“Bugün ayın 24’ü, kız saçını kim ördü?” diye bireyi sakın ola ki beklemeyin. Hem epeyce klasikleşti hem de bunu ayın 14’ü için söylerler. Anladınız mı niye söylemediğimi. Yoksa sizlere feda olsun, der geçeriz, dile kira mı gerek… “Ördüyse yârim ördü, Ay karanlık, kim gördü” … Gördünüz mü olanları, güya sakınırken tamamına erdik… Her biriniz bir yerlerden aklımı başımdan aldınız… Her neyse, bir daha yapmayın. Görüyorsunuz, ” Merhaba” bile diyemedim… Nasılsınız, iyi misiniz? Beni sual edecek olursanız gördüğünüz, pardon, okuduğunuz gibiyim… Şu an durum çok net bir şekilde anlaşıldığına göre, Merhabalar Efendim, kucak dolusu, kamyon dolusu, tren dolusu Merhabalar…
Memleketin bütün meseleleri “KADA” ya kitlenmiş durumda. KADA’yı eski okurlarım bilir ama, yeniler için son bir açıklama yapayım. Kayınpeder-Damat sisteminin kısaltılmış yazılımı… Artık, uçma kaçma kanatlanma; şu bundan, öbürüsü bir öncekinden iyi olacak gibi saçma sapan, rüya mahsulü laflar, rafa kalktı yerlerine, yüce dinimizin alet edildiği laflar geldi… Mızrak çuvala sığmıyor. Her ne kadar, değerli medyamız, ablalarımız vs. görevlerini yapsa da bıçak kemiğe dayandı… Herkes tedirgin, kızgın ve barut fıçısı. Çok basit meseleler yüzünden silahlar çekiliyor. Toplum, patladı da adını koyan yok… Nasıl olmasın ki… 2012’de 12.000 $ olan, milli hasıla 7-8 bin $’a düşmüş… Bundan bir de Referanduma “Evet” deme kaynaklı ve de RTE’yi seçmekle alakalı artıları sildiğiniz de gerçek rakamlar 4-5 bin dolara gerilemiş sayılır. Allahtan, Evet dedik ve Reyis’i seçtik te bu 7-8 bin bandında tutunabildik… Maalesef dibe vurduk gibi, diyeceğim ama diyemiyorum. Dibe vurmak iyidir, ondan sonra sürekli yükselirsiniz … “Sıkıntılar, sabırla aşılır” başka bir laf paklamıyor. Peki Efendi, sabırla aşılır da bu sabır 20 sene sürdü daha kaç 20 sürecek… Zat-ı Alinizi 2023’te tekrar seçersek mutlaka çözülür de, o zamana kadar ne olacak… Anadolu’da bir laf vardır. “Göle su gelene kadar, kurbağanın canı çıkar” veya “Ölme eşeğim ölme, yaz gelecek yonca bitecek“. Reel Merkez Bankası rezervleri ekside. Dolar almış başını gitmiş… Eskiden ayıp olur dediğimiz “Çeyrek altın”ı takmak zül halini aldı, kimse yanına yanaşamıyor… Beş TL.’den aşağı sebze yok… Gel gör ki, enflasyon mutedil… Rakamlarla oynamanın da bir insafı olur ama bu kadarı da olmaz… Bu, bademlerin hepsi aynı… Rahmetli Hocamızın oğlu Fatih, anket yaptırmış kendisine %50 teveccüh çıkmış… Bu lafı demek zorundayım… “Atma Fatih, din kardeşiyiz“. Şimdi bu Allah korkulu (!!!) taifenin hangi dediğine inanacaksınız… AKP İstanbul teşkilatı vatandaşın memnuniyetinin nişanesi olan bir çalışma yapmış… Her yeri donatmışlar… 106.155 yeni üye… Panoya, muhtemelen izni olmadan ve de haber verilmeden CB’nin gülen bir resmi fon yapılmış… Rakamları görüyorsunuz değil mi: inandırıcı olsun diye 100 bin veya 110 bin gibi yuvarlak miktarlar kullanılmamış… Bu sefer gene aynı lafın farklı versiyonunu kaleme getireceğim…”Atma AKP İstanbul teşkilatı, din kardeşiyiz“… Bu durumda iken Vatandaş ne yapıyor, halâ “Laylaylom“da size iki örnek:
