Aslında devletlerin ABD’nin PYD/PKK’nın arkasından çekilmesine karşı aldıkları tavır suçüstü yakalanmalarının da itirafı gibidir. Onun için hangi ülke emperyalist güçlerin teröristle işbirliğine devam etmesini arzuladıklarını iyi bilmek gerekir.
Kim, neden, ABD kalsın diyor?
ABD’nin çekilme kararından en fazla rahatsız olan ülke İsrail ile PYD/YPG’dir. IŞİD’e karşı sözde ABD’yle ortaklık yapan PYD/YPG’li teröristler, Avrupa'yı hapishanedeki DEAŞ’lı teröristleri serbest bırakmakla tehdit ettiler.
PYD’nin sözcüsü “Artık cezaevlerimizi kontrol edemeyeceğiz ve Fransa dahil Batı ülkeleri adına orada tuttuğumuz yüzlerce DEAŞ'lının kaçması gibi bir durumdan korkmak zorunda kalacağız” dedi.
Yalnız bu tehdit bile PYD/YPG’nin ruhunu deşifre etmeye yeter. ABD gibi bir ülke işte bu terörist unsurları silaha boğmuştur. Diğer yandan PYD/YPG’li unsurlar ABD’den sonra kendini kullanacak yeni bir hami bulmak için başta Şam ve Avrupa olmak üzere kapı çalmaya devam ediyorlar.
İsrail Başbakanı Netenyahu Amerika'nın kararı ile ilgili yaptığı açıklamada “İran'ın Suriye'de yerleşme yönündeki çabalarına karşı çok agresif davranmaya devam edeceğiz. Eylemlerimizi azaltmayacağız, çoğaltacağız. Bunu ABD'nin tam desteği ve arka çıkmasıyla yapacağız” dedi.
”Netanyahu, “Washington'ın Suriye'yi etki alanı içinde tutmak için başka yöntemleri olduğunun kendisine söylendiğini” belirtti. Fransa Savunma Bakanı “IŞİD'in henüz haritadan silinmediğini” iddia etti. Fransa Savunma Bakanlığı da “Fransa, Suriye'de boşalan yerlere yerleşecek.”
Bu değerlendirmeler emperyalizmin ortağı ve işbirlikçisi Fransa’ya uygun bir açıklama olarak kayıtlardaki yerine almıştır.
İngiltere Savunma Bakanı Tobias Ellwood, ABD Başkanı Trump’ın, ‘Suriye'de DAEŞ'i yendik, oradaki varlığımızın tek nedeni buydu’ açıklamasına şiddetle karşı çıktıkları söyledi. Ellwood, “Tehdit, başka aşırıcılık biçimine dönüşmüş haliyle hala canlı bir biçimde sürüyor” dedi.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, ABD'nin askerlerini Suriye'den çekme kararını eleştirerek, “Bu kararın beraberinde getireceği sonuçların DEAŞ ile mücadeleye zarar verecek ve şu ana kadar elde edilmiş olan başarıları tehlikeye atacak tehdidi sahiptir” dedi. Terör örgütü DEAŞ ile mücadelenin devam etmesi gerektiğini belirten Maas, “DEAŞ püskürtülmüş durumda ancak tehdit henüz geçmiş değil. DEAŞ'la hem askeri hem de sivil araçlarla mücadele yürütülmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Amerika’nın PYD/PKK Severleri!
Amerika’nın PYD/PKK severleri Başkan Trump’ın çekilme kararı karşısında adeta şoke oldular.
Savunma Bakanı James Mattis, “ABD'nin, müttefiklerine saygı göstermeden kendi çıkarlarını koruyamayacağını” söyleyerek istifa edeceğini açıkladı.
Adam Türkiye gibi müttefik bir devlete saygı göstermeyecek terörist guruplara saygı göstererek çıkar koruyacak!
Mattis, Suriye'den çekilme kararının bölgeyi Rusya ve İran etkisine teslim etmek anlamına geleceğini düşünüyor.
ABD'li diplomat terörist işbirlikçisi Brett McGurk da istifa edenler arasındadır. Bir süre önce McGurk, terörist örgüt YPG'nin Kobani'de ilan ettiği yönetimin yetkilileriyle görüşmüştü. McGurk’un yanında, Türkiye tarafından başına 4 milyon lira ödül konan “Şahin Cilo” kod adlı PKK'lı da vardı.
Terör örgütü PKK'ya verdiği destekle bilinen ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) komutanı Joseph Votel, çekilme kararı üzerine “Mideme yumruk yemiş gibi hissediyorum” dedi.
Şaka gibi ama en doğru sözü Trump söyledi: ‘Türkiye’nin de içinde olduğu diğer bölge ülkeleri IŞİD'in çaresine bakmalı. Biz eve geliyoruz.’
Bölge ülkeleri kendi sorunlarını kendi çözmelidir!
Rusya da evine dönmelidir!
