Ölüm orucunda hayatını kaybeden Grup Yorum üyesi Helin Bölek’ten sonra grubun diğer üyesi İbrahim Gökçek te ölüm orucu sonucu hayatını kaybetti.
Bu ölümler sonrası bölücülüğü solculuk zanneden kesim yine harekete geçerek algı operasyonuna başladılar.
Neymiş müzik ölmüşmüş, notalar yetim kalmışmış, insanlık bitmişmiş. Bölücü kesimin her terörist ölümü sonrası klasik duygu sömürüleri.
Grup Yorum’un nasıl bir müzik grubu olduğunu bilmeyen biri şu algı operasyonu amaçlı söylenen açıklamaları okusa Grup Yorum’un klasik bir halk müziği grubu olduğunu zanneder.
Sanırsın ki Grup Yorum üyeleri Aşık Veysel türküleri okurken tutuklanmış.
Lütfen insanları salak yerine koymaktan vazgeçin. İnsanların duygularını sömürmekten vazgeçin.
Grup Yorum bir müzik grubu değildir. DHKP- C terör örgütünün propaganda grubudur.
Kendileri de kuruldukları günden beri DHKP-C’yi desteklediklerini hiçbir zaman gizlemediler.
Dolayısıyla Grup Yorum hakkında konuşurken Müzikten, notadan, türküden, besteden bahsetmeyin. Çünkü Grup Yorum’un ifade ettiği anlam bir müzik grubunun ötesidir.
Grup Yorum, yıllarca DHKP–C’yi öven şarkılarıyla terör grubuna destek toplamıştır. Terör örgütünün propaganda çalışmasını yapmıştır. Grubun birçok üyesi de DHKP-C üyesidir.
Yani Grup Yorum’un amacı türkü söyleyerek toplumu keyiflendirmek değildir. Grup Yorumun amacı müziği teröre hizmet amaçlı kullanarak DHKP–C’ye yeni militanlar kazandırmaktır.
Şimdi Grup Yorumun bugüne kadar şarkılarındaki DHKP–C propagandalarına örnek vereceğim. O zaman Grup Yorum gerçeğini daha iyi anlayacaksınız.
1-Grup Yorumun 1996 yılında çıkan “Geliyoruz” isimli albümdeki “Sibel Yalçın Destanı” isimli şarkıda adı geçen Sibel Yalçın,9 Haziran 1995 günü Şişli DYP ilçe başkanlığı binası önünde nöbet tutan polis memuru Rüştü Erdem’i şehit eden DHKP-C’li teröristtir. Şarkının sözlerinde Sibel Yalçın isimli terörist, “onsekizinde bir kahraman” olarak övülmektedir.
2- Terörist Sibel Yalçın için yazılan Sibel Yalçın destanı isimli şarkıda şöyle bir dize vardır:
“Çiftehavuzlar’da, Bağcılar’da nazlı nazlı dalgalanan bayrağımız, Sabolarımız, Sinanlarımız, Niyazilerimiz hiç teslim olmadı ki!”
Şarkıda geçen Çiftehavuzlar direnişi 16-17 Nisan 1992 de DHKP-C terör örgütü lideri Dursun Karataş’ın eşi Sabahat Karataş’ın İstanbul Çiftehavuzlar semtinde polisle girdiği çatışmada öldürülmesi olayıdır.
Bağcılar direnişi, ise 4 Ağustos 1994 tarihinde Bağcılarda polislerle girdiği 6 saatlik çatışma sonucu öldürülen Güner Şar, Hüseyin Aslan, Özlem Kılıç isimli 3 teröristin sözde direnişidir.
Sabolarımız, Sinanlarımız, Niyazilerimiz derken kastettikleri ise DHKP-C’nin 3 lideri Sabahat Karataş, Sinan Kukul ve Niyazi Aydın’dır.