- Ankara’ da ki evimin 30 senedir akla gelmeyen bahçe duvarı gündeme geliyor ve ilave para isteniyor…
- Datça’ da ki yazlığın suyunu kendimiz çıkardığımız için ve de belediye bir talepte bulunmadığından geçen seneye kadar ücretsiz idi. Yönetim; aidatları düşürürüz gibi vaatlerle, paralı yaptı… Buna rağmen Aidatlar arttı… Yeni gelen yönetim ise henüz hakk-ı huzurlarının tadına varamadan hem zam yaptılar hem de ilave fahiş bir para talep ediyorlar. Hizmet aşkının (!!!) neticesi bu paraların kuruşunun bile zayi olmayacağına inanıyoruz ama biraz insaf… Bu paraları toplamak için mi yönetime talip oldunuz… ize teklifim var… Beni fahri danışman alın, öyle zaruri (!!!) kalemler bulurum ki paralara gark olursunuz…
Her neyse maksadım, olayı kişiselleştirmek değil, anlayacağınız, Türkiye’ de “A neyse, “Z ” de ,o”… Bana bunun 10 mislide vız gelebilir ama durum o değil. Herkes bu kritik dönemlerde azami dikkatli ve ölçülü olmak zorunda… Türkiye, ilaç borcunu ödeyemediği için, ilaçsız kalma tehlikesi ile karşı karşıyayken, hangarlarımız da onlarca uçak şahsa özel olmamalı… Varsın itibarımız bir lokma azalsın… Cebinde ekmek alacak parası olmayan adamın ağzında Malboro olursa dikkat çeker ve de uygun bir resim değildir… Herhalde Devletin istihbaratçıları ve piyasa analistleri de buna göre rapor düzenliyorlardır Yüce Makama, “halk para harcayacak yer aramakta ama müşkülatla karşılaşmaktadır” diye…
Sıkıntılara, sabır diyorsunuz. Cumhurun Başı olarak buna, siz ne kadar uyuyorsunuz… Marmaris’e ve Van Gölüne yaptırdığınız Saraylar, sabırlı halinizin mi tezahürü. Sabra gerek olmasaydı daha kaç Saray yaptırmayı düşünüyordunuz… Geçtiğimiz cuma günü 40-50 kişinin gittiği Çamlıca Camiine 100 Milyon yoluna 30 milyonu sabrınızın sonucu mu verdiniz… Bu ve buna benzer sorular o kadar uzar ki hacmimiz yetmez. Hem Okuyucuya da yazık, onlara da okutmaya kalksak, uyku düzenleri bozulur…
Bir yazının daha sonuna yaklaştık… Niye durakladın diye sorabilirsiniz. Haklısınız. Size fark ettirmediğimi zannediyordum ama okuyucu her şeyi fark eder, unutmuşum… Kapatmadan zihnimi kurcaladım. Yollamadan “Tüh bunu unuttuk” diyebileceğim bir şey var mı diye… Nasıl olsa olacak ama …RTE geçen gün gene darbeden bahsetti. “Darbe heveslileri var” diye. Alıştık artık. İçeride sistem tıkanınca bu yollara başvuruluyor. Lafı sade vatandaş söylese “Hadi ordan” der güler geçeriz ama, bunu öyle yapamıyoruz… Ciddiye almak zorundayız…
- Bu darbeyi kim yapacak.
- Hangi güçle yapacak.
- Belediye zabıtalarının silahlandırıldığına dair bir duyum mu var.
- Bazı art niyetli kişilerce söylenen “Kontrollü Darbe” gibi bir senaryo olabilir mi.
- Böyle bir durum, yeni “Olağanüstü Hal“i gündeme taşıyabilir mi?
- Bu netice 2023 seçimlerinin yapılıp yapılmamasını etkileyebilir mi?
Daha uzayan çok soru var. Onları da sizlerin beyin kapasitenize bırakıyorum. Benden bu kadar… Ne demişler, iki orta bir sade hadi bana müsaade… Hepiniz Allah’ a emanet olun. Hoşça kalınız…
