları gerekiyor, hangi destekleme mekanizmalarını devreye sokmamız gerekiyor, onun ölçümlerini bu hafta içinde tamamlayacağız. Bu sınıf düzeylerindeki destekleme ve yetiştirme kurslarını ve diğer taraftan diğer destekleyici materyalleri, bu yaptığımız araştırmanın bulgularına göre şekillendireceğiz.
“Yüz yüze eğitime ara verilen sınıf oranı, yüzde 1’in altında”
Özer, diğer tüm ülkelerin eğitim sisteminde olduğu gibi, Türkiye’de de en önemli kırılma noktasının eğitimde fırsat eşitliği olduğunu ifade ederek, “Millî Eğitim Bakanlığı olarak bu yeni dönemde en fazla ağırlık verdiğimiz konu, eğitimde fırsat eşitliğini artırmak. Türkiye’nin Covid-19 sürecinde normalleşmesi için, eğitim sisteminin normalleşmesi ve yüz yüze eğitime devam edebilir hâle gelmesi gerekiyor” dedi.
Yüz yüze eğitimde 2 ayın geride bırakılmak üzere olunduğunu belirten Özer, şöyle devam etti:
“Sistemimizde 850 bin sınıf var, bugün itibarıyla 850 bin sınıftan sadece 1817’sinde yüz yüze eğitime ara verilmiş; yani oran, yüzde 1’in çok çok altında. Önlemler alındığı zaman bir toplumdaki en korunaklı yerlerin okullar olduğu, iki aylık deneyimimizde ortaya çıkmış oldu. Öğretmenlerin aşılanma oranlarıyla ilgili çok ciddi mesafe alındı. Bugün itibarıyla birinci doz aşılarını tamamlamış öğretmen oranı yüzde 93, ikinci doz aşısını tamamlamış öğretmen oranı ise yüzde 87. Hastalığı geçirmiş ve antikor oluşturmuş öğretmen oranımız ise yüzde 5’tir. Sonuç itibarıyla en az iki doz aşı olmuş veya hastalığı geçirerek antikor oluşturmuş öğretmen oranımız, yüzde 92’dir. Bu oran, Türkiye ortalamasının çok çok üzerinde… Birinci doz aşısını tamamlamış sınıf öğretmenlerimizin oranı ise yüzde 95, ikinci doz aşısını tamamlamış sınıf öğretmeni oranı ise yüzde 91’dir.”
İstanbul’a 750 yeni anaokulu
Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması yönünde üç alt alan oluşturduklarını ve özellikle okul öncesi eğitime erişimi artırmak için yapacakları çalışmaları anlatan Özer, “2022 sonuna kadar 3 yaş grubundaki okullaşma oranını yüzde 14’ten yüzde 50’ye, 4 yaştaki okullaşma oranını yüzde 35’ten yüzde 70’lere, 5 yaştaki okullaşma oranını ise yüzde 78’den yüzde 90’ların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. 2023 yılında ise hedefimiz, 4 ve 5 yaşta okul öncesi eğitime erişimi yüzde 100’e çıkarmaktır. Bu konuda her türlü planlamamızı yaptık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın destekleriyle İstanbul’da 100 yeni anaokulu yapımı çalışmalarının başlatıldığını hatırlatan Özer, “2022’nin sonunda 750 yeni anaokulunu İstanbul’a kazandırmayı hedefliyoruz” dedi.
1,2 milyon öğretmenin tamamının bir yılda en az bir defa eğitimden geçireceklerini de bildiren Özer, mesleki eğitimin üçüncü önemli konu olduğuna değindi. Mesleki eğitimdeki atılımların en önemlisini TOBB ile birlikte yaptıklarını kaydeden Özer, “Gelinen noktada mesleki eğitim artık, üretim kapasitesiyle iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesinde aldığı mesafelerle çok daha görünür olmaya başladı” diye konuştu.
“Eğitimde KDV oranı yüzde 1 olarak kalıcı hale getirilmeli”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da konuşmasında, “Pandemi sürecinde eğitim-öğretim hizmetlerinden alınan KDV oranının yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesiyle birlikte sektör ve veliler rahat bir nefes almıştı. Bu düzenlemenin yeniden hayata geçirilerek, KDV oranının yüzde 1 olarak eğitim sektöründe kalıcı hale getirilmesi en önemli taleptir” dedi.
Hisarcıklıoğlu, meslek eğitim kurumlarına her zaman destek verdiklerini belirterek, “Odalarımız ve borsalarımız vasıtasıyla mesleki eğitimin yerelde dinamik, sektörlerin ihtiyaçları doğrultusunda tasarlanmasını sağlıyoruz. 81 ildeki 114 okulumuzda birlikte çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Yeni tip koronavirüs salgınının hala devam ettiğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
“Pandemiyle birlikte her alanda olduğu gibi eğitimde de dijitalleşmenin büyük hız kazandığı bir dönemi yaşıyor, kendimizi yeniliklere adapte ediyoruz. Salgının başında bir süre uzaktan eğitimi tecrübe ettik. Sonrasında hibrit modeller ve yüz yüze eğitimin başlamasıyla aslında eğitime hiç ara vermedik. Öğrenciler bizim geleceğimiz. Yüz yüze eğitimin yerini alabilecek başka hiçbir eğitim şekli yoktur. Temenni ederim ki bir daha geçmişteki gibi okullarımızın uzun süre eğitime ara vermek zorunda kalacağı bir durum yaşamayız.”
Mesleki eğitimin önemine işaret eden Hisarcıklıoğlu, Milli Eğitim Bakanlığının 2023 Vizyon Belgesi’nde mesleki eğitime farklı bir önem verildiğini de söyledi.
Kaynak : AjansBizim