Epey zamandır 1982 Anayasası ile Türkiye’yi yönetmenin mümkün olmadığı, bu sebeble yeni bir anayasa yapmak gerektiği hem iktidar, hem de iktidar yandaşı çevreler tarafından ısrarla dillendiriliyor. Bunun gerekçesi 1982 Anayasası’nın 12 Eylül Darbesi’ni yapanlarca yapılmış olması.
İktidar partisi AKP ve yandaşı çevreler, yeni anayasa taleplerini “sıfır anayasa” olarak nitelendiriyorlar. AKP, “sıfır anayasa” talebinin içeriğini açıklamaya yanaşmasa da yandaş medya ve yandaş kalemlerin açıklamalarından Anayasanın değiştirilemez ilk üç maddesi de dahil eskisinden tamamen farklı yeni bir anayasa istedikleri anlaşılıyor.
AKP ve yandaşı çevrelerin değiştirilemez ilk üç madde de dahil “sıfır anayasa” talebi konusunda daha şimdiden karşımıza çok önemli iki sorun çıkıyor. Birincisi, yürürlükteki mevzuata göre Anayasanın değiştirilemez maddelerinin ortadan kaldırılıp kaldırılamayacağı; ikincisi de böyle bir değişiklik yapılırsa hangi yaptırımın uygulanacağıdır. Bu yazı ile bu sorunlara zihnimde oluşturduğum cevapları açıklamaya çalışacağım.
Yeni Anayasa yapılırken uygulanacak olan hükümler mevcut Anayasa hükümleridir. Buna göre, Anayasanın 175. maddesinde anayasanın tümüyle değiştirilmesi değil, ancak yapılabilecek değişiklikler ve bu değişikliklerin nasıl yapılabileceği konusunda hükümler mevcut. Gene, Anayasanın 4. Maddesinde ilk üç madde olan birinci, ikinci ve üçüncü maddelerinin değiştirilemeyeceği, değiştirilmesinin teklif edilemeyeceği yazılı. 175. madde ile 4. maddeyi birlikte değerlendirdiğimizde ortaya çıkan sonuç şudur: ANAYASANIN İLK ÜÇ MADDESİ DIŞINDAKİ MADDELERİNİN TAMAMI DEĞİŞTİRİLEBİLİR. İLK ÜÇ MADDENİN DEĞİŞTİRİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.
İlk üç maddenin değiştirilmesinin kesin olarak mümkün olmamasına rağmen AKP, BDP ile anlaşarak ilk üç maddenin kaldırıldığı sıfır bir anayasa metnini TBMM’den geçirirse ilk yapılabilecek şey Cumhurbaşkanı’nın Anayasa değişikliğine ilişkin kanunu yeniden görüşülmek üzere TBMM’ye geri göndermesidir. Ancak, Cumhurbaşkanı’nın şimdiye kadar yaptığı icraatları dikkate aldığımızda bu ihtimalin neredeyse imkansız olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda elde uygulanabilecek tek imkan kalıyor:Anayasa Mahkemesine iptal davası açmak.
Yukarıda belirttiğim şekilde bir iptal davası açılması durumunda Anayasa Mahkemesinin hem ilk üç maddenin ortadan kaldırılması, hem de diğer maddelerin de ilk üç maddeye aykırılığı gerekçesiyle mutlaka İPTAL KARARI vermesi gerekir. Çünkü, yürürlükteki Anayasanın 4. ve 175. maddeleri yoruma ihtiyaç bırakmayacak kadar açık ve nettir. Bunun yanında Anayasa Mahkemesinin anayasa değişiklikleri konusunda daha önceden verdiği iptal kararları mevcuttur.
Anayasa Mahkemesinin İPTAL yerine RED kararı vermesi ihtimal dahilinde midir? 12 Eylül Referandumundan sonra yeniden oluşturulan Anayasa Mahkemesinden RED kararı çıkabileceği ihtimali uykularımı kaçırıyor. Ancak, böyle bir ihtimalin olmamasını bütün kalbimle temenni ediyorum. Eğer böyle bir karar çıkarsa olabilecekleri düşünmek dahi istemiyorum. Bundan sonra olabilecekler en basit ifadesi ile KAOS VE ANARŞİDİR. BU SEBEBLE ALLAH, ÜLKEMİZİ VE MİLLETİMİZİ BÖYLE BİR İHTİMALDEN KORUSUN!
