Ercan Çalışkan
Ercan Çalışkan

Müthiş Bir Haber

Müthiş Bir Haber

Şöyle bir yönetim düşünün:

Bir firmaya Bandırma, Bursa, Yenişehir, Osmaneli yüksek standartlı demiryolu inşaatının ihale bedeline denk gelecek şekilde 9 milyar liradan fazla miktarda vergi muafiyeti sağlıyor yani bedava maliyete bol kazanç sağlıyor. Hatta bu firma gazetelere açıklama gönderip “Bana özel değil, herkes alıyor.” açıklaması yaparak kendini akladığını sanıyor.

Yüzlerce kişinin katıldığı siyasi parti kongrelerini serbest bırakıp daha küçük ölçekli baro kongrelerini korona nedeniyle yasaklıyor, üstelik mahkeme kararına rağmen yaptırmıyor, böylece adaletin muhteşem(!) örneklerini veriyor.

Ne yapıp ediyor; enflasyonu çarşı pazar enflasyonunun çok altında tutmayı başarıyor.

Dövizi tarihin en kötü değerlerine ulaştırıyor.

Hele hele ben dolarla ilgilenmiyorum diyen ekonomi bakanının kontrolünde, dış borcu iki senede %80 artırıyor.

Bu ülke emeklilerine hiç aksatmadan maaşını veriyor diye övünen bakanının kontrolündeki resmi işsizlik rakamı gençlerde %25’in üstüne çıkıyor.

2000 nüfuslu ekonomik anlamda dışla ilişkisi sınırlı bizim köy onlarca koronalı yüzünden karantinaya alınırken, Sağlık Bakanlığı 80 milyon nüfusta -çok şükür- 2000’e bir türlü çıkmayan rakamları açıklıyor ama vaka hasta sayısını kem küm ederek…

Bu yönetime şartsız destek veren bir lider ekonomik krize çare olarak askıda ekmek buluşunu öneriyor. – Birisi de kafalara çay fırlatmıştı. Onu demler, ekmeği banar, yeriz artık!-

Ve böyle bir yönetimin…

Ayrıca 16 yılda 13 seçim zaferi videoları internette seyredilip dururken, neredeyse bütün seçimleri erken yapan, buna rağmen “Erken seçim kabile ülkelerine yakışır.” diyen bir liderleri olsun.

Dahası bu yönetim…

Ve ülkenin bunca sorunları dururken üye kaydı peşinde koşup İstanbul’un her yerini “106 155 yeni üye” afişleriyle donatmış olsun.

………….

Yukarıya sıra noktalar koydum ki isterseniz oraları da siz doldurun. Benden daha çoğunu ve daha önemlilerini yazacağınızı biliyorum.

Ama bunlar hiç ama hiç önemli değil. İnanın…

Dün öyle müthiş bir gelişme oldu ki insan bunların hepsini çöpe atar.

Sayın Cumhurbaşkanımız, dün (19.10.2020) İbni Haldun Üniversitesi Külliyesi Açılış Töreni’ne katıldı.

Ve ajanslara son dakika açıklamasıyla düşen bir açıklaması geldi. Beni de çok heyecanlandıran bir haberdi bu:

“Topyekûn bir eğitim öğretim reformu yapmamız gerekiyor.”

İşte hayalimdeki hamle dedim kendi kendime… Bir ülke yönetiminin doğru yolda olduğunu mu görmek istiyorsunuz? İlk iş olarak eğitim ve öğretim bakımından dünyadaki yerine bakacaksınız.

Gözlerinizi kapatın… Ve bunları yapmış bir Türkiye’yi düşünün.

Ben tam bunları düşünüyordum ki birisi beni bu güzel rüyadan uyandırdı.

Kim diye merak mı ettiniz? Şu benim iç sesim… Bir anlık keyfi bile çok görüyor bana… “Şşşştt!” dedi.

Ne var?” diye tersledim. O da sıraladı:

— Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakan olduğu yıllar da dahil, kaç Milli Eğitim bakanı oldu? Yedi… Peki bu bakanların hangisi göreve başlayıncaBakanlıkta bir eğitim öğretim reformu yapıyoruz?demedi? HiçbiriPeki bu bakanların hangisi sisteme dokunmadı? Hepsi dokundu, üstelik bir öncekini kötüleyerek…  Hele hele artık ne yazık ki çöp olan bir Fatih projesi vardı ki evlere şenlik… Tüm öğretmenlere bilgisayar verilecekti, kaç tane verildi? Koca bir hiç! Öğrencilere verilen tabletler hangi dersin verimli kullanılmasını sağladı? Bir koskocaman hiç daha… Peki kaç para harcandı? MEB Müsteşarı Yusuf Tekin’e göre, projenin bugüne kadarki maliyeti 30 milyar dolar… Laf aramızda iyi bir şey yaptıklarını sanıp atmış bence… Prof. Dr. Erhan Erkut da ağzının payını iyi vermiş: Yeni teknoloji uygulamasında, akıllı bir kurum ilk önce insan kaynağını hazırlar. Yoksa paralar havaya saçılır. Herhangi bir nedenle hazırlayamıyorsanız, donanıma para harcanmaz.” Daha ne desin adam? 18 yılda artık sayamadığımız değişikliklerle PİSA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) sıralamasında bu programı uygulayan OECD (Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü) üyeleri arasında ortalamanın altına demir atan bu anlayışa anlatabilirse tabii…

Söyle bakalım bana, bütün bunlar yapılırken başbakan veya cumhurbaşkanı olarak ülkenin başında kim vardı? Tabii ki Reisimiz…

Şimdi sen, 18 yılda milli eğitimde bunları yapmış bir anlayışın “Topyekûn bir eğitim öğretim reformu yapmamız gerekiyor.” cümlesine inanıp bu cümleden heyecan mı duydun?

Allah sana akıl fikir versin.

Kesin sen “Yerli ve milli uçağımız 2020’de semalarda!” dediklerinde de heyecan duymuşsundur.

Şimdi de kesin, yerli ve milli, elektrikli traktörle, fizibilite raporu %92 gibi küçücük bir yanılgıyla yap işlet devret cukkasıyla yapılmış Kütahya Zafer Havaalanına gidip nisan ayında kurulan(!) S 400 savunma sisteminin korumasında bu uçaklara biniyorsundur.

Uç babam uç! Kim tutar seni!

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!