Milliyetçi Hareket Partisi
Türkiye’nin siyasi hafızasına sahip köklü teşkilatı… En kapsamlı saldırılara hedef olmuş, en ağır bedelleri ödemiş, kudretiyle anılan, parti olmaktan çok daha öte!..
***
Anlaşılmaz bir savrulmanın içine düştük.
Kurultay talebiyle başlayan tartışmalar çığırından çıkmış, mecrasından sapmış, kırıcı yönüyle öne çıkan kısır didişmeler zaviyesine düşmüş durumda. İthamlar, suçlamalar, hakaretler, örülen korku duvarları, ölürüz biteriz yanarız serenatları kirletiyor ortalığı.
*
En doğru, en kaçınılmaz, en kolay olan; meseleyi mecrasında değerlendirmek gerçeği, bir türlü görülmüyor, görülmek istenmiyor.
Konum, kariyer sahibi tüm efendilerin çok iyi bildiklerini, biz teşkilatın ırgat tarafından bir daha anlatalım. Öyle hukuk, tüzük, genelge falan demeden el yordamıyla, tane, tane anlatalım; Kurultay nedir, Üst Kurul Delegeleri kimlerdir!
*
Evvela ilçe kongreleri yaparız. Tüm üyeler söz sahibidir. İlçe Başkan ve yönetim kurulu yanında İl yönetimini seçecek delegeleri seçer.
Ardından il kongrelerini yaparız. Seçilmiş delegeler oy kullanır. İl Başkan ve Yönetim Kurulu, disiplin kurulu yanında, Genel Başkan ve Genel Merkez yönetimini seçecek olan, aynı zamanda en üst karar organını oluşturan üst kurul delegelerini seçer.
En son Büyük kurultayı yaparız. Milyonlarca üyenin içinden ve söz hakkını temsilen seçile, seçile gelen bin iki yüz civarında üst kurul delegesi Genel Başkan ve Yönetim Kadrolarını seçer.
Bu silsile omurgayı oluşturur. En alt birimde olanların dahi söz hakkını en tepeye ulaştıran iradeyi belirler.
Milliyetçi Hareket Partisi mensupları bünyesinde seçilmişlerin seçtiklerinin seçtikleri, üst kurul delegelerinden oluşan kurultay, nihai, en üst teşkilat yapısı olarak, doğru bir ifadeyle Ülkücü İrade olarak tanımlanır.
Genel Başkanı belirlediği gibi, yetkileriyle haklarıyla da en üst karar vericidir.
*
İmdi!
Üst Kurul delegeleri…
Ülkücülerin seçtiği, en büyük yetkilerle donattığı Ülkücüler…
Fedakâr cefakâr donanımlı bilgili kutlu bir davaya adanmış ömürlerden, süzülerek, seçilerek gelen, Ülkücüler…
Dışardan değil, elin oğlu değil, içimize gönderilmiş değil, birilerine yakınlığıyla değil, atanarak değil…
*
Hiç kimse, ama hiç kimse..
Ülkücü İradenin üstünde değildir!
Yok, sayamaz, duymazdan gelemez, tanımıyorum diyemez.
Kaçamaz!
Hakaret edemez, yeremez, aşağılayamaz,
Sen bilmezsin, sen düşünemezsin, sen karar veremezsin, aklın ermez, çizgisinde tavır oluşturamaz. Güvenmiyorum garabetine düşülemez…
Dirayetsiz görülemez.
Sen iyiyi kötüyü, doğruyu yanlışı ayırt edemezsin, başkaları ele geçirir, yabancılara teslim edersin, hezeyanına giremez.
Ben varsam varsın, ben yoksam hiçsin üslubunu hiç dayatamaz.
*
Bu gerçekleri, itiraz edilemez doğruları tastamam bilip, kabul etmişsek!..
Tane tane söylüyorum…
Kurultay kolaylaştırmaktır, kutludur.
Kurultay çözülecek düğümü kesmemektir
Kurultay asli vazifeye, esas olana yönelmektir
Kurultay Türkiye’nin dahi istikbalidir
“Irgatı avara koymayın…”
Kurultay kaçınılmazdır.
