Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Devlet mali deniz, yemeyen …

Devlet mali deniz, yemeyen …

Bir hafta sonu yazısına daha başlamak üzereyim. Hepinizi saygı ve sevgiyle kucaklıyorum… Merhabalar. İyi olmanızı ve bunun daim olmasını Cenab- Hak’ tan diliyorum… Hepinizin İyi olması kadar İYİ’nin de iyi olması gerekiyor. Ülkenin yangın yerine döndüğü bir zamanda elde benzin değil, su ile dolaşmak gerekir… Ülkücü Hareketin bulunduğu her yer bizim için makbul yerler arasındadır. Bunun dışı durumlarda neler olduğunu herkes bilir ve de gördü… Tarafların, hesabını kitabını bu minval üzere yapması gerekir.  Bu kuruluşlar, başka yerler de ikbal aracı gibi görünebilir ama bizim bulunduğumuz yerlerde kavga ancak ziyade hizmet için yapılır. Aklı başa alma zamanının çoktan geldiğini hatırlatırım… Allah’tan merhabayı baştan çaktık yoksa gene araya karışıp sona ve de dona kalacaktı. Kalemi zapt etmek, inanın ki çok zor. Gemi azıya almayı o kadar çok seviyor ki… Her neyse biz tekrar rotamıza oturalım… Konuları bilenler sakın söylemesin, ben de merak ediyorum…

ABD seçimlerinin neticesi aşağı yukarı belli oldu. Biden’in bütün teamüller gereği, Trump’a 2. Dönem seçilme şansı vermeyeceği kesin gibi… Diyeceksiniz ki bize ne…  Maaşı Biden’den mi alıyoruz… Bu zatın seçim öncesi yaptığı konuşmalara bakacak olursak bizi epey uğraştıracağa benziyor… Hatırlayın, “Muhalefeti desteklemek lâzım” gibi cevherler yumurtlamıştı. Muhalefet ve iktidar aynı yöndeki ama farklı gibi görünen sistemlerden oluştuğu için bunun etkili bir değişim olmayacağı ama ABD ye hizmet açısından yeni bir heyecan oluşturacağı kesin… Daha önceki kurgu gereği Kılıçdaroğlu epey uğraştı, “Katar Şeyhinin önünde eğilme” ve “Kalyon İnşaat” meselesiyle. İktidara gene altın tepsi içinde nefes alma şansı verdiBu konuda Canlı Cenaze’yi taktir etmeye başladım. Adam, safını açık etti ve “Kraldan fazla Kralcı” yaklaşımıyla gereğini yapıyor. Ya Bay Kemal ne yapıyor? Muhalefet gibi davranarak, hem gerçek muhalefetin oluşması önüne set oluyor, hem de gerektiği zamanlar can simidini atıyor… Biz de bu kısır döngüler içinde su dolu havanla uğraşıyoruz… Diyorum ya, kalemi rapt ve zapt  edebilirsen et. Dönelim Biden’e… Doğu Akdeniz’deki (East White Sea) yaklaşımı, Türkiye’nin menfaatlerine tamamen ters. Çok büyük sorunlar yaşayacağımız kesin… Ondan daha önemlisi, bir zamanlar, kuklası FETÖ tarafından yaptırdıkları… Bu FETÖ ne yapmıştı… MHP’nin saatinin 17.25 e sabitlenmesine sebep oluştu… Dünyanın, şek ve şüphe duyulmayan, en dürüst liderine çamur atmıştı… Yok efendim kamyon dolusu Dolar ve Euro, vay efendim ihaleler gibi deli saçması bir sürü lafla kafaları karıştırmıştı… Az daha, Sahte tapelerle bizleri de inandıracaktı… Peki bu uşak bunları yapar da Ağası neler yapmaz… Yarın bir gün, Trump’un da ara sıra sarıldığı gibi mal varlıklarını gündeme getirebilir… Biden’sizliğin sınırı yok… Yok efendim şurada şu kadar milyar dolar, burada bu kadar euro, falan yerde iki kule gibi ipe sapa gelmeyecek çamurlarla Reyisimizi zora sokmaya çalışabilir… Bunun için şimdiden hem hazırlıklı olmalıyız hem de bu soytarının açıklarını tespite başlamalıyız ki halkımız ne mal olduğunu anlayıp, laflarına itibar etmesin… Bunun için tek dayanağımız, bağımsız medyamız. Şimdiden harekete geçmelerinde fayda var

