AKP öncüleri siyasi rakiplerini gözden düşürmek için ikiye bir onları: “Amerikancı, Avrupacı, Hıristiyan-Yahudi yanlısı, PKK destekçisi, Bölücü” olmakla suçlarlar. Unutmayalım ki, bu suçları esastan işleyenler kendileridir.
Öcalan ile İmralı’da görüşmeler yaptıranlar, Dolmabahçe Sarayı’nda PKK’nın sözcüleri ile oturup Türk milletini yumuşatmaya çalışanlar, milli direncimizi kırmak için-Vahdettin misali-Anadolu illerine “Heyet i nasiha/Akil adamlar” gönderenler, Diyarbakır meydanında Öcalan’ın mektubunu okutanlar, PKK’lı teröristleri Irak-Habur hattından el Arap’a taşıyanlar AKP’nin öncüleri değil miydi?
Biz Türkiye’de, bir 29 Ekim günü, Cumhuriyet Bayramımızı kutlarken HAÇLI BATI’nın bir kentinde, bir Papa’nın heykeli önünde, milli egemenliğimizin devrine imza atanlar AKP liderleri değil miydi?
ABD’nin dışişleri bakanlarından birisiyle: “İki sayfa dokuz maddelik GİZLİ anlaşma” yapanlar, ABD’nin BOP EŞBAŞKANI olarak sınırlarımızın güvenliğini bozanlar, ABD askerlerini Türkiye ve Ortadoğu ülkelerine yerleştirmeye kalkanlar AKP KURUCULARI değiller miydi?
Azıcık bir düşünelim, bunların kimler oldukları gözlerimizin önüne hemen gelir.
Bu adamlar şimdi çıkmış, Binali Yıldırım’ın ağız ve cüssesiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanabilmek için Fener Rum Patrikhanesi Patriği’ni EKÜMENİK (evrensel) patrik ilan ediyorlar, Diyarbakır’da “Kürdistan”dan söz ediyorlar. Halkımız biraz bilinçli ise, seçmenimizin vicdanı bütünüyle kararmamış ise, bunlar bu seçimi kesin kaybederler.
Bugün, AKP öncülerinin “milletle bir olduklarını, milli bir politika izlediklerini” söyleyenler ve iddia edenler: Binali Yıldırım’ın “Ekümenik Patrik” çıkışına, “Kürdistan” sözüne, Öcalan ile yeniden temas kurup mesaj alış verişinde bulunmasına ne diyecekler? Öyleyse böyleleri akıllarını başlarına almalılar, AKP’nin ömrünü uzatma mesaisine son vermeliler.
Bunları düşünürken, Necmettin Erbakan’ın bir zamanlar partisini bölerek; ABD ve AB merkezlerine gidip gelerek, iktidar koltuğuna oturan AKP’liler için söylediği “BİZANSIZ ÇOCUKLARI” değerlendirmesi aklıma geldi. AKP öncüleri, Patrikhanenin Rum Ortodoks Başpiskoposunu EKÜMENİK ilan ederek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı alırız sanıyorlarsa yanılıyorlar. Binali Yıldırım ve akıl hocaları varsın “EKÜMENİK PATRİK”li sosyal medya paylaşımlarını kaldırsınlar; kimin ne olduğu bir kez daha görülmüştür.
Milli vicdanı milli karar ve milli sonuca dönüştürmenin eşiğindeyiz.
Öcalan ile İmralı’da görüşmeler yaptıranlar, Dolmabahçe Sarayı’nda PKK’nın sözcüleri ile oturup Türk milletini yumuşatmaya çalışanlar, milli direncimizi kırmak için-Vahdettin misali-Anadolu illerine “Heyet i nasiha/Akil adamlar” gönderenler, Diyarbakır meydanında Öcalan’ın mektubunu okutanlar, PKK’lı teröristleri Irak-Habur hattından el Arap’a taşıyanlar AKP’nin öncüleri değil miydi?
Biz Türkiye’de, bir 29 Ekim günü, Cumhuriyet Bayramımızı kutlarken HAÇLI BATI’nın bir kentinde, bir Papa’nın heykeli önünde, milli egemenliğimizin devrine imza atanlar AKP liderleri değil miydi?
ABD’nin dışişleri bakanlarından birisiyle: “İki sayfa dokuz maddelik GİZLİ anlaşma” yapanlar, ABD’nin BOP EŞBAŞKANI olarak sınırlarımızın güvenliğini bozanlar, ABD askerlerini Türkiye ve Ortadoğu ülkelerine yerleştirmeye kalkanlar AKP KURUCULARI değiller miydi?
Azıcık bir düşünelim, bunların kimler oldukları gözlerimizin önüne hemen gelir.
Bu adamlar şimdi çıkmış, Binali Yıldırım’ın ağız ve cüssesiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanabilmek için Fener Rum Patrikhanesi Patriği’ni EKÜMENİK (evrensel) patrik ilan ediyorlar, Diyarbakır’da “Kürdistan”dan söz ediyorlar. Halkımız biraz bilinçli ise, seçmenimizin vicdanı bütünüyle kararmamış ise, bunlar bu seçimi kesin kaybederler.
Bugün, AKP öncülerinin “milletle bir olduklarını, milli bir politika izlediklerini” söyleyenler ve iddia edenler: Binali Yıldırım’ın “Ekümenik Patrik” çıkışına, “Kürdistan” sözüne, Öcalan ile yeniden temas kurup mesaj alış verişinde bulunmasına ne diyecekler? Öyleyse böyleleri akıllarını başlarına almalılar, AKP’nin ömrünü uzatma mesaisine son vermeliler.
Bunları düşünürken, Necmettin Erbakan’ın bir zamanlar partisini bölerek; ABD ve AB merkezlerine gidip gelerek, iktidar koltuğuna oturan AKP’liler için söylediği “BİZANSIZ ÇOCUKLARI” değerlendirmesi aklıma geldi. AKP öncüleri, Patrikhanenin Rum Ortodoks Başpiskoposunu EKÜMENİK ilan ederek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı alırız sanıyorlarsa yanılıyorlar. Binali Yıldırım ve akıl hocaları varsın “EKÜMENİK PATRİK”li sosyal medya paylaşımlarını kaldırsınlar; kimin ne olduğu bir kez daha görülmüştür.
Milli vicdanı milli karar ve milli sonuca dönüştürmenin eşiğindeyiz.
