Türkiye’de bugüne kadar yaşanan tüm doğal afetlerde yaraları sarmak için en ön safta yer alan Türk madencilik sektörü, Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki iki depremin ardından çok sayıda mucizeye imza attı. Madencilerin doğal arama kurtarmacı olduğu, doğal afetlerde zaman yitirmeden hemen bölgeye intikal etmeleri gerektiği yaptıkları çalışmalar sonrasında daha net bir şekilde anlaşıldı.
Zonguldaklı madenciler, Adıyaman’da 8 metre derinliğe inerek 17 yaşındaki Gülsüm Yeşilkaya’nın hayatını kurtarırken, Hatay’da depremin yıktığı enkazda çalışan madenciler 88 saat sonra 10 saatlik bir çalışma sonrasında İbrahim Halil ve Ayla Halil çiftini enkaz altından sağ çıkarmayı başardı. Adıyaman’da 7 yaşındaki Solin de madenciler sayesinde hayata tutunan bir başka depremzede oldu. Somalı madenciler, Samandağ’da enkazdan 15 vatandaşımızı sağ olarak çıkardı. Madenciler, 11 yaşındaki Lena ve annesini 10 saatlik çalışmayla depremden 160 saat sonra enkazdan çıkarırken Gaziantep’te madenciler, 6 günün sonunda İkranur’a ulaştı. Hatay’da madenciler, 110 saat sonra bir anne ve bebeğini enkazdan kurtardı. Adıyaman’da 152’inci saatin sonunda arama kurtarma ve madenciler biri kadın, biri çocuk, iki kardeşi sağ olarak çıkardı. Elbistan’da 4 kişi sağ olarak Somalı madenciler tarafından kurtarıldı, Rize’den katılan madenciler Kahramanmaraş’ta biri bebek 11 kişiyi kurtardı. İzmirli madenciler, 107 ve 127 saat boyunca enkaz altında kalan iki kişiyi kurtararak, bir mucizeyi gerçekleştirmiş oldu. Bu örnekler sadece birkaçı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Rüstem Çetinkaya, “Türkiye’yi derinden yaralayan deprem felaketinin ardından maden sektörü olarak hemen harekete geçtik. Türkiye’nin dört bir yanında çalışan madencilerin bölgeye hareket etmesi için organize olduk. Madencilik şirketleri de enkazlarda kullanılabilecek tüm iş makinelerini bölgeye göndermek için seferber oldu. Bu büyük felaketin ardından tüm Türkiye nasıl tek yürek olduysa madencilik sektörü olarak biz de tek yürek olduk. Gözünü kırpmadan bölgeye giden madencilerimizin canla başla verdiği mücadele hala devam ediyor. Madencilerimizin enkazlarda verdiği mücadeleye minnettarız, haklarını ödeyemeyiz. Bundan sonrası için de maden sektörü olarak elimizden gelen tüm desteği vermeye devam edeceğiz.” dedi.
Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, “İlk günden beri tek gündemimiz deprem oldu, ocaklarımızı kapattık iş makinalarımızla sahadayız. Bazı madencilerimiz yeni aldıkları iş makinelerinin ilk kez marşına depremde arama kurtarma çalışmalarında bastı. Madencilerimiz geçmişte orman yangınlarında bütün doğal afetlerde hepsinde öncü oldu, yine her koşulda halkımızın yanındalar. Madencilerimiz göçüğü en iyi bilendir, en hızlı çözüm üretendir. Deprem bölgesine ulaştıkları andan itibaren canla başla özverili bir şekilde çalışarak birçok insanın kurtulmasına vesile oldular, birçok kez ölümü göze alarak yıkılacak denilen binaya girip aileleri, birçok canı güneşe çıkardılar. Türkiye’nin dört bir yanından gelen 10 bin madencimizin ellerinden öpüyoruz. Kozlu, Soma, Armutçuk, Amasra, İzmir, Zonguldak başta olmak üzere ülkemizin dört bir yanından gelen madencilerimiz Türkiye size minnettar” diyerek görüşlerini özetledi.
Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Ali Emiroğlu, “Son yüzyılın en büyük felaketini yaşadık maalesef. Gerçekten yüreğimdeki üzüntüyü anlatacak kelimeleri bulamıyorum. Depremde hayatlarını kaybeden canlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Maden arama-kurtarma ekiplerimizin liderleri bu tür afetleri haber alır almaz talimat gelmesini beklemeden ekiplerini hazır hale getirir. Depremin hemen ardından Derneğimizin İSG Komitesi, üye şirketlerimiz ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve AFAD arasında koordinasyon sağladı. Biz de TMD olarak arama-kurtarma ekiplerimizin liderlerinin de içinde yer aldığı İSG Komitemizle birlikte hiç vakit kaybetmeden bir ‘Kriz Masası’ oluşturduk. Deprem bölgelerinde kamu ve özel sektörden toplam 10 binden fazla madenci görev aldı. Gözlerini kırpmadan kendi hayatlarını riske atarak, insanüstü bir çabayla sayısız canımızı enkaz altından kurtaran madencilerimize ne kadar teşekkür etsek azdır. Şimdi bir taraftan kayıplarımızın yasını tutarken, diğer taraftan da yaralarımızı sarmak için gece gündüz çalışacağız” diye konuştu.
Tüm Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Başkanı Hanifi Şimşek, “6 Şubat günü 10 ilimizde can kayıplarına ve büyük bir yıkıma neden olan depremin acısını hem birey olarak hem de sektör olarak büyük bir üzüntü ile yaşıyoruz. Depremin ilk gününden itibaren kurtarılacak canlar, enkazlara müdahale edebilmek için birliğimiz, bölge derneklerimiz, firmalarımız elimizden ne gelir ise canla başla çabaladık. Mermer sektörünün elindeki imkanları deprem bölgesine kanalize edebilmenin yollarını aradık ve ilk günden itibaren elimizdeki ekiplerle birlikte kepçe, dozer, loder, tır, lovbed, vinç ne varsa bölgeye yönlendirmeye çalıştık. Mermer sektörünün de içinde yer aldığı madencilik sektörünün bölgeye sevk ettiği maden kurtarma ekiplerinin hemen hemen tüm yıkılan bina enkazlarından kurtardığı canları gördükçe her insanın yaşadığı duyguları yaşadık. Maden kurtarma ekiplerimize minnettarız, elleri dert görmesin, ayaklarına taş değmesin hiçbirinin. Sektörümüzden Allah razı olsun.” dedi.