Geçenlerde çok sıradan gibi gelen ama düşününce hayli ilginç gelen bir haberle karşılaştım. Muhtemelen çoğunuz seyretmiştir… İstanbul’da Harem güzergahında çalışan minibüsler eylem taptı. Yolu trafiğe kapatarak vatandaşı mağdur ettiler… İstekleri de çok basit… Metro ve Metrobüs olayından sonra kazancımız çok azaldı diyorlar… Esasında çok kolay olarak çözülecek bir konu… Ya metro ve metrobüsleri kaldıracaksınız veya gelir garantili hat uygulamasına geçeceksinizBu adamlar günde 1000 TL kazanıyordu, gelirleri şu an 700 TL’ye düştüyse aradaki farkı devlet ödeyecekKarşı karşıya olsak, yüzüme dikkatlice bakarak normal olup olmadığımı incelerdiniz değil mi. Haklısınız, bende aynısını yapardım… Gel gör ki bu projenin mega halini milletimize reva gören RTE’ye kimse bir şey demiyor hatta alkışlıyor… Yolcu garantili hiç bir proje %50 karşılama seviyesine erişemedi… Ben sizlere , dilimize pelesenk olmuş Osman Gazi Köprüsünden, Yavuz Sultan Köprüsünden, Avrasya Tünelinden bahsetmeyeceğim… İrili ufaklı ama toplandığında yekûn teşkil eden o kadar çok ticari sülüğümüz var ki, şaşarsınız… Bir örnek: Zafer Havaalanı diye bir yerimiz var… Şimdi sıkı durun.  Bu alanı 4 milyon 73 bin 181 kişi yolcu garantili olarak yap işlet devret modeliyle ihale ettikKullanan yolcu sayısı: 170 bin 534. Yani 3 milyon 902 bin 647 geçmeyen yolcunun parası, devlet tarafından müteahhite ödenmiş… Sadece 2005 yılında5 milyon € ödeme yapılmış… Ey halkım sen sabret, sıkıntılar ancak sabırla aşılır… Gelelim meselemize. Harem Hattı minibüsçüleri haklı, devlet zararı karşılasın, usul böyle, onlarda farklı bir şey istemiyorlar…

Şehir Hastaneleri ayrı bir komedya. Sen onlarca halka mal olmuş önemli hastaneyi kapatacaksın, Şehir Hastanesi denilen, hiçbir şeyi şeffaf olmayan para tuzaklarını yerlerine ikame edeceksin… Son 8 ayda ödenen para 5 Milyar. Bu parayla 17 Devlet Hastanesi yapılabiliyor…

Birkaç gün sonra, devletimiz için en önemli tarihlerinden biri olan 29 Ekim’i kutlayacağız. Heyecanla bekliyorum. İstanbul’a oradan da nasipse Ankara’ya gidiş seyahatimi gece uçuşuna çevirdim. Datça’daki kutlamalara katılıp öyle ayrılmak istiyorum… Ve biliyorum ki, allem kallem corona, kovid bu bayramda zayi olacak. En iyisi geleneksel ve coşkulu site kutlamasından sonra yola çıkmak istedim. Yayın günü olmamakla birlikte şimdiden tebrik ediyorum. Bu süreci reklâm arası sanan zavallılara inat herkes kendi çapında coşkusunu yaşasın… Bu haftalık bu kadar. Hepiniz Allah’a emanet olunuz…

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!