1 cümleye 3 terör unsurunu sığdırabilen sözde bir müzik grubu
3- 1998 yılında çıkan “Boran Fırtınası-Destan” albümündeki “Halkımızın Gelini-Mitralyöz” isimli şarkı bir ölüm orucu sonucunda hayatını kaybeden DHKP-C’li Ayçe İdil Erkmen için yazılmıştır. Aynı albümdeki “Aygün’ün Vasiyeti” isimli parçadaki Aygün, 21 Temmuz 1996’da ölüm orucu sonucu ölen DHKP-C’li Aygün Uğur’dur. “Yemliha ile Doğrulduk Zafere” parçasında anlatılan ise yine bir ölüm orucu sonucu ölen DHKP-C’li terörist Yemliha Kaya’dır
4- Grup Yorum’un 2006 yılında çıkardığı “Yıldızlar Kuşandık” albümüne ismini veren “Yıldızlar Kuşandık” şarkısının sözleri Temmuz 2005’te Adalet Bakanlığı’na canlı bomba olarak girip bombayı patlatamadan öldürülen DHKP-C’li terörist Eyüp Beyaz’a aittir
5- Grup Yorum’un şarkı sözlerini yazan tek terörist Edip Beyaz değildir. 1992 yılındaki terör eylemi sonucu 24 yıl hapis cezası alan ve 2015 yılında hapisten çıkan Ümit İlter ve 2013 yılında Ak Parti ve Adalet Bakanlığı’na bombalı saldırı girişiminde bulunan Hasan Biber de grubun şarkı sözlerini yazan teröristlerdir
6- 1998 yılında çıkan “Destan” albümündeki “Ümraniye’deydi İlginç” isimli şarkıda anlatılan 1996 Ölüm Orucu’nda yaşamını yitiren DHKP-C’li İlginç Özkeskin’dir. Şarkının bir bölümünde geçen “Mecit, Rıza, Orhan, Gültekin’iz biz” cümlesinde adı geçenler DHKP-C’li teröristler “Abdülmecid Seçkin, Rıza Boybaş, Orhan Özen ve Gültekin Beyhan“dır
7- 1989 yılında çıkan “Cemo -Gün gelir” albümüne ismini veren Cemo isimli şarkılarda şu sözler vardır:
“Alnında yıldızlı bere, elinde mavzeriyle çıkıp Dersim dağlarında türkü söylemek var ya”
Şarkı teröre teşvik suçundan dolayı yasaklanmıştır
8- 1997 yılında çıkan “Marşlarımız” albümündeki “Haklıyız Kazanacağız” isimli şarkıda şu sözler vardır:
“Hasretin o büyük güne
Savaşarak varacağız
Silahımız söyleyecek son sözü
Haklıyız kazanacağız”
Açıkça teröre teşvik eden bu şarkı DHKP -C’nin sözde marşıdır.
9- 1995 yılında çıkardıkları “İleri” albümünde “Bağcılarda 3 karanfil” şarkısında anlatılan 4 Ağustos 1994 tarihinde Bağcılarda polislerle girdiği 6 saatlik çatışma sonucu öldürülen Güner Şar, Hüseyin Aslan, Özlem Kılıç isimli 3 teröristtir
Bu yazdıklarım Grup Yorum’un sadece şarkılarındaki DHKP -C propagandaları. Peki konserleri? Konserlerinin de şarkılarından farkı yok
Grup Yorum’un 2015 yılındaki bir konserinde Cumhuriyet Savcımız Mehmet Kiraz’ı öldüren iki teröristten biri olan Şafak Yayla’nın annesi ve babası telefonla bağlanıp konserdeki dinleyicilere “İçinizden yeni Şafak’lar çıkacak.” demiştir. Grup Yorum üyesi Selma Altın da Şafak Yayla’yı bir kahraman olarak gösterip “Şafak Yaylalar ölmez” sloganı atılmıştır.
Aslında Grup Yorum için bu “Müzik öldü” edebiyatı yeni bir şey değil.
Geçmişte de müziği bahane ederek kendilerini mağdur gösterdiler. İşte o duygu sömürüsü olaylarından biri.
11 Eylül 2012 tarihinde İstanbul Sultangazi 75. Yıl Polis Merkezi’ne canlı bomba saldırısı gerçekleşiyor ve 1 polis şehit olup 4 ü polis, 7 kişi yaralanıyor,
Saldırıyı gerçekleştiren canlı bomba ise DHKP – C’li İbrahim Çuhadar.
Cesedi paramparça olduğu için Adli Tıp’a teşhis için gönderiliyor ve 3 gün sonra teröristin cenazesini almak için eylem yapmaya gelen kim?
Grup Yorum üyesi 4 kişi
Adli Tıp önünde eylem yapınca polis gözaltına alıyor ve polis arabasına binerken polislerden biri Grup Yorum üyesi Selma Altın’ın kulağına vurarak kulak zarını patlatıyor.
Selma Altın, kulak zarı patladıktan sonra gazetelere şöyle bir demeç veriyor:
“Kulağıma değil müziğe darbe vurdular”
Şimdi soruyorum. Bu olayın müzikle alakası ne?
Kurulduğu günden beri DHKP – C nin infaz ettiği ya da canlı bomba olarak ölüme yolladığı teröristlerin ölümü üzerine şarkılar besteleyerek ölüm edebiyatı yapan bir propaganda grubunun yaptığı işe müzik denilebilir mi?
Teröristlerin şarkı sözü yazdığı bir grup, sıradan bir müzik grubu mudur?
Yıllardır terörü öven şarkılarıyla gençleri zehirleyerek terör militanı haline getiren bir grup masum mudur?
Konser gelirlerini örgüt için kullanan bir grup için “Sadece müzik yapıyorlar” denilebilir mi?
Bugün arkasından ağıt yakılıp insanlık öldü denilen İbrahim Gökçek, kaç masum insanı öldüren teröristleri öven şarkılar söylemiştir biliyor musunuz?
Devlete isyan eden bir grup terörist, ölüm orucu tuttu diye serbest mi bırakılmalıydı?
Yarın 500 kişi teröristbaşı Apo serbest bırakılsın diye ölüm orucuna başlasa Apo’yu mu serbest bırakacağız?
Lütfen biraz akıl, mantık, vicdan… Lütfen…
